Sonuç olarak:
l. l. l994'te 12 yıllık listede % 90 22 yıllık listede % 80
l. l. l995'te 12 yıllık listede % l00 22
yıllık listede % 100
oranına ulaşacaktır.
Bunun açık anlamı mevcut koruma sistemi Avrupa Birliği'ne karşı l994 yılı
başında ve sonunda yâni bir yıl içinde yapılacak indirimler sonucu tamamen kalkacaktır.
Öte yandan 12 ve 22 yıllık
listelerdeki sanayi ürünlerinin gümrük vergi ve eş etkili vergilerinin Avrupa Birliği'ne karşı sıfırlanması yanında Üçüncü
Ãœlkelere Birliğin Ortak Gümrük Tarifesi'nin uygulanması gerekmektedir.
Ancak Türkiye 12 yıllık listedeki ürünlerde
% 80'lık ve 22 yıllık listedeki ürünlerde ise % 70'lik toplam indirim oranlarına ulaşmış durumdadır.
26.12.10 | 26.12.20.10 |
28.44.10 | 28.44.20 |
28.44.30.31 | 28.44.30.50 |
28.44.50.00 | 28.45.10.00 |
28.45.90 | 87.04.21.10 |
87.04.22.10 | 87.04.23.10 |
87.04.31.10 | 87.04.32.10 |
87.09.11.10 | 87.09.19.10 |
87.16.39.10 |
Katma Protokol
hükümleri uyarınca yükümlülüklere 12 yıllık listede l985 yılında ulaşılması gerekiyordu, 22 yıllık listede ise l995 yılında
ulaşılması gerekmektedir.
Ortaklık Anlaşması'nda öngörülen Gümrük Birliği'nin fiilen işlemesi için gümrüklerin
kaldırılması yanında, ithalatta uygulanmakta olan miktar kısıtlamaları ve eş etkili tedbirlerin de kaldırılarak tam liberasyona
gidilmesi gerekmektedir.
Avrupa Birliği, miktar kısıtlamalarının kaldırılması konusundaki yükümlülüğünü
Katma Protokolün yürürlüğe girmesinden önce 1 Eylül 1971'de Geçici Anlaşma ile yerine getirmiştir.
Katma
Protokol'e göre, Türkiye, Birlik çıkışlı ithalatın, 1967 yılında gerçekleşen miktar kadarlık bölümünü libere ederek bunu
Birliğe konsolide etmekle ( Başka bir deyişle, bir daha sınırlamaya tabi tutmamakla ) yükümlüdür.
Bu
liberasyon anılan Protokol'de saptanan bir takvim çerçevesinde gerçekleştirilecektir. Diğer taraftan, Türkiye, ithalatı libere
olmasına rağmen bu liberasyonun Birliğe konsolide edilmediği ürünlerde yeniden miktar kısıtlamaları uygulama hakkını sınırlı
tutmaktadır. Türkiye, konsolide edilmeyen ürünlerde miktar kısıtlaması uygulamasına gitmesi halinde söz konusu ürünlerde son
üç yıllık ithalat ortalamasının % 75'ine tekabül eden miktarda Birlik lehine kontenjan açmakla yükümlüdür.
Türkiye'nin Birlik çıkışlı ithalatta tam bir liberasyona gitmesi gerekmekteydi. Bununla birlikte, Türkiye yönünden bu
yükümlülük, Katma Protokol'ün yürürlüğe girdiği tarihte, l967 yılı Birlik çıkışlı ithalatının ancak % 35'i için geçerli
olacaktır. Her seferinde, Birlik lehine konsolide edilecek liberasyon oranları, kademeli olarak yükseltilerek anlaşmanın
yürürlüğe girişinden l8 yıl sonra % 80'e çıkarılacaktı.
Türkiye, özellikle Birlik'ten yapacağı ithalat
üzerindeki ithalat teminatlarını da zaman içinde kaldırmayı üstlenmiştir. Bunun, mal gruplarına göre 12 ve 22 yıllık süreler
içinde gerçekleştirilmesi öngörülmüştür.
Tüm ertelemelere rağmen l994 yılı itibariyle 12 yıllık listede % 90
oranında, 22 yıllık listede ise yine % 90 oranında konsolidasyona ulaşılmıştır.
Malların serbest dolaşımına
ilişkin genel esaslar yukarıda incelendi. Ancak, Katma Protokol malların serbest dolaşımı dışında sermayenin, iş gücünün ve
hizmetlerin serbest dolaşımını da öngörmektedir.
Sermayenin serbest dolaşımı, Türkiye'nin konuya ilişkin Birlik
mevzuatını üstlenmesiyle gerçekleştirilebilecektir.
Birliğin mali ve para politikaları, bankacılık ve
sigortacılık mevzuatları, sermayenin serbest dolaşımı için kilit rolü oynayan faktörlerdir. Ancak bu husus tam üyelik
esnasında gündeme gelecektir.
Hizmetlerin serbest dolaşımı, eğitim kurumlarının diplomalarının harmonizasyonundan
başlanarak, mali parasal ve ticari entegrasyonun gerçekleştirilmesine bağlı kalmaktadır.
İşgücünün serbest
dolaşımı ise Katma Protokol ile l986 yılı sonuna kadar taraflara bu serbest dolaşım hakkının nasıl gerçekleştirilmesi gerekeceği
hususlarının saptanması yükümlülüğü getirmişse de günümüze kadar böyle bir program hazırlanamamıştır.
Öte yandan Ankara Anlaşması ve Katma Protokol, işÃ§ilerin serbest dolaşımını Türkiye'nin tam üye olma şartına
bağlamamıştır. Ancak Birlik; bu konuda Ankara Antlaşmasının yürürlüğe girişinden sonraki 12. yıl ve 22. yıl arasında Aralık
1976'dan başlayarak Aralık 1986 tarihine kadar, Birlik işgücü piyasasına serbestçe girme hakkını kademeli biçimde Türk
işgücüne tanımayı askıya almıştır.