1978 |
1983 |
1988 |
1993* |
|
İŞGÃœCÃœ |
17470 |
18070 |
19285 |
20212 |
İSTİHDAM |
15797 |
16697 |
17668 |
18806 |
İŞSİZLİK % |
9.6 |
7.6 |
8.4 |
7.0 |
Eksik İstih % |
.. |
.. |
6.5 |
7.4 |
1 |
.. |
.. |
14.9 |
14.4 |
TARIM |
8940 |
8859 |
8193 |
7835 |
SANAYİ |
2237 |
2448 |
2781 |
2850 |
HİZMET ** |
4620 |
5390 |
6694 |
8121 |
1 İşsizlik ve eksik istihdam nedeniyle atıl işgücü oranı
* Tahmin
** Hizmetler içinde ticaretle uğraşanların payı l978'de % 27 iken, l992'de % 30'a yükselmiştir.
Şekil 1 sivil istihdamın sektörel dağılımını yüzde olarak ve aynı veriler kullanılarak vermektedir.
Raporun ilerki bölümlerinde, özelleştirilecek KİT'lerden açığa çıkması olası işgücünün hangi sektörlerde istihdam arayacağını yaklaşık olarak belirlerken bu verilerden yararlanılacaktır. Zira işsiz kalan işgücünün varolan istihdamın genel dağılımına uygun olarak yerleştirilebileceğini veya en azından iş taleplerinin yaklaşık olarak buna uyacağını varsaymak yanlış olmayacaktır.
Bu amaçla sanayi ve hizmetler kesimi için verilen genel istihdam rakamlarının alt dağılımına bakmak da yararlı olacaktır. Şekil 2 sanayide çalışanların madencilik, imalat sanayii ve elektrik, gaz ve su sektörlerindeki dağılımını, Şekil 3 ise hizmet sektöründe çalışanların inşaat, ticaret, ulaştırma, mali kurumlar ve diğer hizmetler sektörlerindeki yüzde dağılımını vermektedir.
Burada Türkiye Esnaf ve Sanatkarları açısından önemli bir gösterge, hizmetler sektöründe ticaretle uğraşanların payının 1978'de % 27 iken 1992'de % 30'a çıkmış olmasıdır. İşsiz kalacak yeni işgücünün bu eğilimi daha da şiddetlendirmesi beklenmelidir. Sanayi işletmelerinde varolan iş olanakları yeni yatırımlar dışında sabit, hatta yeni teknolojilerin devreye sokulmasıyla azalmakta olduğundan, özelleştirme sonucunda işsiz kalacak işgücünün kendi hesabına ticarete yönelmesi adeta kaçınılmaz gözükmektedir.
Ele alınan dönemde hizmetler içinde payı artan bir diğer alt sektör ise "Diğer hizmetler" başlığı altında toplanan kesimdir. Bunun içinde turizm önemli bir paya sahiptir. Otelcilik, lokantacılık ve her türlü turistik işletme, ayrıca turist rehberleri ve seyahat acentaları da bu alt kesimde yer almaktadır. Bu nedenle esnaf ve sanatkarlar açısından oldukça önemli bir hizmet kolu olan bu kesimin payının incelenen dönemde artmış olması, özelleştirmeden sonra işsiz kalması olası işgücünün kayacağı bir sektör olduğunu düşÃ¼ndürmektedir.
Bu noktada Türkiye'de Esnaf ve Sanatkarların sayısına ve yapısına bakmakta yarar vardır. Böylelikle özelleştirme sonucunda işsiz kalacak işÃ¼cünün boyutuyla halihazırda esnaf ve sanatkar olarak faaliyette bulunanların bir karşılaştırması yapılabilecektir.
TÃœRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI
31.12.1992 tarihinde Türkiye Esnaf ve Sanatkar Siciline kayıtlı olanların sayısı (tescil, terkin ve tadil olarak) aşağıda verilmektedir.
TABLO III. ESNAF VE SANATKAR SİCİL KAYITLARI
(31.12.1992)
              TESCİL          2.316.159
              TERKİN              360.859
              TADİL               91.546
Kaynak : TESK (Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu)
 Şekil 4 aynı dağılımı yüzdesel olarak vermektedir. Burada özelleştirme ile ilgili olarak önemli olabilecek bir başka nokta bir yıl içinde esnaf ve sanatkar siciline kayıt yaptıranların sayısıdır.
Şekil 5 yıllar itibariyle bu dağlımı göstermektedir. Buna göre 1984 ve 1985 yılındaki yoğun kayıtlar bir tarafa bırakılırsa, sonraki yıllarda kayıt sayısı yaklaşık iki yüz binden yüzotuz bine doğru bir seyir izlemiştir. Kamu Ortaklığı İdaresi eski başkan yardımcılarından Süleyman Yaşar'ın bir gazeteye verdiği demeçte KİT'lerde halihazırdaki fazla istihdamın 200 bin kişi civarında olduğu yolundaki bilgi doğru kabul edilirse, özelleştirmenin istihdam boyutunun özellikle mevcut esnaf ve sanatkar sayısı üzerindeki baskısı daha iyi anlaşılır. Zira bu sayı toplam kayıtların yaklaşık % 10'u düzeyindedir.
Özelleştirmenin hızlı yapılması halinde ise bunun yılda halihazırda yüzotuz binler civarında artan esnaf ve sanatkar sayısını iki-üç yıl boyunca % 70 ile % 100 arttıracağı anlaşılır. Bu varsayım en kötü olasılıkta, yani halen özelleştirme kapsamında bulunmayan KİT'lerin dahi özelleştirilmeleri veya reorganizasyonu sonucu açığa çıkabilecek toplam işgücünün yaratacağı sorunu göstermektedir. Bir sonraki bölümde özeleştirme kapsamındaki kuruluşların personel sayısı verilmektedir. O bilgilerden sonra konuya tekrar değinilecektir.