GÜMRÜK BİRLİĞİNİN KÜÇÜK VE ORTA BOY İŞLETMELERE ETKİLERİNİN AVRUPA BİRLİĞİ'NE UYUMLU TEŞVİKLERVE MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARI İLE GİDERİLMESİ

2.1. Gümrük Birliği kapsamına giren Mal Listeleri:

Avrupa Birliği ile Türkiye arasında l Ocak l995 tarihinde başlayacak Gümrük Birliği kapsamına girecek; yani Birlik'ten "0" gümrük tarifesi ve hiç bir eş etkili vergi, fon alınmadan ve miktar kısıtlamasına tabi tutulmadan girecek mal grupları aşağıda belirtilmektedir.



Bu mal grupları Üçüncü Ãœlkelerden ithal edildiklerinde Birliğin Ortak Gümrük Tarifesi Türk Gümrük İdareleri tarafından uygulanacaktır.



Katma Protokol, A.E.T'nin yetki alanına giren ürünlere ilişkin düzenlemeler getirmiştir. Ancak A.K.Ç.T ve EURATOM ürünlerine ilişkin herhangi bir düzenleme içermemekte, tarım ürünlerine ilişkin olarakta düzenlemelerin ileride ayrıca ele alınmasını hükme bağlamaktadır.



Buna göre Avrupa Birliği ile Türkiye arasında kurulan Gümrük Birliği kapsamında yer almayan ürünlerin listesi aşağıda verilmektedir.



TARIM ÃœRÃœNLERİ: Roma Antlaşması'nın 38. Maddesinde öngörülen esaslar doğrultusunda aynı Antlaşmanın EK II'sinde yeralan ürünler tarım ürünleri sayılmaktadır ve Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yapılacak gümrük birliği kapsamına l Ocak l995 tarihi itibariyle dahil değildirler.

Buna göre;

AKÇT ÃœRÃœNLERİ: Avrupa Kömür Çelik Topluluğu Antlaşması içinde yer alan ürünler 1 Ocak 1995 tarihinde Türkiye ile Birlik arasında kurulacak gümrük birliği kapsamına dahil değildirler.

Bu ürünlerin listesi GTİP'na göre aşağıda sunulmaktadır:

EURATOM ÃœRÃœNLERİ: Tarım ve AKÇT ürünleri gibi Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM) ürünleri de gümrük birliği kapsamına girmemektedir.


GTİP itibariyle bu ürünler:

 

Yukarıdaki GTİP bazında sunulan ürünlerin haricinde varolan tüm maddeler Avrupa Birliği ve Türkiye arasında 1 Ocak l995 tarihinde kurulacak gümrük birliği kapsamına girmektedir.

2.2 Türkiye ve Avrupa Birliği arasında Gümrük birliğinin kurulması ile karşı karşıya gelinecek yeni ekonomik ortam:

Türkiye ile Avrupa Birliği arasında Gümrük Birliği'nin kurulması çerçevesinde sanayii malları ile ilgili olarak üç boyutlu yeni bir ekonomik ortamla karşılaşılması söz konusudur.

Buna göre birinci boyutta Türkiye ve AB arasındaki sanayi ürünleri ticaretini etkileyecek yaptırımlar; ikinci boyutta üçüncü ülkelere Birlik ve Türkiye tarafından takınılacak ortak tavır ve uygulanacak politikalar; üçüncü boyutta ise ilk iki boyutun çalışabilmesini sağlayıcı ve sinerjik etki değeri olan gümrük birliği kapsamında yeralmış hukuki muktesebatın Türkiye tarafından üstlenilmesi gündeme gelmektedir.

O bakımdan AB ile Türkiye arasındaki gümrük birliğini karşılıklı taraflar arasında tarife engellerinin kaldırıldığı, korumanın geçersiz kılındığı basit bir liberalizasyon hareketi şeklinde görmemek gerekmektedir. Bu birlik sanıldığından çok daha kapsamlı bir hukuk manzumesi şeklinde işleyecektir.

3. Türkiye'nin Gümrük Birliği Muvacehesinde Dış Ticareti:

3.1. Türkiye ve AB arasındaki ticarette oluşacak yeni ortam:

Sanayi ürünleri, Birlik ile Türkiye arasında hiçbir gümrük vergisine tabi olmadan serbest dolaşıma girecektir. Birlik bunu 1 Eylül 1971 tarihinde yerine getirmiştir. Türkiye ise 1 Ocak 1995 tarihinde aynı uygulamayı başlatacaktır. Böylelikle gümrük vergileri sıfırlanmış olacaktır. 

Gümrük vergileri ile eş etkili vergiler anlamındaki bütün fon, resim, harç, vb. koruma etkili önlemler kaldırılacaktır. 

Türkiye'nin İthalat Rejiminde varolan ve koruma etki değeri çok yüksek olan Toplu Konut Fonu uygulaması 1 Ocak 1995'te son bulacaktır.

Miktar kısıtlamaları (kotalar) kaldırılacaktır.

Ankara Anlaşması'nda öngörülen Gümrük Birliğinin fiilen işlemesi için gümrüklerin kaldırılması yanında, ithalata uygulanmakta olan miktar kısıtlamaları ve eş etkili tedbirlerin de kaldırılarak tam liberasyona gidilmesi gerekmektedir. 

Miktar kısıtlamaları ile eş etkili uygulamalar anlamındaki, gerek hukuki gerekse idari mevzuata dayalı, bütün ticari teknik engeller kaldırılacaktır. 

Son dönemlerde sık sık sözü edilen ve tarife dışı engeller adı altında kurulması düşÃ¼nülen bir dizi mekanizma marifetiyle Avrupa Birliği kaynaklı malların ithalatını yavaşlatıcı, ithalatçıyı bezdirici ve tüketiciyi caydırıcı tedbirlere başvurmak 1 Ocak 1995 tarihinden itibaren mümkün değildir.

Buna karşılık Avrupa Birliği'nin hazır giyim ürünlerinde Türkiye'ye empoze ettiği "Gönüllü Miktar Kısıtlaması" da ortadan kalkacaktır.

Sonuç olarak Türkiye-AB arasındaki sanayi ürünleri ticareti tarife ve tarife dışı tüm engellerden arındırılmış olarak gerçekleşecektir.