• Rekabet Hukuku / Rekabet Bülteni

  • Sayı : 1 / Yıl : 1999

  • Soruşturmalarda Teşebbüslerin Komisyon ile Sağlayabilecekleri İşbirliği ve Uzlaşmanın Esasları

  • Soruşturmalarda Teşebbüslerin Komisyon ile Sağlayabilecekleri İşbirliği ve Uzlaşmanın Esasları



    Rekabet Hukuku'nda teşebbüsler arasında anlaşmalar ya da uyumlu eylemler marifetiyle, fiyatları, üretim ve satış miktarlarını tespit etmek, pazarları paylaşmak ya da bölmek, ihracat veya ithalatı engellemek fiilleri en ciddi ve en ağır rekabeti engelleyici ve kısıtlayıcı eylemler olarak değerlendirilmektedir. Bu eylemler hukuka aykırı ve yasaktır.



    Teşebbüslerin bu fiiller ile tüketicilerin tercihlerini kısıtladığı ve fiyat baskısı altında bıraktığı ve ayrıca sanayi ve ticaret dokularının bu rekabet ihlallerinden zarar gördüğü kabul edilmektedir.



    Teşebbüslerin yukarıda belirtilen ağır rekabet ihlalleri sonucu, rekabetçi ortamda doğal olarak rekabet üstünlüğüne ulaşmak üzere teknolojik gelişme ve yenilikçilik, vb. girişimler yerine, arz ve talebi yapay olarak kontrol ederek, fiyatları belirleyerek, pazarları bölerek kar maksimizasyonuna ulaşmaları sonucunda, uzun vadede uluslararası pazarlarda rekabet üstünlüğünün kaybedileceği kuşkusuzdur. Bunun sonuçlarının ise genel ekonomik menfaatler ve istihdam üzerindeki etkisi olumsuz olacaktır.



    Bu nedenle gerek Komisyon, gerekse diğer Rekabet Otoriteleri bu tip eylemlerin karşısında büyük bir ciddiyet ile durmaktadırlar. Teşebbüsler ise sözkonusu gerçeği gün geçtikçe daha iyi anlamakta ve uyumlu eylem ya da anlaşmalar marifetiyle rekabet ihlallerinden uzak durmaya çalışmaktadır. Ancak yukarıda tanımlanan ağır rekabet ihlallerine taraf olmuş teşebbüslerin, bu ihlallerinden dönmeleri ya da bu ihlallerin tarafı olanların, artık tarafı olmadıklarını bildirmeleri halinde dahi, çok ağır idari para cezalarına çarptırılacakları yasalar gereğidir.



    Komisyon, bu durumu göz önünde bulundurarak, teşebbüslerin her hangi bir soruşturma sırasında rekabeti kısıtlayıcı ya da engelleyici anlaşmalarını soruşturma heyetine bildiren veya işbirliği çerçevesinde itiraf eden ve soruşturmaların sağlıklı bir biçimde yapılabilmesi için gerekli bilgi ve belgeleri sağlayan teşebbüslerin idari para cezalarından indirime gidebilmesi üzerine bir Duyuru yayımlamıştır.[1] Sözkonusu Duyuru, Komisyon'un hangi şartlar altında teşebbüslere ceza uygulamayacağını ya da ceza indirimine gidilebileceğinin usul ve şartlarını tanımlamaktadır. Öte yandan geniş yetkiler ile donatılmış Komisyon'un, mezkur Duyuru kapsamı dışında da uygun bulduğu durumlarda verdiği idari para cezalarının indirimine karar verme hakkı muvcuttur.



    Komisyon ceza uygulanmaması veya ceza indirimine gidilmesi sistemini üç ana başlıkta toplamaktadır:



    Ceza uygulanmama hali veya çok önemli oranda ceza indirimi hali,

    Önemli oranda ceza indirimi hali,

    Kısmi oranlarda ceza indirimi hali.



    Ceza uygulanmama hali veya çok önemli oranda ceza indirimi halinde teşebbüsün Komisyon ile işbirliğinin konumu açık bir şekilde tanımlanmıştır. Buna göre; Komisyon'un bir ihbar ya da şikayet karşısında soruşturma açması üzerine, bir teşebbüsün rekabeti kısıtlayıcı ya da engelleyici gizli bir anlaşmayı yerinde inceleme aşamasından önce teşebbüsün işbirliği doğrultusunda istihbar etmesi, ilgili teşebbüsün bu halden yararlanması için zorunlu koşuldur. Ancak bu noktada büyük bir incelik vardır. Şayet Komisyon zaten böyle bir anlaşmayı ihbar ya da şikayet sırasında temin etmiş ise, teşebbüsün bu halden yararlanmasına imkan yoktur.



    Uzlaşı usulünün doğal akışı, esasen bir teşebbüsün Komisyon'a rekabeti kısıtlayıcı ya da engelleyici bir anlaşmanın varlığını ispat edecek gerekli bilgi ve belgeleri peşinen temin etmesi ile başlar.



    Öte yandan bir teşebbüsün rekabeti kısıtlayıcı ya da engelleyici anlaşmayı ihbar etmeden önce yasak fiilleri işlemeyi durdurması ve anlaşma tarafı olmaktan çıkması durumunda ceza indirimi mutlak olabilmekte yani cezadan muaf tutulabilmektedir. Bunun için bir teşebbüsün rekabeti kısıtlayıcı ya da engelleyici bir anlaşmanın artık tarafı olmaması; diğer bir teşebbüsü zorlamamış olması; bu türde yasak bir anlaşmaya taraf olunmasında öncülük etmemiş olması veya yasak eylemlerin düzenlenmesinde liderlik etmemiş olması gerekmektedir.



    Ayrıca bir teşebbüsün soruşturmanın her aşamasında Komisyon yetkilileri ile tam bir işbirliğine gitmesi ve gerekli belgeleri temin etmesi durumunda ceza uygulanmama veya önemli oranda ceza indirimi uygulaması mümkün olabilmektedir.



    Yukarıda sayılan davranış biçimlerinde Komisyon ile işbirliği yapan teşebbüslere, işbirliğine girmeyen teşebbüslere verilecek idari para cezalarına oranla yapılacak indirimlerde izlenecek yöntemi ilgili Duyuru belirlemektedir. İşbirliğine giden teşebbüslere, rekabeti engelleyenlere ya da kısıtlayanlara verilecek cezanın en az % 75 oranında bir indirim sözkonusudur. Bu indirim Komisyon'un takdir hakkını kullanarak ceza uygulanmaması yönünde Komisyon'un Nihai Kararı'nın hasıl olmasına kadar uzanabilmektedir.



    Ceza indirimlerinde diğer bir hal ise önemli oranda yapılan ceza indirimleridir. Komisyon Duyurusu bu tankizata mahzar olacak teşebbüslerin yapması gerekenler ve ceza indirim oranları açıkça belirlenmektedir. Komisyon'un soruşturması sırasında yeterli derecede belge bulamaması durumunda, rekabeti kısıtlayıcı ya da engelleyici anlaşmayı ortaya çıkartarak, gerekli bilgileri Komisyon'a sunan teşebbüse, diğer teşebbüslere oranla Komisyon Kararı ile verilecek cezanın % 50 ile % 75 arasında bir ceza indirimi öngörülmektedir.



    Ceza indirimlerindeki son hal ise belli oranlarda ceza indirimi halidir. Yukarıda belirtilen iki önemli indirim ve cezadan muaf tutulma halinde yapılması gerekenler dışında, soruşturma sırasında bir teşebbüsün Komisyon ile işbirliği halinde bulunması durumunda bu hal gerçekleşmektedir.



    Diğer haller ile bu son halin gerçekleşmesinde çok belirgin bir koşul mevcuttur. Diğer hallerde Komisyon'un soruşturmaya başlamadan önce rekabeti kısıtlayıcı ya da engelleyici anlaşmanın ihbar etmek, soruşturma sırasında anlaşmayı ortaya çıkartmak ya da böyle bir anlaşmanın varlığını kanıtlayacak delilleri ilk olarak ortaya koyan teşebbüs olmak, böyle bir anlaşma içerisinde bulunulmasına rağmen gerekli bilgi ve belgeleri sunarken ihlali de durdurmuş olmak, yasaklanan anlaşmaların öncüsü olmamak ve ihlal sırasında başı çekmemek durumları aranırken; son halde ise Komisyon'un Şikayet Bildirimi teşebbüslere ulaşmadan önce indirimden yararlanmak isteyen teşebbüsün anlaşmayı ortaya çıkarmadan ortak işlenen fiiller üzerine bilgi ve belge vermesi veya Komisyon'un Şikayet Bildirimi teşebbüse ulaştığında iddia edilen suçlamalara mesnet teşkil eden delillere itiraz etmemesi ve bunları kabul etmesi durumu sözkonusu olmaktadır.



    Sonuç olarak Duyuru, Komisyon'un ileri sürdüğü delillere itiraz etmeden kabul edilmesi ve Şikayet Bildirimi teşebbüse ulaşmadan ihlalin ispatına yönelik bilgi ve belge temin edilmesi halinde; bu türde bir işbirliğine gidilmemesi durumunda verilecek ceza üzerinden % 10 ile % 50 arasında bir ceza indirimi uygulanmasını öngörmektedir.



    Anlaşmalara Ceza Uygulanmaması veya Ceza İndirimi Ãœzerine 96/C 207/04 Sayılı Komisyon Duyurusu, Komisyon ile işbirliğine girmek isteyen teşebbüslerin sözkonusu işbirliğinin oluşturulmasının usul ve esaslarını da belirlemektedir.



    Komisyon ile işbirliğine girmek isteyen teşebbüsün öncelikle ilgili daire ile (DG IV) temasa geçmesi gerekmektedir. Temasa geçecek kişinin teşebbüsü birinci dereceden temsile yetkili bir kişi olması zorunludur. Bilgi ve belgeleri bu yetkili kişinin sağlaması gerekmektedir. İşte bu nokta çok önemlidir, zira teşebbüs içerisinden bir çalışanın bu bilgi ve belgeleri vermesi, böyle bir ihbarı tanzim etmesi, sözkonusu Komisyon Duyurusu'nda belirtilen ihbar edilen yasak anlaşmalara ceza uygulanmaması veya ceza indirimi hakkından yararlanma imkanını tanımamaktadır.



    Yukarıda belirtilen işbirliği şartlarının yerine getirilmesi durumunda Komisyon, teşebbüsün gösterdiği bu iyi tutumu dikkate alarak ceza indirimlerine gitmektedir. Ancak sözkonusu işbirliğinin Nihai Karar aşamasında dikkate alınacağını da burada işaret etmek gerekmektedir. Bunun açık anlamı, soruşturmanın başlangıcında yapılan bir işbirliğinin sonradan ortadan kalkması halinde, Komisyon'un ceza indirimi uygulama cihetine gitmeyeceğidir. Komisyon, ceza indirimi uygulanabilmesi için, soruşturmanın tüm aşamalarında sürekli bir işbirliğinin sağlanmasını zorunlu tutmaktadır.



    Ancak şu hususu da belirtmekte fayda vardır; şayet bir teşebbüs ceza uygulanmama veya çok önemli oranda ceza indirimi ve önemli oranda ceza indirimi hallerinde tadad edilen işbirliği çeşitlerini gösterememiş, ancak belli oranlarda ceza indirimi halinde gösterilen işbirliğini oluşturmuşsa; bu durumda yine de bir ceza indirimi elde edebilir. Hatırlanacağı üzere ilk üç hal rekabeti kısıtlayan ya da engelleyen anlaşmaların ortaya çıkartılmasına yönelik işbirliği çeşitleri, son hal ise Rekabet Hukuku'nda yasak olan anlaşma sonucu doğan fiillerin ortaya çıkartılmasına yönelik işbirliği çeşitlerini ifade etmektedir.



    Öte yandan Komisyon'un bir teşebbüse ceza indirimi ya da tümden cezanın kaldırıldığı bir karar alması durumunda dahi, Komisyon Kararı'nda ilgili teşebbüsün Kurucu Antlaşma'nın 85 (1) maddesini hangi hallerde ihlal ettiği ve rekabeti kısıtladığı ancak Komisyon ile yaptığı işbirliği sonucu rekabeti kısıtlayıcı ya da engelleyici eylemlerin son bulmasında yardımcı olduğu hususları açıkça belirtilmektedir. Ayrıca bu doğrultuda alınacak kararlar da ATRG'de yayımlanmaktadır.



    Son olarak da ceza indirimine mahzar olan teşebbüsün, Bidayet Mahkemesi'nde Komisyon Kararı'na itiraz etmesi durumunda; Komisyon, Yüce Mahkeme'den genel teammüller bakımından cezanın attırılmasını istemektedir.



    Türkiye'de de Rekabet Kurumu'nun soruşturma kapsamındaki teşebbüslerin Kurum ile ilişkilerinde, rekabet ihlalinin ortaya çıkartılabilmesi için soruşturma döneminde mesleki daireler ile benzer işbirliği anlayışının ortaya konmasını beklemesi doğal bir anlayış olacaktır. Bu bakımdan, örneğin, Aks & Turkcell k. TeleOn & Telsim soruşturmasında, soruşturulanların yerinde inceleme imkanlarını Kurum uzmanlarına kapatmaları, bu tür bir engellemenin Nihai Karar aşamasına ne şekilde yansıyacağı Türkiye'de Rekabet Otoritesi'nin gelecek dönemlere ilişkin meseleye yaklaşımına da ışık tutacaktır.
     

    Â