• Devlet Yardımları Hukuku / Yayınlarımız

  • TÜRKİYE İÇİN DTÖ ve AB ile UYUMLU DEVLET YARDIMLARI (Teşvik) SİSTEMİ

    • Sayfa : 4/15
      <123456...15>

    3.2.3.1.3 Hesaplarda Kullanılan Temel Tanımlar

    Tek yoğunluk tavanı belirlenmesi hesaplarında kullanılan ve lafzen yer verilen temel tanımlar şu şekildedir:

    Tek ölçüm kriteri: Yardım tutarı ile yatırım tutarı arasındaki yüzdelik ilişkidir;

    Şeffaf ya da ölçülebilir yardım: Belirli kalemlerdeki yatırımlara yapılan ve bu yatırım tutarı ile yüzdelik bir ilişki kurulabilen yardımlardır;

    Gözönünde tutulacak temel unsurlur şunlardır:

    Bölgesel yardımlar kapsamında verilebilecek azami yardım tuturı, yaratılan istihdam sayısı ile sabit yatırım maliyetinin işlevi olarak belirlenir. Bu doğrultuda örneğin Topluluğun en fazla sanayileymiş bölgeleri için (merkez bölgeler) tavan sabit yatırım maliyetinin %20'si ya da yaratılan istihdam başına 3500 ECU'dür. Bu istihdamın %20'lik tavanı aşması halinde, en fazla %25'e kadar marjin yükseltilmesine izin verilebilir.

    Bu marja izin verilmesinin gerekçesi, yatırımlarda emek yoğun projelerin daha cazip hale gelmesidir. Bu sayede ayrıca istihdam ile bir ilişkisi olan yardımları koordine edebilme garantisi de tesis edilmektedir.

    Az gelişmiş bölgeler için ise, bu bölgelerde yapılacak yatırımlara bağlı olarak ortak maksimal tavanların saptanması yoluna gidilmektedir. Bu önlem, yeni yatırımları cezbetmek için aşırı değerlendermelerin suistimalini önlemek gayesi ile geliştirilmiştir. Bu maksimal tavanlar, bu bölgelerin kalkınmasını sağlamak üzere yeterince yüksek bir düzeyde saptanmaktadır.

    Bazı yardım türlerinin değerlerini hesaplamak üzere (örneğin borç garantileri, kira yardımları, vs.) ortak teknikler geliştirilmiştir.

    İstihdama bağlı alternatif tavanın, en az gelişmiş bölgeler ortak tavanın, işleyişe yönelik yardımların askıya alınmasının ve yeni tekniklerin geliştirilmesinin bu aradaki etkisi ile bütün bölgesel yardımların bir denetime tabi tutulması imkanı sağlanmaktadır.

    Özellikle zaman içinde işleyişe yönelik yardımlarla ilgili olarak bir ilke kaydının geliştirildiği de görülmektedir.

    Bu çerçevede verilen yardımlar yeni yatırımlara yönelik olmayıp, bir işletmenin normal cari harcamalarını finanse etmek üzere tahsis edilmiştir. Komisyon bu tür yardımlara karşı olduğunu da beyan etmiştir. Bu çerçevede kapsamını değerlendirebilmenin güçlüğüne değindikten sonra, bu yardımların çoğunlukla yardımdan yararlanan işletmenin keyfiyetine tabi durumların yaratıldığı öne sürülmektedir.

     

    3.2.2.2. Bir Avrupa Projesine veya Ciddi Bir Ekonomik Güçlüğü Düzeltmeye Yönelik Yardımlar

    Bu kategoride yer alan yardımlar iki tip önlem içermektedir. Bunlardan bir kısmı Avrupa için önemli bir ortak yararı temsil eden bir projenin gerçekleşme koşullarını düzeltmeye yöneliktir ( örneğin üye devletler arası otoyol, baraj, demiryolu, vb. projeler ). Diğerleri ise, bir üye devlette ortaya çıkan önemli bir ekonomik bozulmanın iyileştirilmesine yöneliktir.

     

    3.2.3.3. Sektörel Amaçlı Yardımlar

    Sektörel amaçlı yardımlar konusunda Komisyon tarafından izlenen politika, AET kurucu Antlaşması kapsamında yer alan ve Ortak Pazar'da rekabetin bozulmaması ilkesini sağlamaya yönelik Antlaşma hükümlerinden hareket ile oluşturulmuştur.

    Bu politikanın temel gerekçelerine bakıldığında aşağıdaki esaslar saptanabilmektedir:

    • Eğer üye devletler tek yanlı olarak yardım verecek olurlar ise, gümrük birliği arzulanan etkilerin hilafına bozulacaktır.
    • Serbset rekabete açık bir sistem düşÃ¼nüldüğünde, üretim faktörlerinin en iyi şekilde dağılımına olanak tanınmak zorunluğu vardır. Bu durumda bu faktörlerin birilerinin lehine bozulmaması gerekmektedir.
    • Topluluğun ekonomik ve sosyal hedeflerinin gerçekleşmesine katkıda bulundukları ölçüde yardımlar rekabetin bozulmamasını sağlayacaktır.

    Sonuç olarak serbest piyasa düzeninin:

    • Birlik hedeflerinde ilerleme kaydetmeyi engellemesi ölçüsünde;
    • Bu hedeflere makul sürelerde ya da ortalama sosyal maliyetlerde gerçekleştirmeye izin vermediği ölçüde;
    • Kende kendisine zarar verecek risk noktasına kadar rekabeti yoğunlaştırması halinde,
    yardımlar yasak kapsamında yer almazlar.

    Sıralanan ekonomik koşullardan bir tanesinin ortaya çıkması durumda, Komisyon yardımlarda ciddi bölgesel dengesizliklerin düzeltilmesi, bazı sanayilerden kaçınılmaz olan yeni uyarlamaların ya da gelişmelerin basitleştirilmesi ya da hızlandırılması, sosyal nedenlerden ötürü bazı faaliyetlerin kaldırılması ya da en azından geçici olarak üçüncü tarafların davranışlarının neden olduğu bazı rekabeti bozucu uygulamaların etkisinin giderilmesi için gerekli olduğunda izin verir.

    Bu tür yardımların hedefleri, şekilleri ve koşulları Birlik alt-yapılarının düzenli gelişmelerine yardımcı olmak gerekçesini taşımalı ve Birlik genel hedeflerinin aksine sonuç doğurmaksızın, rekabeti en az zedeleyecek usülde verilmelidir.

     

    3.2.3.3.1. Yardım Projelerinin Değerlendirme Kriterleri

    Yukarıda yer verilen genel ilkeler temelinden hareket ile Komisyon kendisine bildirilen her sektörel yardım projesini incelemek üzere bir seri kriter oluşturmuştur. Esasen bu kriterler aşağıdaki şekildedir:

    • Sektörel yardımlar, ilgili sanayinin mevcut durumunun gerekli kıldığı koşullar ile sınırlı olmalıdır.
    • Yardımlar ilgili sanayinin yapısal sorunlarını çözerek, uzun vadedeki yaşama imkanını düzenleyecek nitelikte olmalı ve mevcut durumu muhafaza etmeye ya da kaçınılmaz kararlar ile değişiklikleri geri plana itmeye yönelik olmalıdır.
    • Düzeltmelerin yapılabilmesi için gerekli zamanın tanınması koşulu ve sıkı bir biçimde düzenlenmiş durum ve koşullar kaydı ile yardımların, değişimin sosyal ve ekonomik maliyetini hafifletmeye yönelik olmasına izin verilebilir.
    • Göreceli olarak kısa dönemler için verilenlerin dışında yardımlar gittikçe azalan bir nitelik göstermeli ve açık bir biçimde ilgili sektörün yeniden yapılandırılmasına bağlı olmalıdır.
    • Yardımların yoğunluğu, rekabet olgusunu bozma doğrultusunda yol açılan tahribatı azami seviyeye indirecek nitelikte, çözülen sorun ile orantılı olmalıdır.
    • Sanayi sorunları ile işsizlik bir ülkeden diğerine transfer edilmemelidir.

    Devlet yardımları kapsamında AET kurucu Antlaşması çerçevesinde Komisyon'a verilen rol sadece üye devletler tarafından kabul edilen projelerin denetimi şeklindedir. Komisyon sistematik bir şekilde ve her sanayi sektörü için yardım tipleri belirleme ve bunların lehinde ya da alehinde tavır alma yoluna gitmeyi benimsememiştir. Bu yaklaşımın gerekçesi ise, " a priori " olarak bu tür bir tavır alışın mutlak surette gerekli olmasalar dahi üye devletleri yardım mekanizmasına daha genel bir nitelikte kullanıma iteceğine karşı duyulan kaygıdır.

    Ayrıca bu tür bir yaklaşımın beraberinde getireceği esneklik eksikliği, her üye devletteki ilgili sanayinin kendine özgü bütün karakteristikilerinin yeterince dikkate alınmaması neticesini de doğurabilecektir.

     

    3.2.3.3.2. Bazı Sanayi Sektörlerine verilen Yardımlar ile ilgili Politikalar

    Birlik çatısı altında özellikle krizde olan ya da dünya talebinin hızlı artışına bağlı olarak avantaj sağlamada rekabet yetersizliği gösteren sanayiler için, genel yönelimler belirlenmiştir. Bu çerçevede gündeme gelen ilk grup gemi inşa sektörü olmuş, ardından tekstil sektörü ile sentetik elyaflar sektörleri bu kapsama sokulmuştur.

    Bu sanayiler ile ilgili olarak, Komisyon aşağıdaki ilkeleri vaz etmiştir:

    • Yaratacakları sonuç, sadece mevcut durumun muhafazası niteliğinde olan hiçbir yardım verilmemelidir. Bu nedenle üretim yardımları ilke olarak kabul edilebilir nitelikte olmayıp, sadece zaman içinde sınırlı olduğu ve yararlanmanın yeni koşulara uyumuna yönelik bir faaliyete bağlanması halinde verilebilir.
    • Bir işletmenin uzun vadedeki güçlüklerine çözüm getirilmesi için bir tedbirin yürürlüğe konması sırasında ve kurtarma önlemlerinin gerekli görülmesi halinde, sözkonusu yardımlar sadece zorlaşan sosyal sorunların çözümü gayesi ile kullanılabilir.
    • İlgili sektörler için ortak olgulardan bir tanesinin üretim kapasitelerinin fazlalığı olması halinde, yardımlar bu kapasitelerde yeni artışlara yol açacak yatırım projelerine verilemez. Bu kriter sadece sektörel yardımlar için değil, aynı zaman da bölgesel yardımlar içinde geçerlidir.

    Diğer sanayi kolları için , Komisyon'un faaliyeti çok daha sınırlı kalmış ve bazı sektörleri doğrudan ele almak yönünde gelişmiştir. Bu kapsamda bilgisayarlar, elektroniğin bir bölümü ve hava taşıt araçları sayılabilir. Bu sektörlerde Birlik sanayisi üçüncü ülke üreticilerinin uyguladıkları sert rekabete bağlı olarak, talebin hızlı yükselişinden yeterince avantaj sağlayabilme imkanından yoksunluk göstermişlerdir. Bu sektörlerle ilgili olarak, Komisyon, özellikle aynı amaçlı yardımların tekrarlanması sonucunun sakıncalarına ve sözkonusu projelerin gerçekleşebilmesi için üye devletler arasındaki işbirliğinin gerekliliğine işaret etmiştir. Bu bağlamda Komisyon, AR-GE faaliyetlerini iyileştirmeye yönelik yardımların lehinde tutum sergilemiştir.

    Komisyon, aynı zamanda yeni işletmelerin kurulmasının ve KOBİ'lerin geliştirilmesinin finansmanı kolaylaştırmayı amaçlayan projelerinde lehine tavır almıştır. Yüksek büyüme hızı gösteren çok sayıda sektörde, bu tür işletmeler en yenilikçi ve dinamik işletmeler arasında yer almak ile birlikte, gelişmeleri çoğunlukla makul koşullarda finansman kullanabilme güçlüğü ile frenlenmektedir. Aynrıca, dinamik küçük işletmelerin varlığı büyükler üstünde önemli bir rekabet kışkırtıcısı işlevini de göstermektedir.

     

    3.2.3.3.3. Diğer Yardım Türlerinin Sektörel Yansıması

    Sadece sektörel yardımlar kapsamında bir denetimin işletilmesinin, ilgili sektördeki rekabet üstünde benzeri etkileri olan diğer yardım türlerinde de benzeri bir denetim olmaması halinde, bir değer ifade etmeyeceği açıktır. Bu durum karşısında, Komisyon önemli güçlükler altında olan bazı sanayi sektörleriyle ilgili olarak diğer tür yardımlarında aynı kriterlere uymasını ya da sadece bazı koşullar altında verilebilmesini düzenleme yoluna gitmiştir. Bu çerçevede, Komisyon, istihdam kaybına yol açmamak için, bütün üye devletlerde benzeri güçlükler ile karşılaşan sektörlerde sadece bir ülkedeki işletmelere bu tür yardımların yoğunlaştırılması halinde ve bu tür yardımların yeniden yapılanma programlarının bütünlüğü içinde gerçekleştirilmesine bağlı olmaması durumunda, bu tür yardımların mevcut sosyal ve sanayi sorunlarına gerçek bir çözüm getirmediğini, sadece sözkonusu sorunları, yardım veren üye devletten diğerine devrettiğini saptamıştır. Bu doğrultuda, örneğin; özellikle İngiltere'den, geçici istihdam yardımı rejimini değiştirimesinin talep edildiği görülmektedir.

    Yine aynı şekilide önemli bir aşırı kapasite durumundan yakınan bazı sektörlerde, Komisyon, üye devletlerden ilke olarak mevcut kapasiteleri daha da yükseltecek yatırım projeleri için bölgesel yardımlar vermemeyi kabul etmelerini istemiştir.

    Komisyon, bu doğrultuda sentetik elyaflar ile gemi inşaa sektörlerinde girişimde bulunmuştur.

     

      Sayfa : 4/15
      <123456...15>