• Rekabet Hukuku / Rekabet Bülteni

  • Sayı : 13 / Yıl : 2005

  • 1/2003 Sayılı AB Konsey Tüzüğü Çerçevesinde Getirilen Kurallar

  • 1/2003 Sayılı AB Konsey Tüzüğü Çerçevesinde Getirilen Kurallar
    Av.Gözde COŞKUN


    Avrupa Birliği Anlaşması'nın 81 ve 82. maddelerinin ihlali piyasada faaliyet gösteren teşebbüsler bakımından çok ağır sonuçlar doğurabilmektedir. Bu da çoğu zaman şirketleri rekabet kurallarına uyum sağlayacak şekilde çözümler geliştirme ve çalışanlarının hangi tür davranışlardan kaçınmaları gerektiği hususunda yönlendirmektedir. AB Komisyonu'nun 81 ve 82. Maddelerin uygulanması hususunda sahip olduğu yetki 17/62 sayılı Tüzük ile düzenlenmiştir. Bununla birlikte, 1 Mayıs 2004 tarihinde yürürlüğe giren 1/2003 sayılı Modernizasyon Tüzüğü ile 81 ve 82. Maddelerin tatbiki ile ilgili önemli değişiklikler yapılmıştır ve 17/62 sayılı Tüzük yürürlükten kaldırılmıştır. İşbu makale ile öncelikle Modernizasyon Tüzüğü'nün yapılmasına neden olan dinamikler sonrasında ise ilgili Tüzüğün hükümlerine ilişkin detaylı bilgi verilecektir.

    I.MODERNİZASYON PROGRAMINA İLİŞKİN DİNAMİKLER

    1.Giriş

    Uzun yıllardan beri, rekabet kurallarının tatbiki amacıyla 17/62 sayılı Tüzük ile oluşturulan sistemin ciddi bir reformdan geçirilmesi yönünde bir ihtiyaç olduğunun farkına varılmıştır. 17/62 sayılı Tüzük ile ilgili olarak ortaya çıkan başlıca problem, AB Anlaşması'nın 81.maddesinin üçüncü fıkrası altında düzenlenen bireysel muafiyetler hususunda Komisyon'a mutlak bir yetki veriyor olmasından kaynaklanmaktadır. Bu ise birçok durumda şirketler açısından gereksiz zaman ve nakit kaybı ile sonuçlanmaktadır. Bir davaya bakmakta olan ulusal mahkemeler dahi bir çok durumda Komisyon tarafından verilecek muafiyet kararının sonucuna beklemek durumunda kalmaktadırlar. Aynı zamanda Komisyon'a verilen bu mutlak yetki, Komisyon görevlileri üzerinde büyük bir dosya yükü oluşturmuş ve bu da söz konusu görevlilerin kartel oluşturma ve hakim durumun kötüye kullanılması gibi daha ciddi ihlallerin tespitine yeterince zaman ayıramamalarına neden olmaktadır.

    Reform için ilk ciddi adım 1990'ların başında atılmıştır. Komisyon 1999 yılında mevcut problemlere çeşitli çözümler üretmek amacıyla sunumlar yapan "Modernizasyon Ãœzerine Beyaz Kitap"ını yayınlamıştır. Bu kitapta yapılan öneriler Komisyon'un bireysel muafiyet bahşetme hususunda sahip olduğu tekel hakkına son verir niteliktedir. Modernizasyon Tüzüğü nihayet 2002 yılının Aralık ayında mevzuata girmiştir. Söz konusu Tüzük sadece Beyaz Kitap'ta yer alan taslakları içermekle kalmayıp aynı zamanda 17/62 sayılı Tüzük ile düzenlenen 81 ve 82. Maddelerin tatbikine ilişkin usul kuralları da yenileri ile değiştirmektedir.

    Beyaz Kitap'ta yer alan bildirim ve bireysel muafiyet hakkındaki taslakları anlayabilmek bakımından, AB Anlaşması'nda "muafiyet" ibaresinin yer almadığı hususuna değinmek gerekmektedir. AB Anlaşması'nın 81. maddesinin üçüncü fıkrası incelendiğinde, 81. maddenin ilk fıkrasının belli kriterleri taşıyan anlaşmalara uygulanmayacağının deklare edileceğini ifade etmekte olup, bu deklarasyonun ne şekilde (muafiyet biçiminde mi) yapılacağına ilişkin herhangi bir ipucu bulunmamaktadır. Aslında Anlaşma metninin hazırlanması esnasında da Alman ve Fransız yetkililer arasında bu hususta anlaşmazlık çıkmıştır. ŞÃ¶yle ki, 81 maddenin uygulanmasına ilişkin olarak iki tür görüş bulunmakta idi; birincisi 81. Maddenin ilk fıkrasını ihlal edici nitelikteki bir anlaşmanın, ancak ve ancak Komisyon gibi bir kamu kurumu tarafından verilecek bir izin ile geçerli bir anlaşma haline dönüşebileceğidir. İkinci seçenek ise, doğrudan uygulanabilir türden bir muafiyet rejimidir. Buna göre, 81. maddenin üçüncü fıkrası da dahil olacak şekilde tümünün tatbiki bu maddeye göre yapılacak bir inceleme ile ve herhangi bir kamu kurumunun izin veya ratifikasyonu olmaksızın doğrudan uygulanabilecektir.

    Yukarıda yer alan iki görüş arasında uzlaşma çabaları bizleri bugün itibariyle uygulanan sisteme getirmiştir. Buna göre, önerilen izin sistemi ile doğrudan uygulanabilen muafiyet sistemi arasında yapılacak seçim, Topluluk Kanun Koyucusuna bırakılmıştır. Konsey ise bu seçimini 17/62 sayılı Konsey Tüzüğü'nün 9(1) maddesi uyarınca, Komisyon tarafından önceden izin verilmesi sisteminden yana kullanmıştır.

    2.Beyaz Kitap'ta Önerilen Taslağa İlişkin Gerekçeler

    Beyaz Kitap, öncelikle 17/62 sayılı Tüzüğün mevzuata alındığı zamanki durumu açıklamaktadır. Buna göre, Komisyon'un Avrupa'da bir rekabet kültürü oluşturması ve ulusal pazarların entegrasyonu gibi sebeplerden dolayı, 81. maddenin üçüncü fıkrasına göre oluşturulacak muafiyet modelinde merkezi sistem benimsenmiş bulunmakla birlikte, üye sayısının arttığı ve birçok değişik kültür ve insanın Birlik içerisinde yer aldığı günümüz koşullarına bu sistemin uygunluğu tartışılır hale gelmiştir. Bununla birlikte, rekabet kurallarının uygulanması konusunda ulusal mahkemeleri yetkilendirecek şekilde anti-merkezi bir uygulama da, muafiyet bahşetme konusunda münhasıran Komisyon'un yetkili kılınmış olması sebebiyle merkeziyetçiliğe karşı ciddi bir tehdit olarak görülmektedir.

    Komisyon'un mevcut işgücü kaynaklarının büyük ölçüde muafiyet başvurularının incelenmesi için harcanması, sınır ötesi kartel uygulamaları, rekabete açık pazar yapılarının oluşturulması, birleşme ve devralmaların kontrolü, tekel durumundaki pazarların liberalizasyonu, uluslararası işbirliği gibi daha önemli görevlerin geri plana atılması sonucunu doğurmaktadır. Komisyon, 81. maddenin ilk fıkrası dışında kalan anlaşmaların bildirim zorunluluğu dışında kaldığını ve bunların bildirilmemesini sağlamak adına grup muafiyetleri ile ilgili mevzuatları oluşturma yoluna gitmiştir. Komisyon'a göre, Brüksel'i muafiyetler konusunda tek yetkili olacak şekilde merkezileştiren sistemde köklü değişikliklere ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun için en uygun olanı da, 81. maddenin üçüncü fıkrasındaki kriterlerin oluşup oluşmadığının belirlenmesi de dahil olmak üzere mevcut kuralların uygulanması sorumluluğunun üye devlet mahkemeleri ve ulusal rekabet otoritelerine verilmesidir. Bu sebeple Komisyon, 17/62 sayılı Tüzük'de yer alan bildirim ve muafiyet sisteminin kaldırılarak bunun, 81. Maddenin üçüncü fıkrasının Komisyon'un önceden kararına gerek olmaksızın doğrudan uygulanmasını öngörecek bir sistemi barındıran yeni bir Tüzük ile düzenlenmesini tasarlamıştır.

    Tasarlanan sistemin iki önemli yönü bulunmaktadır. Bunlardan ilki, bildirim sisteminin tümüyle kaldırıması ki bu bireysel muafiyet başvurularının sona ermesi demektir. Bununla birlikte grup muafiyeti uygulamaları devam edecektir. İkincisi ise, Komisyon'un 81. maddenin üçüncü fıkrasına göre karar mercii olarak sahip olduğu tekel hakkının ortadan kaldırılmasıdır.

    Komisyon mevcut sisteme göre yapılmak durumunda kalınan bildirimlerin fazladan iş yükü ve masrafa yol açtığına değinmekle birlikte, bildirim sisteminin 81. madde ve özellikle üçüncü paragrafın yorumlanması bakımından yararlı olduğu görüşÃ¼ndedir.

    3)Taslağa İlişkin Bazı Hususlar

    Beyaz Kitap, yayımı ile birlikte geniş çerçevede bir tartışmayı da başlatmıştır. Kitap'a karşı bireyler, şirketler, ticaret birlikleri, Birlik ve üye devlet kurumları ve üye devletlerin kendileri tarafından hazırlanan görüş ve yorumlar Komisyon'a iletilmiştir. Bir çok kurum ve üye devlet, taslak hakkında bazı şÃ¼pheleri olduğunu ve özellikle 81.maddenin üçüncü fıkrasının doğrudan uygulanması ve bildirim yönteminin kaldırılmasına ilişkin olarak yapılan önerilerin hukuki bakımdan yerinde olup olmadığının gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekmişlerdir. Avrupa Parlamentosu 30 Kasım 1999 tarihinde ilgili taslağı büyük ölçüde destekleyici nitelikte bir rapor yayınlamıştır.

    Beyaz Kitap aynı zamanda bazı özel konuları da gündeme getirmiştir. Bunlardan ilki, 81. Maddenin üçüncü fıkrasını doğrudan uygulanabilir hale getirmenin AB Anlaşması'na uygun olup olmadığı meselesidir. Buna ilişkin olarak ilgili fıkra hükmünün hukuki bir eylem neticesi uygulanabileceği bu sebeple 17/62 sayılı Tüzüğün değiştirilemeyeceğini savunanlar olmuştur.

    İkinci konu ise, söz konusu fıkra hükmünde yer alan kriterlerin doğrudan uygulanma kabiliyetini haiz olup olmadıklarıdır. Bu husus özellikle 81. maddenin üçüncü fıkrasının tam olarak neye karşılık geldiği konusunda tartışmaları gündeme getirmiştir. Bazıları, bu maddenin rekabeti azaltıcı etkileri olan bir anlaşmanın bu zararlı etkileri dengeleyici nitelikte verimlilik yaratması haline hizmet ettiğini savunmuştur.

    Bazı yorumcular, ulusal mahkemelerin genel olarak rekabet kuralları ve spesifik olarak 81. maddenin üçüncü fıkrasında yer alan kriterlerin belirlenmesi hususunda yeterli nitelikleri haiz olup olmadıkları ve yeni sisteme nasıl adapte olacakları konusunda endişelerini dile getirmişlerdir. Ulusal mahkemelerin, 81. maddenin üçüncü fıkrasına ilişkin karar mercii bakımından uygun olup olmadıklarının değerlendirilmesinde, esas olarak problem ulusal hakimlerin ekonomik açıdan karar verebilmelerindeki zorluk değil, buna karşılık 81. maddenin ilk fıkrasına göre rekabetin kısıtlanıp kısıtlanmadığı olgusunun ortaya çıkarılabilmesi bakımından çok daha çetrefilli olan ekonomik analizlerin yapılmasındaki güçlüktür.

    Bir başka husus da, merkezileşmeden uzaklaşılması halinde, 81. Maddenin üçüncü fıkrasını da içerecek şekilde Birlik üye devletleri içinde verilen kararlar bakımından tutarlılık sağlanabilmesinin teminidir. Bundan başka bildirimlerin tamamıyla ortadan kaldırılması da karışıklık içeren bir başka konudur. Muafiyet almaya hak kazanan bir anlaşma için zorunlu muafiyetin ortadan kaldırılması genel olarak mümkün olmakla birlikte, bildirimde bulunma hakkını tümüyle ortadan kaldırmak ise farklı bir durum ve usuli değişikliği aşan bir mevzudur.

    Bugüne değin anlaşmalar bakımından problem yaratan bir diğer mevzu da bireysel muafiyetin ön bildirimi gerekli kılması buna karşılık Komisyon'un ise kendisine gelen bu bildirimlere yeterli ölçüde karşılık verecek kaynaklara sahip olmayışıdır. Bu sebeple yapılan ön bildirimlerin büyük çoğunluğuna karşılık olarak verilen cevaplar bir onay mektubundan öteye gitmemiştir. Beyaz Kitap'ta ayrıntıları verilen taslağa uygun olarak Modernizasyon Tüzüğü adı altında mevzuata alınan yeni uygulamaya göre, bildirim sistemi tamamıyla ortadan kaldırılmış bulunmaktadır. Buna göre, Komisyon'a Form A ve Form B olarak sunulan cezalandırılmaya karşı muafiyet bahşeden eski uygulama yeni düzenlemede bulunmamaktadır. Bu husus Beyaz Kitap'ın 77. paragrafında şu şekilde açıklanmaktadır;

    "Teşebbüsler kısıtlayıcı davranışlarının Topluluk hukukuna uygunluğunu yürürlükteki mevzuat ve içtihat hukukunun ışığı altında kendi kendilerine sınamak durumundadırlar."

    Bilidirimin kaldırılması şirketlerin ve özellikle danışmanları bakımından önemli zorlukları da beraberinde getirmektedir. Mevcut durum özünde Amerikan sistemine yaklaşmıştır.

    II.MODERNİZASYON TÃœZÃœĞÃœ'NÃœN GENEL ÖZELLİKLERİ VE İÇERİĞİ

    Modernizasyon Tüzüğü onbir kısımdan oluşmaktadır. "Prensipler" başlığı altında oluşturulmuş ilk bölümde, doğrudan uygulanabilirlik, 81 ve 82. maddelere ilişkin vakalarda ispat külfeti meselesi ve bu hükümler ile ulusal rekabet hukukları arasındaki ilişkiler yer almaktadır. İkinci kısım Komisyon'un, ulusal rekabet otoritelerinin ve ulusal mahkemelerin yetkilerini düzenlemektedir. Üçüncü kısım , Komisyon tarafından verilen ihlalin tespiti, tedbir kararları, taahhütlerin kabulü ve uygulanabilir olmadığı şeklindeki deklarasyonlar gibi kararların değişik biçimlerine yer vermektedir. Dördüncü kısım, Komisyon, ulusal rekabet otoriteleri ve ulusal mahkemeler arasındaki işbirliğini konu almaktadır. Beşinci kısım Komisyon'un soruşturma yetkisini düzenlerken altıncı kısımda ise cezalar düzenlenmiştir. Yedinci kısımda para cezalarının verilmesi ve uygulanması bakımından zamanaşımı süreleri ve sekizinci kısımda ise savunma ve dinlenme hakkı prosedürlerine yer verilmiştir.

    Modernizasyon Tüzüğü'nün uygulanmasını teminen başka düzenlemeler de hayata geçirilmiştir. Bunlar genel olarak, 81. Maddenin üçüncü fıkrasının uygulanması, üye devletler arasındaki ticareti etkileme konsepti, şikayetler ve rekabet otoriteleri arasında işbirliği gibi konulara yönelik olarak çıkarılmış Komisyon Notları'dır.

    III.PRENSİPLER

    1.81 ve 82. Maddenin Uygulanması

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 1. maddesinin ilk fıkrası uyarınca, 81. Maddenin ilk fıkrası kapsamına giren ve aynı maddenin üçüncü fıkrasında sayılan şartları karşılamayan anlaşma, karar ve uyumlu eylemler ve aynı şekilde 82. madde kapsamına giren hakim durumun kötüye kullanılması şeklindeki eylemler de önceden alınan bir karara gerek olmaksızın yasak addedilmektedir. Buna karşılık aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca, 81. Maddenin ilk fıkrası kapsamında yer alan buna karşılık üçüncü fıkrada sıralanan şartları karşılayan anlaşmalar önceden alınmış bir karara gerek olmaksızın yasak kapsamında yer almamaktadır. Bu hüküm Komisyon'un, anlaşmaların 81. maddenin üçüncü fıkrasında yer alan koşulları karşılayıp karşılamadığı konusunda sahip olduğu mutlak tekel yetkisini ortadan kaldıran bir düzenleme olmuştur. Bunun anlamı ise 81. Maddenin üçüncü fıkrasını da içine alacak şekilde 81 ve 82. maddelerin doğrudan uygulanabilir nitelikte olduğu ve bu maddelerin ulusal rekabet otoriteleri ve ulusal mahkemeler tarafından da uygulanabileceğidir.

    2.İspat Yükü

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 2. maddesi ispat yükü konusunda eskiye oranla farklı bir düzenleme getirmemektedir. Bu madde uyarınca, 81. maddenin ilk fıkrası ve 82. maddenin ihlal edildiği yolunda iddiası olan taraf işbu iddiasını ispat ile mükellef olduğu gibi aynı zamanda 81. Maddenin üçüncü fıkrasında yer alan koşulların karşılandığını ileri süren teşebbüsler de bu iddialarını ispat etmekle yükümlüdürler. Bununla birlikte, mevcut ispat yükü kuralları, ulusal mahkeme ve rekabet otoritelerinin vaka üzerinde araştırma yükümlülüğü veya ispatı hususunda mevcut kurallarını, bu kurallar Topluluk Hukuku genel prensiplerine aykırı olmadığı sürece bertaraf etmemektedir.

    IV.YETKİLER

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 4. ve 6. maddeleri sırayla Komisyon'un, ulusal rekabet otoritelerinin ve ulusal mahkemelerin yetkilerine değinmektedir.

    1.Komisyon'un Yetkileri

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 4. maddesi Komisyon'un Tüzük'de anılan yetkilere sahip olduğunu belirtmektedir. Bu yetkiler esas olarak, II. Kısım'da yer alan "karar alma yetkisi", V. Kısım'da yer alan "soruşturma yetkisi" ve VI. Kısım'da yer alan "ceza verme yetkisi" şeklinde düzenlenmiştir.

    2.Ãœye Ãœlke Rekabet Otoritelerinin Yetkileri

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 5.maddesi ulusal rekabet otorielerinin 81 ve 82. maddeleri uygulama yetkisine sahip olduğunu belirtmektedir. Bu amaçla rekabet otoriteleri, ihlalin sona erdirilmesi, ihtiyati tedbir kararı verilmesi, taahhüt kabulü ve para cezasına hükmetme gibi kararları alabileceklerdir. Modernizasyon Tüzüğü'nde, 81 ve 82. maddelerin uygulanması bakımından işbu Tüzüğün etkili şekilde işleyebilmesi amacıyla üye ülke rekabet kurumlarının özel bölümler oluşturmaları gerektiğine dikkat çekmektedir. Bu kurumlar mahkemeler dahi olabilmektedir.

    3.Ulusal Mahkemelerin Yetkisi

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 6. maddesi, ulusal mahkemelerin 81 ve 82. maddeleri uygulama yetkisine sahip olduklarını belirtmektedir.

    V.KOMİSYON KARARLARI

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 7-10. maddeleri Komisyon kararlarını düzenlemektedir.

    1.İhlalin Varlığını Tespit ve İhlalin Sona Erdirilmesi Kararı

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 7. maddesi, Komisyon'un şikayet üzerine veya re'sen 81 veya 82. maddelere ilişkin bir ihlalin varlığını tespit etmesi halinde, bu ihlale son verilmesi yönünde bir karar verebileceğini hüküm altına almaktadır. Bu halde Komisyon, ihlalde bulunan teşebbüslere ihlal ile orantılı ve ihlalin etkili bir şekilde sona erdirilmesi için gerekli davranışsal veya yapısal önlemlerin uygulanmasına karar verebilmektedir.

    17/62 sayılı Tüzük uyarınca Komisyon bazı durumlarda davranışsal önlemlere karar verirken olumlu ifa yükümü içeren kararlar vermiştir. "Commercial Solvents Co v Commission" vakasında Komisyon hakim durumda bulunan söz konusu teşebbüsü önceki müşterisine tekrardan tedarik yükümlülüğü altına sokan bir karar vermiş ve bu karar ATAD tarafından da onanmıştır. "Magill TV Guide" vakasında da üç ayrı televizyon yayım kurumu Komisyon tarafından birbirlerine ve üçüncü taraflara önceden haftalık program listeleri sağlama yükümlülüğü altına sokulmuştur. Bununla birlikte, herhangi bir teşebbüs 82. maddenin ihlali durumunda dağıtıcısı veya müşterisine mal veya hizmet tedariki ile yükümlü tutulabilse de, bu yükümlülük 81. maddenin ihlali durumnda getirilememektedir. "Automec v Komisyon" vakasında, Automec teşebbüsü Komisyon'dan, kendisinin yanlışlıkla BMW dağıtım sistemi dışında bırakıldığı ve BMW marka araçların kendisine tedarikinin sağlanması için BMW teşebbüsünün ifa edimini içeren bir karar vermesi talebinde bulunmuş, ancak Komisyon böyle bir yetkisinin olmadığı gerekçesi ile Automec teşebbüsünün işbu talebini reddetmiştir. 81. ve 82. maddeler incelendiğinde iki farklı mantığa sahip oldukları görülmektedir. 81. Madde, anlaşmaları yasaklamakta ve Komisyon da söz konusu anlaşmaların sona erdirilmesine ilişkin kararlar verebilmektedir. 82. madde de kötüye kullanmayı yasaklamakta ve Komisyon kötüye kullanma halinin son verilmesine ilişkin karar verebilmektedir. Buna karşılık bir mal veya hizmetin sağlayıcı tarafından tedarik edilmemesi tek başına 81. maddeye aykırılık oluşturmamaktadır. Bu sebeple Komisyon, bir anlaşmaya son verilmesini isteyebilmekle birlikte tedarik etme veya etmeme şekinde bir yükümlülük ihtiva eden bir karar verememektedir.

    "Atlantic Container Line AB v Komisyon" vakasında, AB Bidayet Mahkemesi Komisyon'un deniz taşımacılık sektöründe fiyatları sabit hale getiren bir yatay anlaşmaya son verilmesi şeklindeki kararını onamıştır. Buna karşılık kararın, anlaşma taraflarının müşterilerini hizmet sözleşmelerine ilişkin olarak kartel üyeleri ile yeni baştan anlaşma yoluna gidebileceklerinden haberdar etme yükümlülüğü getiren 5. maddesi yüksek mahkeme tarafından iptal edilmiştir. Zira bu şekilde getirilen bir hüküm, ihlale son verilmesi için gerekli önlemlerin çok ötesine geçmektedir.

    17/62 sayılı Tüzük yapısal önlemlere ilişkin doğrudan bir düzenleme getirmediği gibi, Modernizasyon Tüzüğü de buna ilişkin bir belirsizlik ve karışıklık ihtiva etmektedir. Modernizasyon Tüzüğü'nün 7. maddesinin ilk fıkrası, yapısal önlemlerin eş etkili davranışsal önlemlerin mümkün olmadığı veya davranışsal önlemin uygulanacak teşebbüs açısından yapısal önleme nazaran daha fazla zorluğa neden olması hallerinde uygulanacağını belirtmektedir. Bundan başka Tüzüğün Önsöz kısmında da, ihlalin gerçekleştrilmesinden önceye yönelik olarak getirilecek yapısal değişikliklerin ancak ve ancak ihlalin teşebbüsün yapısına bağlı olarak devam etmesi veya tekrar etme olasılığının bulunması hallerinde mümkün olabileceğinin altı çizilmiştir.

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 7. maddesinin ilk fıkrasında, Komisyon'un hukuki bir haklılığın bulunması halinde, ihlalin geçmişte yapıldığına ilişkin bir karar da verebileceği belirtilmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, ihlallerin şikayete bağlı olarak tespit edilmesi halinde şikayetçi tarafların hukuki menfaati olan gerçek ve tüzel kişilerden veya üye devletlerden olabileceği ifade edilmiştir.

    2.İhtiyati Tedbir

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 8. maddesi ihtiyati tedbir kararları hakkındadır. Buna göre, rekabete yönelik ciddi ve önemli zararların ortaya çıkabilmesi ihtimaline karşı Komisyon re'sen başlattığı soruşturmalarda mevcut verilere göre ihlali tespit etmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verebilmektedir. Kural olarak ihtiyati tedbir kararı belli bir süre için verilebilmekte ancak gerekli ve uygun görülmesi halinde ilgili süre, sonunda tekrardan yenilenebilmektedir. 17/62 sayılı Tüzük bu konuda sessiz kalmakla birlikte, ATAD Camera Care v Commission vakasında Komisyon'un söz konusu Tüzüğün 3. maddesi uyarınca böyle bir yetkisi olduğuna hükmetmiştir. İşte ATAD tarafından kabul edilen bu yetki yeni Tüzük ile açıkça ifade edilmiştir.

    3.Taahhütler

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 9. maddesi taahhütleri ihtiva eden kararlara değinmektedir. Bu durum, AB Birleşme Tüzüğü'ndeki bir birleşme işlemine işlemde değişiklik yapılması şartıyla izin verilmesine imkan tanıyan sistemle birebir aynıdır. 17/62 sayılı Tüzük incelendiğinde bu konuya ilişkin herhangi bir hüküm ihtiva etmediği görülmektedir. Yeni Tüzüğün 9. maddesine göre, Komisyon'un bir ihlale son verilmesini istemesi ve buna karşı ihlali gerçekleştiren tarafların son vermeye ilişkin bazı taahhütlerde bulunmaları halinde, Komisyon söz konusu taahhütlerin yerine getirilmesi şeklinde bir karar verebilmektedir. Taahhütler içeren kararlar, rekabet otoriteleri ve üye ülke yetkili mahkemelerinin bu konudaki karar verme yetkilerine halel getirmemektedir. Bundan başka Komisyon'un ceza takdir edeceği hallerde taahhüt kararlarının verilmesi uygun görülmemektedir.

    Komisyon tarafından verilen taahhüt içeren kararlara ilişkin olarak, bazı hallerin ortaya çıkması durumunda kararla sonuçlandırılan soruşturma yeniden gündeme gelebilmektedir. Kararın verilmesine esas olan maddi vakalarda önemli değişikliklerin meydana gelmesi, taahhüt edilen fiillerin ihlali gerçekleştirenler tarafından yerine getirilmemesi veya kararın taahütte bulunan taraflarca sağlanan eksik, yanlış ve yanıltıcı bilgiler üzerine verilmiş olduğunun anlaşılması hallerinde, söz konusu soruşturma tekrardan başlayabilmektedir.

    4.Muafiyet

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 10. maddesi uyarınca, Topluluk kamu çıkarı gerektirdiği durumda, Komisyon bir anlaşma veya teşebbüs birliği kararı veya bir uyumlu eylem hakkında 81 ve 82. maddelerin uygulanmaması şeklinde karar verme hak ve yetkisine sahip bulunmaktadır. Teşebbüslerin böyle bir karar talebi ile başvuru hakları söz konusu olmamakla birlikte, Komisyon özellikle bir durumu hukuken açıklığa kavuşturmak ve tüm Toplulukta uygulanmasını sağlamak amacıyla deklaratif nitelikteki işbu kararı verebilir. Bu tipte bir karar özellikle daha önceden içtihat hukuku ve idari prosedürler çerçevesinde görülmemiş yeni tip anlaşma ve uygulamalara ilişkin olarak verilebilecektir.

    Modernizasyon Tüzüğü'nde hukuki kesinlik konusuna özellikle değinilmektedir. Buna göre, teşebbüsler için hukuki kesinlik bir anlamda yenilik ve yatırımlar için promotif bir güvence niteliğindedir. Söz konusu kuralların uygulanıp uygulanmayacağı yolunda tam bir kesinlik arzetmeyen vakalarda, teşebbüsler Komisyon'dan gayri resmi bir şekilde yönlendirici hizmetler alabileceklerdir. Tüm bu düzenlemeler aslında 81. Maddenin üçüncüfıkrasına göre yapılan muafiyet başvurularına ilişkin prosedürün yeni Tüzük ile kaldırılmasından doğan endişelerin giderilmesi amacına hizmet eder niteliktedir. Bu hususlara ilişkin çalışma Komisyon tarafından yayımlanan Bilgi Notu'nda açıklığa kavuşturulmaktadır.

    VI.İŞBİRLİĞİ

    Modernizasyon Tüzüğü'nde Komisyon'un ve Ulusal Rekabet Otoritelerinin yakın işbirliği çerçevesinde Topluluk rekabet kurallarını uygulayan kamu kurumları ağını oluşturmaları önerilmektedir. Kurulan Avrupa Rekabet Ağı, kuralların uygulanmasında önemli bir araç haline gelmektedir. Komisyon ve Konsey söz konusu ağın nasıl işleyeceğine dair prensiplerden oluşan bir deklarasyonda bulunmuşlardır. Avrupa Rekabet Ağı özellikle, üye devlet rekabet otoriteleri arasında danışma, işbirliği ve bilgi değişimi konularında yarar sağlamaktadır.

    Modernizasyon Tüzüğü'nde sadece Ulusal Rekabet Otoriteleri ile Komisyon değil aynı zamanda Komisyon ile üye devlet yetkili mahkemeleri arasında da rekabet kurallarının uygulanmasına ilişkin hususlarda yakın işbirliğine gidilmesinin önemine değinilmektedir. Gerçekten de, bu tür bir işbirliği özellikle Topluluk rekabet kurallarının tutarlılık içinde uygulanmasını temin etmek açısından bir hayli önemlidir. Bu prensip, ister özel teşebbüslere ilişkin davalarda ister temyiz mercii olarak görülen davalarda olsun 81 ve 82. maddeleri uygulama yetkisini haiz tüm ulusal mahkemeler için geçerlidir. Uygulamada ulusal mahkemeler Topluluk rekabet hukuku kurallarının uygulanmasına ilişkin hususlarda Komisyon'a görüş sorma ve bilgilendirme talebi ile başvurabildikleri gibi Komisyon ve üye devlet rekabet otoriteleri de mahkemelere yazılı veya sözlü olarak görüş ve gözlemlerini bildirebilmektedirler. Bu görüşlerin mahkemelere sunulmasında ulusal usul kuralları uygulanacaktır. Bu sebeple, Komisyon'un ve üye devlet rekabet otoritelerinin ulusal mahkemelere intikal eden rekabet uyuşmazlıkları hakkında gerekli bilgiye sahip olmaları için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.

    Topluluk rekabet kurallarının paralel güçlerin hakim olduğu bir sistemde aynı yönde ve hukuki kesinlik prensibine uygun olacak şekilde uygulanmalarını teminen, çelişkili kararların verilmesinden de kaçınılması gerekmektedir. Bu sebeple üye ülke mahkemeleri ve rekabet otoriteleri tarafından Komisyon kararlarının ATAD tarafından yapılan incelemeler de göz önünde bulundurulmak kaydıyla irdelenmesi ve netleştirilmesi şarttır. Buna karşılık Komisyon tarafından verilen taahhütleri konu alan kararlar üye devlet rekabet otoriteleri ve mahkemelerinin 81 ve 82. maddelerin uygulanmasına ilişkin yetkilerini hiçbir şekilde bertaraf etmemektedir.

    1.Komisyon ve Ãœye Devlet Rekabet Otoriteleri Arasında İşbirliği

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 11. maddesi, Komisyon ve Ãœye Devlet Rekabet Otoriteleri arasında Topluluk rekabet kurallarının uygulanması bakımından yapılacak yakın işbirliği konusunu düzenlemektedir. Söz konusu işbirliği 11. maddenin ilk fıkrasında temel bir prensip olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kapsamda Komisyon 7,8,9,10 ve 29 (1) maddelerinin uygulanması amacına yönelik olarak topladığı çok önemli dökümanların bir nüshasını Ãœye Devlet Rekabet Otoritelerine göndereceği gibi aynı şekilde bu makamlardan Komisyon'a yapılacak vakanın incelenebilmesi için gerekli diğer belgelere ilişkin talepler de Komisyon tarafından yerine getirilecektir. Ãœye Devlet Rekabet Otoriteleri, 81 ve 82. madde kapsamında incelemede bulundukları soruşturmalarda aldıkları ilk resmi önlemden Komisyon'u vakit geçirmeksizin ve yazılı olarak haberdar edeceklerdir. Duruma göre diğer ülkeler rekabet otoriteleri de haberdar edilebileceklerdir.

    İşbirliğine ilişkin 11. maddenin dördüncü ve altıncı fıkraları oldukça önemli hususlar içermektedir. Dördüncü fıkra uyarınca, Ãœye Devlet Rekabet Otoriteleri, bir ihlalin sona erdirilmesi veya belli taahhütleri içermesi veya grup muafiyet tüzüğü ile sağlanan muafiyetin geri alınmasına ilişkin bir kararın verilmesinden en az 30 gün önceden Komisyon'u haberdar etmekle yükümlüdürler. Bu amaçla, üye devlet otoriteleri Komisyon'a ilgili vakanın özetini ve tasarlanan kararı ulaştırmak durumundadırlar. Komisyon'un talep etmesi durumunda, vakanın irdelenmesine ilişkin gerekli tüm dökümanların da gönderilmesi gerekmektedir. Bundan başka, ulusal rekabet otoritelerinin 81 ve 82. maddelere ilişkin vakalar hakkında kendi aralarında yapacakları belge ve dökümanların değişimi de serbesttir. 11. maddenin beşinci fıkrası uyarınca, üye devlet rekabet otoritelerinin topluluk hukukunun uygulanmasına ilişkin bir hususu Komisyon'a danışabilecekleri hususu vurgulanmıştır. Altıncı fıkraya göre ise, Komisyon tarafından bir vakaya ilişkin işlemlere başlanması durumunda, üye devlet rekabet otoritelerinin 81 ve 82. maddenin uygulanmasına ilişkin yetkilerine de son verilmiş olmaktadır. Buna karşılık, ilgili üye devlet rekabet otoritesi vaka üzerinde çalışmakta ise bu durumda Komisyon ancak bu otoriteye danışmak suretiyle işlemlere başlayabilecektir. Görüldüğü üzere 11. maddenin dördüncü ve altıncı maddelerine göre, Komisyon'un istediği hallerde ulusal rekabet otoritelerinin bir vaka üzerinde yürüttüğü işlemlere son verme ve kendisinin devam etme yetkisi bulunmaktadır.

    2.Bilgi Değişimi

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 12. maddesinde Komisyon ve Ulusal Devlet Rekabet Otoriteleri arasındaki bilgi değişimi konusu düzenlenmiştir. Bu maddenin ilk fıkrası, Komisyon ve ulusal rekabet otoritelerinin gizli bilgiler de dahil olmak üzere, maddi veya hukuki konularda birbirleri ile bilgi değişimine yetkili olduklarına değinmektedir. Buna karşılık aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca, değiş tokuş edilen bilgiler ancak ve ancak 81 ve 82. maddelerin uygulanması amacıyla ve mevzu ile sınırlı olmak kaydıyla kullanılabilecektir. Ancak, aynı vakaya ilişkin olarak ulusal rekabet hukukunun Topluluk rekabet hukukuna paralel şekilde uygulanması söz konusu ise ve bu uygulama neticesinde aynı sonuçlar elde edilmekte ise bu durumda değiştirilen bilgiler ulusal rekabet hukukun uygulanması amacıyla da kullanılabilecektir.

    Bazı üye ülke kanunlarında rekabet ihlallerine ilişkin olarak gerçek kişilerin de ceza alması hatta hürriyeti bağlayıcı cezalara çarptırılmaları söz konusu olabilmektedir. Örneğin İngiltere'de yürürlükte bulunan 2002 tarihli Teşebbüsler Kanunu'na göre, kartel oluşturma suçu için bu geçerlidir. Bu tür durumlarda, rekabet otoriteleri arasında değiştirilen bilgilerin kullanımı açısından birtakım sınırlamalar getirilmektedir. 12. maddenin üçüncü fıkrası uyarınca, değişimi yapılan bilgilerin gerçek şahıslar üzerinde ceza vermeye yönelik olarak kullanılması sadece iki durumun gerçekleşmesi halinde mümkündür. Bunlardan birincisi, bilgiyi gönderen ile kendisine ulaşan rekabet otoritelerinin uyguladığı kanunların 81 ve 82. maddelerden kaynaklanan uyuşmazlıklar için aynı çeşit cezalar öngörmeleri halidir. Örneğin, her iki Kanun'un da da söz konusu ihlal için hapis cezası öngörmesi durumu. İkincisi ise, birinci istisnadaki durumun oluşmadığı hallerde, bilgi, kendisine ulaşan tarafından, bilgiyi gönderenin söz konusu bilgiyi, bilgi kendisine ulaşan otoritenin ulusal kurallarına göre gerçek kişilerin savunma haklarını koruma seviyesi ile aynı seviyede bir korumanın kapsamında elde etmiş olması halinde kullanılır. Ancak bu durumda dahi bilgi hapis cezasına hükmetmek için değil sadece para cezası verileceği hallerde kullanılabilir.

    3.İşlemlerin Durdurulması veya Sona Erdirilmesi

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 13. maddesi, soruşturmaların tekrarlanmasına engel olmak amacıyla düzenlenmiş bir hükümdür. Bu madde uyarınca, üye devlet rekabet otoritelerinden birinin şikayet üzerine veya re'sen 81 ve 82. madde kapsamında bir vaka ile ilgili işlemlerde bulunması hali, diğer üye ülke rekabet otoritelerinin vakayı reddetmeleri açısından yeterli bir sebep olmakla birlikte, bunların bu vaka ile iştigal etmemek gibi bir yükümlülükleri bulunmamaktadır. Neticede, diğer üye devlet rekabet otoritelerinin söz konusu vaka ile ilgilenip ilgilenmemek konusunda bir takdir hakları bulunmaktadır. Buna bağlı olarak 13. maddenin ikinci fıkrası, üye devlet rekabet otoriteleri veya Komisyon'a, önlerine başka bir rekabet otoritesi tarafından görülmekte olan bir şikayetin gelmesi halinde bu şikayeti reddetme imkanı tanımaktadır.

    4.Tavsiye Komitesi

    17/62 sayılı Tüzük, Sınırlayıcı Eylemler ve Hakim Durum ile ilgili olarak bir Tavsiye Komitesi oluşturmuş ve bu Komite bugüne kadar önemli çalışmalarda bulunmuştur. Modernizasyon Tüzüğü'nün 14. maddesinin ilk fıkrası da, Komisyon'a bazı önemli kararlar alması öncesinde ilgili Komite'ye başvurması zorunluluğu getirmektedir. 14. maddenin ikinci fıkrası ise Tavsiye Komitesi'nin ne şekilde oluşturulacağına değinmekte, üç ve dördüncü fıkralar ise danışma prosedürünün ne şekilde yürütüleceğini düzenlemektedir.

    VII.SORUŞTURMA YETKİSİ

    Modernizasyon Tüzüğü, 5. Kısım'da düzenlenen hükümler ile Komisyon'a soruşturma için çeşitli yetkiler bahşetmektedir. Bunlar sırayla şÃ¶yledir;

    1.Sektör ve Anlaşma Tiplerine İlişkin Soruşturma Yetkisi

    Tüzüğün 17. maddesi Komisyon'a, rekabetin sınırlanmış veya ortadan kaldırılmış gibi göründüğü hallerde, belli sektörlere veya belli anlaşma tiplerine ilişkin olarak tahkikat yapma hak ve yetkisi vermektedir. Bu tahkikat süresince Komisyon ilgili teşebbüs veya teşebbüs birliklerinden 81 ve 82. maddenin uygulanmasına ilişkin her tür bilgiyi isteyebilmekte ve bu amaçla yerinde incelemelerde bulunabilmektedir. Ayrıca Komisyon, tahkikatın sonuçlarını içeren bir rapor yayınlayaraktan ilgisi olan kişilerin yorumlarını da alabilmektedir. Komisyon tarafından yürütülen bu tahkikat neticesinde herhangi bir ceza verilmesi ise söz konusu değildir. Bu tür bir inceleme Komisyon'un spesifik bir pazarı rekabete aykırı uygulamalar bakımından daha fazla inceleyerekten bilgi edinmesini sağlamaktadır.

    2.Bilgi İsteme

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 18. maddesinin ilk fıkrası Komisyon'a, Tüzüğün kendisine verdiği görevleri yürütmek için teşebbüs ve teşebbüs birliklerinden gerekli her tür bilgiyi talep etme yetkisi vermektedir. Söz konusu talep basit bilgi iseme yoluyla yapılabileceği gibi karar alma yoluyla da yerine getirilebilir.

    Aynı maddenin ikinci fıkrası, basit bilgi istemeye ilişkin kurallar getirmektedir. Buna göre Komisyon, herhangi bir teşebbüs veya teşebbüs birliğinden bilgi isterken, hukuki esas ve bilgi istemenin nedenini belirtmeli, hangi bilgilerin talep edildiği, bunların temini için verilen süre ve ayrıca yanlış veya yanıltıcı bilgi verilmesi haline ilişkin olarak Tüzüğün 23. maddesinde yer alan para cezalarına ilişkin bilgilendirme yapılmalıdır. Basit talebe karşılık bilgi verilmemesi halinde herhangi bir yaptırım uygulanmamaktadır. Buna karşılık, teşebbüs ve teşebbüs birlikleri Komisyon tarafından verilen karar neticesinde istenilen bilgileri sağlamakla yükümlüdürler. Zira aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca, bilgi talebini içeren bir Komisyon kararında, gerekli bilgilerin verilmemesi halinde Tüzüğün 23. maddesi uyarınca para cezasına hükmedileceği ve ilgili kararın Topluluk Mahkemelerinde temyiz edilebileceği ifadelerinin yer alması gerekmektedir.

    İlgili maddenin dördüncü fıkrasında ise talep edilen bilgilerin kim tarafından temin edileceği yer almaktadır. Teşebbüslerin sahipleri veya temsilcileri, teşebbüsün tüzel kişilik olması veya tüzel kişiliği bulunmayan bir oluşum olması halinde de hukuken temsil yetkisini haiz şahıslar talep edilen bilgileri bunlar yerine temin edebilmektedirler. Bunun dışında, avukatlar da geçerli vekalete sahip olmaları şartı ile müvekkillerinden istenen bilgileri Komisyon'a tevdi edebilmektedirler. Buna karşılık, söz konusu bilgilerin eksik, yanlış veya yanıltıcı olması halinde müvekkilin tüm sorumluluğu devam etmektedir.

    Maddenin beşinci fıkrasında ise Komisyon'un, basit bilgi talebi veya bilgi talebi kararının bir kopyasını, ilgili teşebbüs veya teşebbüs birliğinin kurulu bulunduğu üye ülke veya ülkesi etkilenen rekabet otoritelerine bildirmesi öngörülmektedir. Altıncı fıkrada ise, üye ülke hükümetlerinin ve rekabet otoritelerinin Komisyon'un talebi halinde her tür bilgiyi kendisine sağlayacakları vaz edilmektedir.

    3.İfade Alma Yetkisi

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 19. maddesinde Komisyon'a, yürütülen soruşturmalarla ilgili olarak bilgi edinmek amacıyla gerçek veya tüzel kişilerle rızaları olması şartı ile görüşme yapabilme yetkisi vermektedir. Söz konusu görüşmenin ilgili teşebbüse ait mekanda geçekleştirilmesi durumunda Komisyon'un görüşmenin gerçekleştirildiği üye ülke rekabet otoritelerini durumdan haberdar etme yükümlülüğü bulunmaktadır. İlgili rekabet otoritesinin istemesi durumunda kendisine ait profesyonel çalışanlar Komisyon görevlilerine refakat edebilmektedirler. Görüşme esnasında verilen yanlış veya yanıltıcı bilgilere karşı herhangi bir para cezası öngörülmemektedir.

    4.İnceleme Yetkisi

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 20. maddesi, 17/62 sayılı Tüzüğün 14. maddesinde olduğu gibi Komisyon'a görevlerini yerine getirebilmesi için teşebbüs veya teşebbüs birliklerinde gerekli tüm inceleme ve tetkikleri gerçekleştirme yetkisi vermektedir. Bu amaçla Komisyon tarafından görevlendirilen yetkililer, ilgili teşebbüs veya teşebbüs birliklerine ait konut, toprak veya nakil vasıtlarına girmek; işle bağlantılı kitap ve kayıtları incelemek; ilgili kitap veya kayıtların kopya veya özetlerini almak; iş konutuna belli bir süre için (aramanın gerçekleştirilebilmesi için) girilmemesini ve kitap ve kayıtların kullanılmamasını sağlamak; incelemenin konusuyla bağlantılı olarak teşebbüs veya teşebbüs birliklerinin yetkililerine veya çalışan personeline vaka ve dökümanlara ilişkin soru sormak ve bunlara ilişkin cevapları kaydetmek hususlarında yetkilendirilmişlerdir. Teşebbüsler incelemelere gönüllü olarak katılmaktadırlar. Buna karşılık, 20. maddenin dördüncü fıkrasında yer alan, karara dayanarak yapılan ve öncesinde haber verilmeyen incelemelere (şafak baskınları) katılmak zorundadırlar.

    Gönüllü İncelemeler

    Gönüllü inceleme halinde, Komisyon tarafından görevlendirilen yetkililer ve bunlara refakat eden diğer kişilerin, incelemenin amacı ve esasını ve eksik ve yanlış bilgilendirme halinde uygulanacak para cezaları hakkında teşebbüsleri bilgilendirici nitelikte olan yazılı yetki belgelerini sunmaları gerekmektedir. İncelemenin yapıldığı üye ülkenin rekabet otoriteleri de durumdan haberdar edilmelidir. Komisyon 'un görüşÃ¼ne göre incelemeye maruz kalan teşebbüslerin yetkili veya çalışanları, incelemeyi yürüten kişilere refakat etmek ve onlara yardımcı olmakla mükelleftirler. Bu bağlamda sadece mekanlara girişlerini sağlamak yetmemekte, tüm bilişsel verilere ulaşmalarını da sağlamak gereklidir.

    Zorunlu İncelemeler

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 20. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, Komisyon bir teşebbüs veya teşebbüs birliğinde inceleme yapmak üzere karar verdiği durumda, ilgili teşebbüs veya teşebbüs birliği bu karara uymakla yükümlüdür. İncelemenin yapılmasından önce Komisyon, incelemenin yapılacağı üye ülke rekabet otoritesinden onay almak durumundadır. Ancak bu onay resmi bir şekle tabi olmayıp sözlü veya telefon aracılığıyla da alınabilir. İncelemede ilgili teşebbüs veya teşebbüs birliklerinin avukatlarının bulunması gibi bir zorunluluk bulunmamakla birlikte, Komisyon hazır bulunmalarını sağlamak üzere makul bir süre için bekleyebilir. Komisyon kararı, karara uyulmaması halinde uygulanacak cezalar ve kararın Topluluk Mahkemelerinde temyiz edilebileceği hususlarını içermelidir.

    Ãœye Ãœlke Makamlarının Katılımı

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 20. maddesinin beşinci fıkrası, Komisyon'un isteği üzerine incelemenin yapıldığı ülke rekabet otoritesi görevlilerinin inceleme esnasında Komisyon'a aktif olarak asiste etmekle yükümlü oldukları hükmünü içermektedir. Özellikle incelemeye konu teşebbüs veya teşebbüs birliği yetkililerinin incelemeye rıza göstermemesi halinde, üye ülke makamlarının Komisyon'a yardımcı olması kuralı getirilmektedir. Bu yardım özellikle polis veya kolluk makamlarının görevlendirilmesi şeklinde olabilmektedir. Aynı maddenin yedinci fıkrası uyarınca, üye ülke makamlarından alınacak yardımın ulusal hukuka göre hukuki bir yetkilendirme gerektirmesi halinde ( örneğin iş konutuna girilebilmesi için) bunun için de başvuruda bulunulacaktır. Bu tür bir durumda, ulusal yargı mercii, Komisyon tarafından alınan kararın doğruluğunu ve keyfiyet veya aşırılık içerip içermediğini kontrol eder. Karara ilişkin olarak ulusal yargı mercii Komisyon'a birtakım sorular da yöneltebilir. Ancak ulusal merci Komisyon kararını, incelemenin gerekli olup olmadığı yönünden sorgulayamamaktadır. Komisyon kararının temyizi sadece ve sadece Topluluk Mahkemeleri tarafından yerine getirilecektir.

    5.Başka Konut ve Mekanlarda İnceleme

    Komisyon'un bugüne kadar olan deneyimleri, bazı durumlarda işyerine ait kayıtların özel konutlarda tutulduğunu göstermiştir. Bu duruma ilişkin olarak Modernizasyon Tüzüğü'nün 21. maddesinde, 81 ve 82. madde hükümlerinin ihlalini haklı gösterebilecek nitelikte ve incelemeye esas oluşturacak defter ve kayıtların teşebbüs veya teşebbüs birliği yetkili, yönetici veya çalışanlarına ait başka mekan veya nakil vasıtalarında tutulduğuna ilişkin haklı şÃ¼phelerin bulunması halinde, Komisyon alacağı bir kararla bu mekanlarda da inceleme yapılması için talimat verebilir. Söz konusu mekanların içine ilgili kişilerin yaşadıkları konutlar da girmektedir. Ancak bu mekanlarda inceleme yapılabilmesi için mahkeme izni gerekmektedir.

    6.Ãœye Ãœlke Rekabet Otoritelerinin İnceleme Yapması

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 22. maddesinde, üye ülke rekabet otoritelerinin kendi sınırları içerisinde yapılacak incelemeleri başka üye ülke rekabet otoriteleri veya Komisyon adına veya hesabına yapabilmelerine imkan vermektedir.

    VIII.CEZALAR

    1.Usuli ve Maddi İhlallere İlişkin Para Cezaları

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 23. maddesi hem usul hem de 81 ve 82. madde ihlallerinden kaynaklanan maddi ihlallere ilişkin para cezalarına yer vermektedir. Usul ihlallerine ilişkin para cezaları Tüzüğün 17,18 ve 20. maddelerinde yer alan inceleme ve bilgi isteklerine ilişkin ihlaller hakkında uygulanmaktadır. Bunlar genel olarak, yanlış veya yanıltıcı bilgi verme fiillerinden ibarettir. Bu tür ihlaller için öngörülen para cezaları hatırlanacağı üzere 17/62 sayılı Tüzük'de oldukça düşÃ¼k olmakla birlikte, yeni Tüzük'de bunlar nispeten ağırlaştırılmaktadır. Öyle ki bu cezalar teşebbüslerin bir önceki yıl toplam cirolarının % 1'ine kadar ulaşabilmektedir.

    Tüzüğün 23. maddesinin ikinci fıkrasında ise, 81 ve 82. madde ihlallerine yönelik para cezalarının yanısıra 8. maddede düzenlenen ihtiyati tedbir kararlarına uyulmaması ve 9. madde uyarınca verilen taahhütlere uyulmaması halinde uygulanacak para cezaları da yer almaktadır. Bu tür durumlarda uygulanabilecek maksimum tutar, teşebbüslerin bir önceki yıl cirolarının % 10'u olmaktadır. Cezanın oranının belirlenmesinde ihlalin önemi ve müddeti rol oynamaktadır.

    Teşebbüs birlikleri hakkında ceza tahakkuk ettirilmesi halinde, ilgili teşebbüs birliği müflis halde ise bu durumda Komisyon birlik üyelerine cezayı ödemeleri için çağrıda bulunur. Birlik üyelerinin bu çağrıya cevap vermemeleri halinde söz konusu cezanın Birlik üyelerine verilmesine karar verir.

    Komisyon tarafından verilen cezaların hakkaniyete uygun olup olmadığı hususu bir çok açıdan tartışılabilir nitelikte olmakla birlikte, son yıllarda verilen cezalara bakıldığında bunların oldukça ciddi oranlarda olduğu görülmektedir. Özellikle, hakim durumun kötüye kullanılması, kartel uygulamaları ve dikey anlaşmalar yönünden yeniden satış fiyatı tespit edilmesi ve ihraç yasağı getirilmesine yönelik uygulamalar ağır para cezalarına hükmedilmesine neden olmaktadır.

    2.Süreli Para Cezaları

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 24. maddesi, süreli para cezalarına yer vermektedir. Bu tür cezalar genellikle, 81 ve 82. madde ihlallerine ve bu ihlallere son verilmesi kararına rağmen devam edilmesi halinde verilmektedir. İlgili cezalar 17/62 sayılı Tüzüğe oranla daha yüksek olup, teşebbüslerin günlük cirolarının %5'i oranındadır.

    IX.ZAMANAŞIMI SÃœRELERİ

    1.Ceza Verilmesine İlişkin Zamanaşımı Süreleri

    Komisyon'un teşebbüsler üzerine tahakkuk ettireceği cezalar, yerinde incelemenin yürütülmesine veya bilgi talebine ilişkin ihlallerin varlığı halinde üç yıl, diğer ihlallerde ise 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu süre ihlalin vuku bulduğu andan itibaren başlamaktadır. Sürekli veya tekrarlanan ihlallerin varlığı halinde, süre ihlalin sona erdiği gün işlemeye başlamaktadır.

    2.Cezaların Tatbikine İlişkin Zamanaşımı Süreleri

    Tüzüğün 23 ve 24. maddelerine göre alınmış kararların Komisyon tarafından tatbiki 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. İlgili süre nihai kararın alındığı gün işlemeye başlar.

    X.TARAFLARIN DİNLENMESİ ve PROFESYONEL GİZLİLİK

    1.Tarafların Dinlenmesi

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 27. maddesinin ilk fıkrasında, aynı Tüzüğün 7 ve 8. maddelerinde düzenlenen ihlal ve ihtiyati tedbir kararları ve 23 ve 24. maddede yer alan cezalara ilişkin kararların alınmasından önce karara konu olan tarafların dinlenme haklarını düzenlemektedir. Buna göre Komisyon tüm kararlarını taraflara yorum hakkı verdiği buna karşılık kabul etmediği olgular üzerine kurabilmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, Komisyon tarafından yürütülen soruşturma safhasında, Komisyon dosyalarına girmek de dahil tarafların tüm savunma haklarına riayet edileceği esasına yer verilmektedir. Komisyon bu hususa ilişkin olarak bir Bilgi Notu yayınlamıştır. Bu Bilgi Notu'nda hangi belgelerin aktarılabilir hangilerinin ise aktarılamaz nitelikte olduğu yer almaktadır. Komisyon'un son zamanlarda dosyada mevcut bilgileri taraflara CD-ROM şeklinde gönderdiği görülmektedir. Ancak unutulmaması gereken nokta tarafların, gizli bilgilere, Komisyon'un kendi içinde veya ulusal rekabet otoriteleri ile yaptığı yazışmalara ulaşma imkanı bulunmamasıdır.

    Komisyon, 81 ve 82. maddelere ilişkin olarak inceleme ve araştırmalarda yürüteceği usule ilişkin bir Tüzük yayınlamıştır. İlgili Tüzük genel olarak, Komisyon'un muamelelere nasıl ve ne zaman başlayacağını ve tarafların dinlenme haklarının ne şekilde icra edileceğine ilişkin hükümler vazetmektedir. Tüzük özellikle, tarafların dinlenme hakkı ve taraflara gönderilmesi gereken itirazlara ve tarafların sözlü savunma haklarına ilişkin kurallara yer vermektedir.

    Modernizasyon Tüzüğü'nün bazı maddelerinde, hukuki menfaati olan üçüncü kişilerin de soruşturma çerçevesinde yürütülen muamelelere katılma hakları olduğu hususuna yer verilmiştir. Ancak bilinmelidir ki, bu kişilere bahşedilen söz konusu hak, ihlalde bulunduğu iddia edilen teşebbüslerin haklarının önüne geçebilecek nitelikte değildir. Komisyon şikayetlere ilişkin yayınladığı Bilgi Notu'nda da , şikayetlerin kabul edilebilirliği ve şikayetçilerin de muamelelere katılıp katılayayacağı noktalarına açıklık getirmeye çalışmaktadır.

    2. Profesyonel Gizlilik

    Modernizasyon Tüzüğü'nün 28. maddesi gizlilik mevzusuna değinmektedir. Buna göre, Tüzük kapsamında elde edilen bilgiler sadece elde edildikleri amaçla sınırlı olmak üzere kullanılabileceklerdir. Bundan başka Komisyon ve Ulusal Rekabet Otoriteleri elde edilen veya aralarında teati edilen bu bilgileri, bu bilgilerin gizli bilgiler kapsamında korunması zorunluluğu var ise, ifşa etmemek yükümlülüğü altındadırlar.

     

    İçindekiler

    ESC Yayınları

    Yayın Sorumlusu
    Prof. Dr. Arif ESİN

    Adres
    Akaretler Sıraevleri
    S.Seba Caddesi No: 35
    Beşiktaş 80680
    İstanbul - Türkiye
    Tel: +90 212 2369656 (pbx)
    Fax: +90 212 2614196

    e-mail
    esc@escrc.com
    Web Sitesi
    www.escrc.com
    ISSN: 1302 - 4019