• Devlet Yardımları Hukuku / Yayınlarımız

  • TÜRKİYE İÇİN DTÖ ve AB ile UYUMLU DEVLET YARDIMLARI (Teşvik) SİSTEMİ ÖNERİSİ

    • Sayfa : 8/9
      <1...6789>

    3.2.3.3.5. Genel Nitelikli Yardımlar


    Sektörel ya da bölgesel amaçlı yardımların dışında, genel nitelikli yardım başlığı altına sokulabilecek olan üye devlet yardımlarına da rastlanabilmektedir.


    Bu yardımlar ulusal idarelerin keyfiyetine bağlı olarak işletme yatırımlarının yararlanması sonucunu doğurabilmektedir. Bu yardım rejimleri çoğunlukla genel ekonomik büyüme, ulusal ekonominin modernleştirilmesi, adaptasyon güçlükleri çeken işletmelerin yeniden yapılandırılması amaçlarını gütmektedir.


    Genel mahiyetteki yardımlar konusunda Komisyon'un izlediği politika ulusal rejimlerin bütünü için bir faaliyet programı izleme şeklindedir. Bu doğrultuda Komisyon, üye devletlerden, antlaşmada öngörülen kapsamda sektörel ya da bölgesel nitelik gösteren programlarla eşdeğer sonuç yaratan bu tür yardımların uygulanmamasını istemekte ve bu yardımların önceden kendisine bildirilmesini öngörmektedir.


    Genel mahiyette yardım kapsamında olup da söz konusu yardımların sektörleştirilmesi ya da bölgeselleştirilmesi olgusunun gerçekleşmesi halinde, üye devletlerin önceden uyguladıkları anlamlı yardım rejimlerini Komisyon'a bildirmeleri gerekmektedir. Söz konusu anlamlılık kriteri, yardım yapılan yatırım içinde yardımın önemine ve verilen diğer yardımlar içindeki payına bağlı olarak saptanır.


    Bu ilke kararının uygulanması bazı somut örnek uygulamalarla pekişmiştir. Bu doğrultuda Fransa'da uygulanan Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Fonu, ekonomik büyüme amaçlı Lüksemburg Ulusal Kanunu, Hollanda Hükümeti'nin işletme sermayesine katılım niteliğinde verdiği borçlar, söz konusu ilkeye bağlı olarak yeniden düzenlenmiştir.


    Bununla birlikte, üye devletlerin kendi genel teşvik rejimleri çerçevesinde başvurdukları müdahale aygıtlarının doğasına bağlı olarak, Komisyon, tebliğ edilen bireysel nitelikli başvuruların değerlendirilmesinde uygulanması gereken kriterlerin de, en az sektörel ya da bölgesel yardım projelerine uygulandığı katılıkta olması gerektiği şeklinde görüş belirtmiştir.


    Komisyon yaklaşımını belirleme çabası gösterirken, telafi etmenin doğrulanması kavramını geliştirmiştir. Buna göre, Komisyon'un bir yardım projesi hakkındaki muhalefetini kaldırma yetkisini kullanabilmesi için, yardımdan yararlananın AET Kurucu Antlaşması'nın 92. maddesinin 3. paragrafındaki istisnalar kapsamında yer verilen Birlik hedeflerinin gerçekleşmesini kolaylaştıracak bir katkıda bulunması öngörülmüştür.


    Bu yaklaşım ayrıca ATAD içtihadı kapsamında da yerinde görülmüştür. Söz konusu içtihata yol açan büyüme, Hollanda Hükümeti'nin Philip Morris şirketine, Hollanda'daki üretim kapasitesini arttırması için vermek istediği bir yardımın Komisyon tarafından yasaklanması kararı üzerine ATAD'a yapılan bir başvuru yol açmıştır.


    Divan, konu ile ilgili olarak verdiği kararda, Philip Morris'in Hollanda sigara üretiminini yaklaşık %50'sini karşıladığını ve üretimin de yaklaşık %80'ini diğer Birlik üye devletlerine ihraç ettiğini vurguladıktan sonra, Hollanda Hükümeti'nin bu yardım çerçevesinde reel yatırımlar tutarının yaklaşık %3,8'ini finanse ettiğini öne sürmüştür.


    Bu unsurları dikkate alan Divan, " eğer bir üye devlet tarafından verilen yardımlar Birlik içi ticaretteki rakip işletmeler arasından bir tanesinin konumunu daha iyi hale getiriyor ise, söz konusu diğer işletmelerin bu yardımdan etkilendiği varsayılır." sonucuna varmıştır. Bir diğer anlatımla, verilen bir yardım, bir işletmenin ortak pazar içindeki ihracatını arttırmasına yol açıyor ise, bu yardımın üye devletler arasındaki ticareti etkilediği sonucuna varılmakta olup, 92. maddenin uygulanmasına mahal bulunmaktadır.


    Divan, ayrıca, verilen yardımın üretim birimlerinin islahı maliyetini düşÃ¼rdüğü ve bu yolla Philip Morris'e, aynı şekilde kendi randıman kapasitelerine kendi mali olanakları ile yükselten ya da yükseltecek olan rakipleri karşısında bir avantaj getirdiğini öne sürmüştür.


    Divan'a göre, söz konusu koşullar bir arada, Komisyon'a verilmesini reddettiği yadımın üye devletler arasındaki ticareti etkileme ve çeşitli üye devletlerde mukim işletmeler arası rekabeti bozma doğasında olduğunu yargılamak için yeterli karine teşkil etmiştir.


    Divan son olarak, 92. maddenin 3. paragrafı uyarınca bir yardım projesinin değerlendirilmesinde, Komisyon'un tam yetkiyle donatılmış olup, bu yetkisinin Birlik çerçevesinde gerçekleşecek ekonomik ve sosyal düzene yönelik değerlendirmeleri de içerdiğini ortaya koymuştur. Bir başka değişle, Komisyon değerlendirmesinde şu ya da bu üye devletteki durumu dikkate alarak yargı üretmeyecek, Birlik bütünündeki ekonomik ve sosyal düzene bağımlı olarak düşÃ¼necektir.


    3.2.3.3.6. Özel Nitelikli Yardımlar


    o Çevrenin korunması amacı ile yapılan yardımlar


    Çevrenin korunması alanında üye devletler tarafından yapılan girişimlerin katlanarak artması karşısında, Komisyon çevre konusundaki spesifik yardımlarla ilgili tutumunu " Çevre Koruma Eylem Programı " kapsamında belirlemiş, sonrasında da esas ilke olarak " Kirleten Öder " yaklaşımını geliştirmiştir.


    Komisyon'un geliştirdiği yaklaşım doğrultusunda, çevrenin korunması Topluluğun öncelikli hedefleri arasına yerleştirilmiş, bununla birlikte, kısa vadede bu korumanın bütün Birlikta " Kirleten Öder " ilkesinin doğru bir şekilde uygulanmasının Birlik içindeki ticarette ve rekabette bozukluklara yol açmaksızın gerçekleştirilebilmesinin imkansızlığı sorunu ile karşı karşıya gelinmiştir.


    Söz konusu ilke uyarınca, çevreyi kirleten işletmelerin yol açtıkları kirliliği ve çevre sağlığına aykırı olan gürültüyü, belirlenmiş uygun çevre kriterleri seviyesine kadar azaltmalarının gerektirdiği önlemlerin maliyetini karşılamaları gerekir. Bu çerçevede harcama yapması zorunlu olan bir işletmeye, yardım, ancak öncelikli olan diğer sosyal ya da ekonomik hedefler ile çavrenin korunması kavramı ciddi bir şekilde karşı karşıya gelirse verilebilir. Bir başka ifade ile, çevrenin korunması için yapılması zorunlu olan harcamaları karşılama imkanı olmayan işletmelere, bu harcamalarından ötürü kapanma tehlikesi doğuyor ise, ve bu durumun yaratacağı sosyal ve ekonomik güçlükleri önleyebilmenin tek yöntemi devletin müdahalesi ise, yardıma izin verilir.


    Komisyon bu doğrultuda, 1 Ocak 1975'ten başlayıp 31 Aralık 1980'e dek uzanan altı yıllık bir geçiş dönemi süresince, devletlerin bu konudaki yardımlarının AET Kurucu Antlaşması'nın 92. maddesinin 3. paragrafının (b) bendi uyarınca, ortak Avrupa çıkarına yönelik önemli bir projenin gerçekleştirilmesi kapsamında verilen yardımlar olduğunu kabul etmiştir.


    Bu geçiş dönemi sona erdikten sonra, Komisyon, şu ilkeleri uygulamıştır:


    o Ãœye devletler tarafından çevre gereklilikleri üstüne oturtulan teşviklerden hassas bir biçimde yararlanacak sektör/sanayi dalı ya da bölge/coğrafi alan ayırımını yapması gerekmektedir;

    o Yardımların konusunun, işletmelerin yeni çevre yaptırımlarına uyumlarını kolaylaştırmak olması gerekir. Bu amacın, gerek yardımın yöntemleri, gerekse yararlanacakların tanımları bazında dikkate alınması zorunludur;

    o Yardımlar, ani değişikliklere uyum amacını gütmeli ve çevre korunması konusundaki yardımlardan yararlanan işletmelerin yükümlülüklerini ve güçlüklerini dikkate almalıdır;

    o Yardımlar, sadece mevcut işletmelere verilebilir ve sadece bu çevre yaptırımları gerçekleştiği sırada hizmette olan üretim birimleri lehine tesis edilebilir.


    Bu şekilde, bazı istisnalarla birlikte, "kirleten öder" ilkesinin doğru uygulanmasını yeniden teyid eden ve çevre konusunda devlet yardımlarının çerçevesi içinde yer alan genel kriterler uyarınca, çevre koruması alanında saptanan yeni normlara uyum sağlayabilmesi için, bir işletmenin mevcut üretim birimlerine, gerekli yatırım tutarının % 15'ini aşmamak koşulu ile verilen yardımların, ortak pazarla bağdaştığı ve AET Kurucu Antlaşması'nın 92. maddesinin, 3. paragrafının, (b) bendinden yararlanabilecekleri kabul edilmiştir.


    Yine aynı doğrultuda, mevcut işletmelerden bir kısmının mevcut mevzuat hükümlerinin de ötesine giden çevre koruma önlemlerine uyum sağlamak gayesi ile yaptıkları araştırma-geliştirme çabalarına verilen spesifik yardımlara karşı da Komisyon'un herhangi bir muhalefeti olmamıştır.

     


      Sayfa : 8/9
      <1...6789>