3.5. Rekabet Kanunu'nun 4. maddesinin e bendi, eşit hak ve yükümlülüklerle eşit
edimlerdeki teşebbüslere karşı farklı şartların uygulanmasını yasaklamaktadır.Â
Bu maddenin açık ifadesi, performans ve teminat gibi kriterlerde eşit konumdaki işletmelere karşı tedarikçi firmaların eşit
fiyat ve satış şartları uygulamalarını zorunlu hale getirmesi, iktisadi olarak geçerli kabul edilmeyen sübjektif kriterlerle eş
edimlerdeki alıcılara karşı farklı iskonto ve vade uygulamaları, ya da teminat şartları uygulamaları gibi şartları farklı
uygulamanın yasaklanmış olmasıdır.Â
Ãœlkemizdeki ticari örf ve adetler Anadolu medeniyetleri ve Osmanlı gelenekleriyle Cumhuriyetimizin hukuk sistemine
geçirilmiştir. Hal böyleyken, Türk ticari örf ve adetleri ile uzaktan yakından bir ilgisi olmayan Batı satış sistemlerine uyum
ciddi sorunlar yaratabilecektir. Örneğin yıllardan beri Anadolumuzun ufak bir şehrinde basiretli tacir olarak ticaretini
gerçekleştiren bir toptancının ana firmadan alacağı şatış şartlarının ve iskontoların, bu işe yeni başlamış bir tüccar ile aynı
statüde olmasının zorlanması, Anadolu ticaretini bozacak bir nitelik arz etmektedir.Â
Bunun yanısıra aynı sistemin toptancıdan perakendeciye de uygulanması yukarıdaki şekilde bir çok sıkıntıyı beraberinde
getirecektir.Â
3.6. İlgili maddenin f bendi ise, tedarikçi firmaların arz ettiği ürünlerin alıcısı olan yeniden satıcı konumundaki
işletmeye, satışa konu mal veya hizmete bir başka mal veya hizmetin alımını da şart koşmasının yasaklanmasıdır.Â
Bu maddenin açık ifadesi, bir malın satışının gerçekleşmesi için alıcıya bir başka malın ya da hizmetin de satınalımının
zorlanmasının yasaklandığıdır.Â
Bu maddenin etkisi, piyasalardaki promosyon, kampanya benzeri faaliyetlerle tedarikçi firmaların atıl stok kalemlerinin diğer
satış kalemlerinin satışına ilave edilerek satınalım şartlarının zorlanmasını yasaklamaktadır. Piyasalarda spot olarak
nitelendirilen mekanizmanın oluşmasında önemli bir etken olan bu uygulamanın yasaklanması ile birlikte, satıcının stok yükünü
alıcıya yüklemesi fiili son bulacaktır. Bu durum özellikle otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinde çok yaygın olan sallama mal
tabir edilen sistemi önleyecektir.Â
4. Uyumlu eylem, anlaşma ve kararlara muafiyet tanıyan kararların Rekabet Kanunu çerçevesinde konumuÂ
Kanun'un dördüncü maddesi, uyumlu eylemler, kararlar ve anlaşmalar marifetiyle teşebbüslerin piyasalarda rekabet koşullarının
oluşmasını engellemeleri ya da rekabeti kısıtlamaları/bozmalarına, bazı koşulların oluşması durumunda Rekabet Kurulu'nca muafiyet
tanınarak izin verilebileceğini belirtmektedir.Â
Muafiyet tanınırken kamu yararı gözetilmektedir. Zaruri olarak tek fiyattan satılması gereken, yalnızca belirli aracılar
tarafından gerçekleştirilebilecek olan, piyasaların teşebbüsler tarafından paylaşılmasını zorunlu kılan ve dördüncü maddede
yasaklanan fiillerin ifa edilmesini gerektiren bazı piyasalar mevcut olabileceği belirtilmektedir. Gazete, akaryakıt gibi bazı
ürünlerin kamu yararı gerekçesiyle ve Türkiye genelinde yaygın olarak tüketiciye sunulabilmesi için 4. maddede tanımlanan
kısıtlamalara muafiyet tanınabilir. İlgili muafiyetler bireysel veya sektörel olarak, muafiyet talep edilmesi kaydıyla ve Rekabet
Kurulu tarafından en çok beş yıllık bir dönem için verilir. Muafiyet tanıma kararına gerekçe, tüketicinin ilgili mal veya
hizmete ulaşabilmesi, dağıtım kanalları itibarıyla geniş bir coğrafi alanın ilgili mal veya hizmete kavuşabilmesi, dağıtım ve
üretim faaliyetlerinde kamu yararına gelişme ve iyileşmelerin olabilmesidir.Â
İlgili muafiyetin tanınması için temel gerekçeler, mal veya hizmetin üretimi ve dağıtımına ilişkin gelişmelerin sağlanması ve
böylelikle tüketici lehine bir sonucun oluşması, ilgili piyasanın önemli bölümünde rekabetin ortadan kalkmaması, ve
hedeflenen iyileşmeyi gerçekleştirecek seviyenin üzerinde bir muafiyetin uygulanmamasıdır.Â
4054 sayılı Rekabet Kanunu'nun ilgili 5. maddesi, Topluluğun Kurucu Antlaşmasının 85. maddesinin 3. fıkrası'na uyumludur.Â
En çok beş yıllık bir dönem için tanınabilecek olan muafiyet kararları, dördüncü maddede anılan şartların benzeri olarak
bazı başka şartların yerine getirilmesine bağlanabilir. Bu durum, muafiyet alacak işletmelere ve/veya iş kollarına, yeni bir
rekabet kuralları düzenlemesi getirilebileceğini belirtmektedir. Bu itibarla Rekabet Kurulu, ilgili muafiyetlere ilişkin
tebliğleri uygulamaya sokacaktır.Â
Muafiyetlere ilişkin bu düzenleme, 6 Mart 1995 tarihli 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı'nın 39. maddesinin 2/a bendinde
Ayrıca, Gümrük Birliği'nin yürürlüğe girmesinden itibaren bir yıl içerisinde, Toplulukta yürürlükte bulunan tüm blok
muafiyet yönetmeliklerinde ve Avrupa Topluluğu makamlarınca geliştirilen içtihat hukukunda yer alan ilkelerin Türkiye'de
uygulanmasını sağlayacaktır. ifadesi yer almaktadır.Â
Bu durumun açık ifadesi, Türkiye'de uygulamaya alınacak olan muafiyet tüzüklerinin AT'nin muafiyet kararları ile eş yapıda
olacağının imza ve karar altına alındığı, ve bu yönde Türkiye'nin, Topluluğun muafiyet rejimini ve içtihat hukuğunu aynen
benimsediğidir.Â
Topluluğun kurucu antlaşmasının 85. maddenin 3. fıkrasına istinaden tanıdığı blok muafiyet yönetmelikleri ve bunlara bağlı olarak
gelişen içtihat kararlarının yekünü onbinlerce sayfalık bir müktesebattır. Ayrıca Topluluğun rekabet mevzuatı uzun yıllar
içerisinde gelişme göstermiş olan ve ilerleyen zaman içerisinde önceki kararların aleyhine kararların da içtihatta yer aldığı
bir hukuk birikimidir. Türkiye'nin ise tüm bu hukuk birikimini aynen ve derhal kabulü ile uygulamaya almasının, Türk hukuk
sisteminde önemli karmaşaları beraberinde getireceği düşÃ¼nülmektedir.Â
Blok muafiyetler adı altında toplanan Topluluk mevzuatı aynen Türkiye tarafından uygulamaya alınacaktır. Bu sistemin temeli tüm
dağıtım ve pazarlama sistemlerini dikey entegrasyonlar başlığı altında düzenlemesidir. Burada Rekabet Kanunu'nun 4. çetin
rekabet koşullarını koyan maddesinden muafiyet talep edilerek değişik ve daha az kısıtlayıcı bir rekabet anlayışına geçiştir.
Rekabet Kurulunun bir iş kolu veya işletmeye muafiyet tanıması, bu işkoluna veya işletmeye Rekabet Kanunu'nun 4. Maddesinde
sıralanan yasakların uygulanmayacağı anlamındadır. Fakat bununla birlikte, ilgili işkolu veya işletmenin niteliği ile piyasa
şartları göz önünde bulundurularak yeni bir kurallar bütünü oluşturulacak ve muafiyet tanınan işletme(ler), Rekabet Kurulu
tarafından ilan edilecek bu yeni kurallara tabi olacaklardır.Â
Ancak Rekabet Kurulu'ndan özel izin almak marifetiyle muafiyet talepleri gerçekleştirilebilecektir. Öte yandan bunların dışında
özel dağıtım ve özel satın alma anlaşmaları kapsamında yapılacak dağıtım sistemleri de mevcuttur. Ayrıca sözkonusu tüzüklerin
içerisinde bira dağıtımı ve akaryakıt istasyonlarına ilişkin özel maddeler mevcuttur. Bu durum akaryakıt istasyonlarının ana
firmalar ile yapmış olduğu sözleşmeleri geçersiz kılmakta ve bayilerin ana firmaları değiştirme şansını beraberinde
getirmektedir. Öte yandan bira üretici ve dağıtım firmalarının satış noktaları, fıçı satışlarında uyguladıkları sözleşme
şartlarının uygunsuzluğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca da üretici firmalar arasındaki bayi yarışına son vermekte ve bayilerin
istedikleri üreticiye yönelmelerini sağlamaktadır.Â
Bu tüzükler reklam giderlerinden yerleştirilen satış malzemesi ve alet edavatlara kadar uzanan bir dizi yeni kuralı beraberinde
getirmektedir. Ayrıca sözleşmelerin iptali üzerine çok kapsamlı maddelerle donanırken, sözleşme süreleri üzerine de
bağlayıcı hükümleri ihtiva etmektedir. Sözkonusu tüzüklerin her noktası mevcut ticari aktörleri bir başka biçimde
etkilemektedir.Â
Blok muafiyet tüzükleri içerisinde yer alan diğer önemli bir tüzük ise otomotiv dağıtımına ilişkin hususlardadır. Ayrı bir
düzenleme şeklinde ortaya çıkan dağıtım sistemi, tüm bayi teşkilatını yeni bir yapılanmaya mecbur kılmaktadır. Bir bayinin
diğer markaları satma hakkından, bir servis istasyonunun ana firma tarafından kurulan tesiste başka araçları tamir etmesini
yasaklayan hususlara ilişkin maddelerle donanan bu tüzük, ayrıca bayilerin kendi bölgeleri dışında satış yapmalarını
engellemekte, hatta bayilerin kendi bölgeleri dışındaki alıcılara mailing yapmalarını yasaklamakta veya ana firmaların yedek
parça üreticilerinin markası ile yedek parçaları kullanmasını emretmektedir. Burada da ayrıca bayilik süreleri, sözleşme
şartları ile ilgili çok çetin kısıtlamalar mevcuttur.Â
Topluluğun Rekabet kurallarını belirleyen 85. maddenin 2. paragrafı, yukarıda anlatılanlar doğrultusunda aykırılıklar barındıran
işletmeler arasındaki sözleşmelerin iptalini öngörmektedir. Aynı prensip 4054 sayılı yasamızın 56. maddesinde de yer
almaktadır. Bu durum çok ciddi bir karmaşayı beraberinde getirmektedir. Türkiye'de işletmeler arasında yapılan sözleşmelerin
tümünün yeni mevzuata aykırı olduğu düşÃ¼nülmektedir. Bu durumda da işletmelerin tüm sözleşmelerini yeniden düzenlemeleri
gerekecektir.