• Rekabet Hukuku / Rekabet Bülteni

  • Sayı : 11 / Yıl : 2004

  • Türkiye’nin AB’ye Üyeliğine İlişkin İlerleme Raporu

  • Türkiye’nin AB’ye Ãœyeliğine İlişkin İlerleme Raporu
    Rekabet Politikası

    Bir önceki İlerleme Raporu’ndan bu yana kaydedilen gelişmeler

    En son yayınlanan İlerleme Raporu’ndan bu yana anti-tröst kurallarıyla ilgili olarak Rekabet Kurulu’nun Ar-Ge anlaşmalarına tanınan grup muafiyeti hakkında yeni bir tebliğ yayınlandı. Bu yeni tebliğin amacının ortak Ar-Ge faaliyetlerini gerçekleştiren teşebbüslerle ilgili olarak rekabet kurallarını şeffaflaştırmak ve bu alanda teşebbüsler arası işbirliğini teşvik etmektir.

    Buna ek olarak, Rekabet Kurulu Ağustos 2003 itibarıyla “Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyetinin Uygulama Esasları Ãœzerine Kılavuz†yayınlamıştır. Bu Kılavuzda seçici dağıtım sistemi, rakip firmalar arası anlaşmalar, fikri sınai haklara ilişkin anlaşmalar ve bayilik anlaşmaları konu edilmektedir.

    Rekabet Kurulu 2002 yılında 128 vakadan 16 tanesini toplam 13.2 milyon Euro para cezasına çarptırmıştır. Kurul, 2002 yılında onaylanan 60 adet yoğunlaşma işleminden altısına bazı şartlar ileri sürerek izin vermiştir. Bunlardan başka, Haziran 2003’de sonlandırılan 52 vakadan dördüne toplam 18.2 milyon Euro para cezası verdi. Mayıs 2003’de ise Rekabet Kurumu Turkcell ve Telsim’i de ulusal roaming sağlamayı reddederek hakim durumlarını kötüye kullanmalarından dolayı 17.8 milyon Euro para cezasına çarptırdı.

    İdari haklar bakımından ise, Komisyon, Rekabet Kurumu’nun denetleme yetkilerinde iyileştirmeler yapıldığını belirtti. Bu takviyelerle Kurum artık incelemeye tabi teşebbüslerin ilgili evraklarını yerinde inceleme yetkisini mahkeme emriyle elinde bulunduruyor. Ayrıca, Bakanlar Kurulu’nun Rekabet Kanunu’nda değişiklik yapmasıyla Rekabet Kurulu’nca verilen cezaların Danıştay’daki temyizi beklenmeksizin doğrudan olarak toplanması şartını da koymuş bulunuyor. Böylelikle, bu değişiklikle Rekabet Kurulu’nun kararları daha etkili bir biçimde uygulanabilecektir. Ayrıca, yeni değişiklikler ile Kurum’un verilen cezaların %25ini elinde tutma hakkıda kaldırılıyor. Toplanan tüm cezaların Hazine’ye irat kaydedilmesi koşulu getiriliyor.
    2003 yılında hukuksal inceleme bazında 116 davadan sadece onyedisi Danıştay tarafından sonuçlandırıldı.

    Ayrıca, devlet yardımları bünyesinde hukuki alanda bir gelişme kaydedilmedi, devlet yardımlarına ilişkin yeni bir yasanın uygulamaya sokulmadı ya da devlet yardımlarını denetleyici bir kurumun kurulmadı.

    Devlet tekellerinin düzenlenmesi hakkında pozitif adımların atıldı. Alkol sektöründe düzenleme yapılmasına ilişkin yetkilerin Tekel’den Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu’na (TADPK) geçmesi bu yapı değişikliğine örnek teşkil ediyor. Ayrıca, henüz yürürlüğe girmemesine rağmen, TADPK 2001 yılında çıkarılmış olan Alkol Yasası’na ilişkin bir kararname yayınlandı.

    Genel Değerlendirme

    Yeni Kanun’un yürürlüğe girmesi ile dikey anlaşmalara ilişkin kuralların modernleşmiş ve acquis ile belirtilen kaidelere uygun olaraktan basitleşmiştir. Bu yeni yasa ile Rekabet Kurumu seçici dağıtım sistemi, seçici alım, otomotiv ve franşiz anlaşmalarında uygulanan özel grup muafiyeti düzenlemelerini yürürlükten kaldırmıştır. Ayrıca, Ar-Ge anlaşmalarına grup muafiyeti düzenlemeleri getirilmesi de pozitif bir adımdır.

    Fakat, yeni Kanun’un grup muafiyeti ile ilgili hükümleri acquis ile uyumlu olmasına rağmen küçük ölçekli anlaşmalar ve yatay sınırlamalara ilişkin kurallarla ilgili yeni kanunun yürürlüğe konulmamıştır.

    Bağımsız Rekabet Kurumu 11 kişilik bir Kurul ve 317 kişilik ayrı bir kadrodan oluşur (24 müdür, 84 uzman, 15 avukat ve 194yardımcı görevli).
    Rekabet kurallarının devlet teşebbüsleri, tekelleri ve özel hak sahibi firmalar üzerine yaptırım gücü yeterli değildir. Sektörsel Kanunlardan sorumlu devlet birimlerinin öncelikli olarak acquis ile uyumluluğa önem vermeleri gerekmektedir. Rekabet Kurumu da konuda tamamen sorumludur.

    Bunlara ek olarak, özelleştirme kapsamında da rekabetin teşvik edilmesi gerekmektedir. Rekabet kurallarının telekomünikasyon gibi bazı düzenli sektörlerde uygulanmasında ilerlemeler olmasına rağmen Rekabet Kurumu’nun düzenli altyapı sektörleri ve özelleştirme kapsamında da rekabeti teşvik edici bir tutum sergilemesi gerekir. Bunlarla ilgili olarak, Rekabet Kurumu ile Telekomünikasyon Kurumu arasında akdedilen protokol pozitif bir adımdır. Bu gibi protokollerin sektörsel düzenleme kurumlarıyla Rekabet Kurumu arasındaki koordinasyonu sağlamak açısından devamının getirilmesi gerekir.

    Devlet yardımları alanında ise devlet yardımlarının denetlenmesi hakkındaki kanun acquis ile uyum içinde değildir ve devlet yardımlarını denetleme kurumunun kurulması gerekmektedir. Türkiye Gümrük Birliği’ne girmek ile devlet yardımlarını denetleyici bir kurulun kurulmasını vaat etmişse de bunların gerçekleşmemesi rekabet kurallarının uygulanmasına dair Birlik Konseyi kararlarının gecikmesindeki ana faktördür.

    Bu durum kamusal kaynakların dağıtımı açısından pazarlarda rekabet ihlallerine yol açarak rekabet kurullarının düzgün şekilde uygulanmasına engel teşkil etmektedir. Ayrıca, devlet yardımlarının AB standartlarında raporlanarak bildirilmemesi devlet ile teşebbüsler arası finansal işlemlerin şeffaflığını azaltmaktadır.

    Özel ve seçici hakları olan teşebbüslere ilişkin olarak yeni bir kararnamenin yayımlanması alkol sektöründeki rekabet koşullarının gelişmesine sebep olmaktadır. Fakat, 2001 yılının ana kanunu düzgün bir oyun alanı oluşturmamaktadır. Bundan dolayı, ana kanunun tadil edilmesi gerekmektedir.

    Sonuç

    Bir önceki İlerleme Raporu’ndan bu yana anti-tröst alanında bazı gelişmeler olmuştur. Anti-tröst kurallarının ve Birlik Konseyi Kararları’yla açıklanan Gümrük Birliği yükümlülüklerinin acquis ile uyumlukları üst seviyededir. Fakat, grup muafiyetlerinin uyumlaştırılması, devlet tekelleri ve özel hak sahibi firmaların düzenlemeleri konusunda çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Türkiye’nin acil olarak devlet yardımlarına ilişkin yeni bir yasayı yürürlüğe sokup devlet yardımlarını denetleyecek bir kurum kurması gerekmektedir.

    Â