• Devlet Yardımları Hukuku / Yayınlarımız

  • GÜMRÜK BİRLİĞİNİN KÜÇÜK VE ORTA BOY İŞLETMELERE ETKİLERİNİN AVRUPA BİRLİĞİ'NE UYUMLU TEŞVİKLERVE MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARI İLE GİDERİLMESİ

    • Sayfa : 3/7
      <12345...7>



    2. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği'nin temel esasları:

    Türkiye ve Avrupa Birliği arasında kurulmakta olan gümrük birliğini Ankara Anlaşması ve Katma Protokol tarif etmekte ve gerçekleşme koşullarını saptamaktadır.

    Buna göre Ankara Anlaşması'nın 10. Maddesinde belirtildiği şekilde 
gümrük birliği mal alış-verişlerininin tümünü kapsar.

    GÃœMRÃœK BİRLİĞİ: Birlik üyesi devletlerle Türkiye arasında, ithalatta olduğu kadar ihracatta gümrük vergileri ve eş etkili vergilerin ve miktar kısıtlamalarının, milli üretime, Anlaşmanın hedeflerine aykırı bir koruma sağlamayı gözeten eşit etkili başka her türlü tedbirin yasaklanmasını; Türkiye'nin Üçüncü Ãœlkeler ile ilişkilerinde, Birliğin Ortak Gümrük Tarifesi'nin kabulünü, Birlikçe dış ticaret konusunda uygulanan sair mevzuata yaklaşmayı kapsar.



    Gümrük Birliği'nin tüm mal alışverişlerini kapsadığı mevcut anlaşmada belirtilmiştir.

    Ancak TARIM ÃœRÃœNLERİNDE serbest dolaşımın sağlanması için Türkiye'nin Geçiş Dönemi'nde Birliğin Ortak Tarım Politikası'na uyumu söz konusudur. Bu uyum sağlanamamasından ötürü yine Katma Protokol hükümleri uyarınca Ortaklık Konseyi tarım ürünleri serbest dolaşımının tarihini değiştirmeye yetkilidir. Nitekim bu aşamada gerek Birlik gerekse Türkiye böyle bir uyuma hazır olmadıklarını karşılıklı olarak kabul etmektedirler.



    Ancak Türkiye ve Avrupa Birliği arasında Ortaklık yaratan Ankara Anlaşması, ll. maddesiyle, Ortaklık rejiminin, Ortak Tarım Politikası'nı gözönünde bulunduran özel usullere göre, tarımı ve tarım ürünleri alışverişini kapsadığını belirtmekte, Anlaşma'nın ekinde yer alan ve hazırlık dönemine ve özellikle Birliğin yardımına ilişkin uygulama usullerini belirleyen Geçici Protokol ile işlenmemiş tütün, kuru üzüm, kuru incir ve fındıkta Türkiye lehine düşÃ¼k gümrük vergili tarife kontenjanları açılmaktadır. Böylece, Türkiye ile Birlik arasındaki ilk tavizli rejim Ankara Anlaşması ile başlamıştır. Bu tavizli sistem ilerideki yıllarda Birliğin tek taraflı kararıyla bazı deniz ürünlerine de teşmil edilmiştir.

    Ancak Birlik tarafından Türk tarım ürünlerine tanınan ilk ciddi sayılabilecek taviz rejimi, Katma Protokol ile yürürlüğe konulmuştur.



    Bu taviz rejimi, Ortak Tarım Politikası'nın uygulama alanına konulması sonucu olarak Birliğe ithali özel bir düzene bağlı ürünlerle sınırlandırılmaktadır. Katma Protokol'ün 35/1. maddesi ile, Türkiye ve Birliğin, birbirlerine, tarım ürünleri alışverişi için genişliği ve usulleri Ortaklık Konseyi tarafından tesbit edilecek olan tercihli bir rejim tanıyacakları hükme bağlanmaktadır. Protokol'ün 35/2. maddesi çerçevesinde ise, Geçiş Dönemi başından itibaren uygulanacak rejim 6 sayılı Ekte belirtilmektedir.

    Katma Protokol'ün 6 sayılı Eki, gümrük vergilerinde:



    o Bazı yaş meyve ve sebzeler ile belirli hazırlanmış gıda maddeleri için % 50,
o Kuru üzümler ve ham tütün için % 100,
o Portakal için % 60, 
oranlarında indirim yapılmasını öngörmüş,
o Fındıkta 18.700 tonluk tarife kontenjanı açılmış,
o Taze veya kuru incirler ile 6 sayılı Ek'in 9. ve 14. maddelerinde sıralanan ürünlerde gümrük vergilerinin 3 yıl içinde kaldırılmasını hüküm altına almıştır.

    Ayrıca aynı Ek'te zeytinyağı, çavdar ve sert buğday gibi prelevmanla korunan maddelerde de, prelevman indirimi yapılmasını öngörmüştür.



    1973 yılında alınan l/73 sayılı Ortaklık Konseyi kararı ve Birliğin ilk genişlemesiyle ilgili Tamamlayıcı Protokol'ün ticari hükümlerini yürürlüğe koyan Geçici Anlaşma ile Katma Protokol öncesinde Türkiye'ye tanınan tavizlerin kapsamı genişletilmiştir.



    Taviz iyileştirilmeleri l975-l977 ve l978 yıllarında da devam edilmiş ve halen uygulanmakta olan son şeklini 1/80 sayılı Ortaklık Konseyi kararı ile almıştır.

    Aşağıda belirtilen istisnalar dışında, Birliğe ithal edilen Türk menşeli tarım ürünlerinde gümrük vergileri tamamen kaldırılmıştır.



    Halen, Birliğin Ortak Tarım Politikası'na dahil olmayan tarımsal ürünlerde Türkiye menşeili ürünlere gümrük vergisi uygulanmaktadır. Ayrıca yaş meyve ve sebze ürünlerine ait toplam 11 adet tarife pozisyonunda yılın belirli dönemlerinde gümrük vergisi indirimi uygulanmakta; bu dönem dışında kalan sürelerde herhangi bir gümrük vergisi indirimi yapılmamaktadır.



    Diğer taraftan, iç ve kabuklu fındıklarda yıllık 25.000 tonluk, kayısı pülpleri için 90 tonluk gümrük vergilerinden muaf tarife kontenjanı bulunmakta, domates salçaları için 8.500 ve diğer hazırlanmış domatesler için 8.000 tonluk kota uygulaması devam etmektedir.



    Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, tarım ürünlerinde Birlik tarafından Türkiye'ye tanınan tavizlerin yalnız gümrük vergilerinin kaldırılması şeklinde olduğudur. Birliğin Ortak Tarım Politikası kuralları gereğince, gümrük vergileri dışında uyguladığı prelevman, ithalde uygulanan değişken nitelikli vergiler; Birliğe girişte uyum yükümlülüğü bulunan referans fiyatı, asgari ithal fiyatı ve bu fiyatlara uyulmaması durumunda tahsil edilen fark giderici vergiler Birliğin Türkiye'ye tanıdığı taviz rejimi dışında kalmaktadır.



    Bunun yanısıra, durum buğdayı, kuş yemi, çavdar, işlem görmemiş zeytinyağı, kaşkaval ve tulum peyniri gibi ürünlerde prelevman indirimi; bazı işlenmiş tarım ürünlerinde (makarna, maya, vb.) prelevman sabit unsurunda indirim; taze limonlarda, 12.000 tonluk bir miktar çerçevesinde, referans fiyatına uygunluğun saptanması için Birlik tarafından hesaplanan giriş fiyatının yükseltilmesi suretiyle referans fiyatına yaklaştırılması olarak özetlenebilecek giriş fiyatı modülasyonu gibi bazı tavizler verilmiştir.

    Türkiye ise ilk kez olarak 1993 yılında Birlik menşeili 670 ürüne tarife kolaylığı tanımıştır.

    Öte yandan Avrupa Birliği'ne yönelik ihracatta sürüm kolaylığı tanınması beklenen ürünlere bakıldığında:

    Kısa dönemde: Hububat menşeili işlenmiş gıda maddeleri (makarna, irmik, bulgur); işlenmiş meyve ve sebzeler (tatlı mısır konservesi, dondurulmuş tatlı mısır, mantar; turunçgiller; bal; su ürünleri (taze balık, karides, kerevit); asorti bağırsak.



    Orta dönemde: Domates ürünleri; kümes hayvanları etleri,yumurta; baharat; malt maya; işlem görmüş zeytinyağı.



    Uzun dönemde: Soya fasulyesi; bazı endüstri bitkileri (keten keneviri); rafine ayçiçek yağı görülmektedir.

    Birlik ile akdedilen 1964 tarihli Ankara Anlaşması'nın 2. Maddesi'nin 2. fıkrasında öngörülen ve 10. Madde'de belirtilen mal alış verişlerinin tümü içerisinde yer almayan DEMİR ÇELİK ÃœRÃœNLERİ bu aşamada gümrük birliği kapsamı dışında kalmaktadır.

    Halbuki AKÇT ürünleri için 1.1.1973 tarihinde AKÇT Yetki Alanı'na giren maddelerle ilgili anlaşma imzalanmıştır. Ancak bu Anlaşmayı yürürlüğe sokacak Protokol hazırlanmamıştır. Gümrük birliğinin yürürlüğe girmesinin ardından hızla serbest dolaşımı ve AKÇT Antlaşması'nın diğer hükümlerinin uygulanışını belirleyen bir protokol imzalanacaktır. Konuya ilişkin görüşmeler, oluşturulan Komite marifetiyle yürütülmektedir.

    Nihayet, Ortaklık Anlaşması'nın ve Katma Protokol'ün belirlediği takvim ve yöntemler dahilinde SANAYİ ÃœRÃœNLERİ gümrük birliği kapsamına girmektedir.

    Burada mevcut duruma bakıldığında Birliğin 1.Eylül l971 tarihi itibariyle Türkiye'den ithal ettiği sanayi ürünlerinden gümrük vergilerini, eş etkili vergileri ve miktar kısıtlamalarını kaldırmıştır.

    Türkiye ise Avrupa Birliği ülkelerinden yaptığı sanayi ürünleri ithalatında gümrük vergileri ve eş etkili vergileri 1 Ocak 1973 tarihinden başlayarak 12 yılda (l985'e kadar) sıfırlamış olması gerekmekte ve bazı hassas ve koruma gerektiren sanayi ürünlerini de 22 yılda (l995'e kadar) tamamen liberalize etmek durumundadır.

    Ancak Türkiye, 70'li yıllarda bu indirim takvimine bilinen ekonomik ve siyasi gerekçelerle uyamamıştır. 1980 sonrası ilişkilerde bir soğuma dönemi yaşanmıştır. Öte yandan 80'li yılların ikinci yarısından itibaren yeniden canlanan ilişkiler sonucu Türkiye gümrük indirimlerinde yerine getirmesi gereken yükümlülüklerini hızlandırmıştır.

    Türkiye, bu yükümlülüklerine uygun olarak; l. l. l973 ve l. l. l976'da gümrük vergileri ve 12 yılda kaldırılacak ürünlerde % 10'arlık (toplam % 20), 22 yıllık listedeki % 5'erlik (toplam %10) gümrük indirimlerini uygulamaya koymuştur. Ocak l978'de yapılması gereken indirimler ise ertelenmiştir. Nihayet l988 yılından itibaren ertelemiş olduğu gümrük vergisi inidirimlerini uygulamaya yeniden başlamıştır.

    l Ocak 1994 tarihi itibariyle:
12 yıllık listede % 90
22 yıllık listede % 80, oranında indirim yapılmıştır.

    Türkiye halihazırdaki temposuyla ancak l Ocak l995 yılında Katma Protokolde öngörülen gümrük birliğine 12 yıllık listede 10 yıllık bir gecikme ile ulaşabilecektir. 22 yıllık listede ara gecikmeler gözönüne alınmadığında öngörülen takvimde yükümlülüğünü yerine getirmiş olacaktır.


      Sayfa : 3/7
      <12345...7>