3.2. Aynı maddenin b bendi, mal veya hizmet piyasalarının bölüşÃ¼lmesi (paylaşılması),
hammadde ve yan sanayi girdileri, teknoloji kaynakları dahil piyasa kaynaklarının ve unsurlarının bölüşÃ¼lmesini
(paylaşılmasını) ya da kontrol edilmesini uyumlu eylem gerekçesiyle yasaklamıştır.Â
Bu madde, rekabet halinde bulunması gereken firmaların belirli piyasalarda faaliyetlerini yoğunlaştırarak, diğer rakip firmaların
faal olduğu alanlara girmeyerek, piyasalarda rekabetin oluşmasını engellemelerini yasaklamaktadır.Â
Türkiye pazarı genelinde farklı ürün gruplarında coğrafi paylaşımın yaygın olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ilgili
maddenin yeni pazar yapılanmalarını beraberinde getireceği açık olarak görülmektedir. Bu noktada temel hedef, navlun ve dağıtım
giderleri gibi makul gerekçelerin dışına çıkılarak, Türkiye pazarını bölgeler itibarıyla paylaşmak marifetiyle teşebbüslerin
uzlaşmalarına mani olmak ve teşebbüsleri aynı piyasalarda faaliyete sokarak rekabetin sağlanmasıdır. Bu husus tüm sektörleri
ilgilendirmektedir. Özellikle ana sanayilerin aralarında girdikleri uzlaşmalar Rekabet Kurulu tarafından karine kabul edilerek,
prosedür açılması söz konusu olacaktır. Çimento, ilaç, temizlik malzemeleri ve gıda üreticilerini ve toptancılarını, ayrıca
otomotiv, beyaz ve kahverengi eşya üreticilerini oldukça zora sokacak bir düzenleme kapıda beklemektedir.Â
Geniş Türkiye coğrafyasında yaygın dağıtım yapan üretici işletmelerin, yatay yapılanma içerisinde kendilerine rakip konumda
bulunan diğer üretici işletmelerle çoğu kez uzlaşma içerisinde piyasaları paylaştıkları dikkati çekmektedir. Piyasaların
paylaşılması çoğunlukla çimento, demir-çelik, temizlik malzemeleri ve gıda ürünlerinde ve dayanıklı tüketim mallarında
görülmektedir. Geniş coğrafyaya dağıtım yapılırken navlunun maliyetler üzerine oluşturduğu yük ile bazı üretici firmaların
uzak bölgelerde faaliyet gösterememelerini açıklayabilmektedir. Fakat, pek çok durumda navlun farkları ile açıklanamayacak
şekilde, bir üretici firmanın diğer üretici firmanın bulunduğu coğrafi bölgede satış faaliyetleri göstermediği, bununla
birlikte kendi faaliyet bölgesine de diğer üretici işletmenin girmediği görülmektedir. Böyle bir durum her iki piyasada da
rekabet ortamının bilinçli bir şekilde oluşturulmaması olarak ele alınacaktır. Bu tip piyasa paylaşımları, Rekabet Kurumu
tarafından gözlenecek ve karine tespit edilmesiyle birlikte prosedür Rekabet Kurulu tarafından re'sen başlatılacak ve bildirim
yapılan firmalar piyasaları paylaşmadıklarını ispatlamak durumunda kalacaklardır. Bu konumdaki iki firma, inceleme dönemi boyunca
gerçekleştirdikleri satışları, ilgili evraklar ile birlikte incelenmek üzere Rekabet Kurulu'na teslim edeceklerdir. Böylelikle
firmaların satış haritaları dönemler itibarıyla tespit edilebilecek ve piyasaların paylaşılması fiilinin var olup olmadığı
kolaylıkla tespit edilebilecektir. Bu incelemeler sürecinde, üretici firmaya bağlı bulunan ya da ekonomik bütünlük sergileyen
ya da üretici firma tarafından kontrol edilen bir dağıtıcı firma ile satışların gerçekleştirilmesi durumunda, ilgili dağıtıcı
firma da soruşturma kapsamına alınacaktır.Â
3.3. Dördüncü maddenin c bendi, mal ve hizmet arzı ile talebinin serbest rekabetin gereği olarak piyasalarda
belirlenmesine olanak vermeyecek şekilde, uyumlu eylem anlaşma ve kararlar ile teşebbüsler arasında belirlenmesi ve kontrol
edilmesini yasaklamaktadır.Â
Serbest rekabetin hakim olduğu piyasalarda fiyat dahil olmak üzere alım ve satım şartları, arz ve talep dengeleri ile oluştuğu
halde, teşebbüslerin ortak kararlarla arzı kontrol etmeleri ve böylelikle alım satım şartlarını yönlendirmelerine mani
olunmaktadır.Â
Bu durum, belirli piyasalarda faaliyet gösteren teşebbüslerin ortak karar ve uyumlu eylemler marifetiyle, arz miktarını belirli
seviyelerde sınırlandırarak piyasa fiyatını azamide muhafaza etmelerini ve böylelikle rekabetin oluşmasına mani olmalarını
engellemektedir. Bu durum ayrıca piyasalara yeni teşebbüslerin girmelerine mani olmak amacı ile talep ve arz miktarını kontrol
etmeyi de önlemektedir. Bu durum özellikle talep eksi bir stratejisi ile üretim planlaması yapan ve piyasa fiyatlarını ve
karlarını maksimize eden çeşitli sektörlerdeki işletmeleri çok zor duruma sokabilecektir. Burada sektörlerden çok
işletmelerin kendi organizasyonel yapıları önem arz etmektedir. Zira talep eksi bir formülü ile üretim planlaması
gerçekleştiren ve rakip konumda bulunması gereken işletmelerle uyumlu eylem halinde arz miktarını kontrol ederek kar
maksimizasyonu gerçekleştiren sektörlere mensup işletmeler, pazarlama odaklı bir yönetim biçimine sahip bulunmamaktadırlar.
Rekabet Kanunu ile arz miktarının kontrolünün yasaklanması, firmaların organizasyonel yapılanmalarında pazarlama faaliyetlerini
geliştirmelerini zorunlu kılacaktır.Â
3.4. İlgili maddenin d bendi, piyasalarda teşebbüslerin rakiplerinin faaliyetlerini kısıtlamaları, zorlaştırmaları ya da
piyasaya girişlerini engellemesi marifetiyle rekabeti bozucu fiillerde bulunmalarını ve ayrıca boykot ve benzeri faaliyetlerle
piyasaya girişleri engellemelerini yasaklamıştır.Â
Geçtiğimiz dönemlerde çeşitli KOBİ'lerin boykota yönelik girişimleri görülmüştü. Özellikle fırıncıların ve gıda
toptancılarının bu yöndeki uyumlu eylem halindeki boykot kararları yasa tarafından tamamen yasaklanmıştır.Â
Öte yandan belirli bölge pazarlarında küçük işletmelerin ithalat marifetiyle pazara yeni ürün sokma girişimleri sonucu ana
üretici büyük işletmelerin o bölgesel pazarda diğer pazarlara oranla fiyat kırarak, ilgili teşebbüsün pazarda faaliyetlerine
mani olması tamamen yasaklanmıştır. Bu durumun bir benzeri olarak bölgesel üretim yapan küçük işletmelerin büyük işletmeler
tarafından faaliyetlerinin zorlaştırılması, sermaye birikimi ile diğer pazarlarda faaliyete geçme şansını yakalamasını
engellemeleri yasaklar kapsamına girmektedir.