• Rekabet Hukuku / Yayınlarımız

  • Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA)

    • Sayfa : 4/5
      <12345>



    Ayrıca Komisyon, XXI. Genel Raporu'nda (1992) rekabet politikasının Tek Pazar'ın temel unsurlarından biri olduğuna işaret etmiştir. 



    Yukarıda belirtilen hususların ışığında, Topluluk Rekabet Hukuku'nun esas itibariyle üç temel hedefi mevcuttur: 



    Birinci temel hedef, işletmeler arasında rekabeti bozucu ya da kısıtlayıcı ticari engeller geliştirilmesinin, hakim durumun kötüye kullanılmasının ve rekabeti sınırlayıcı ya da bozucu devlet yardımlarının önlenmesidir. 



    İkinci temel hedef, etkin bir rekabetin tesis edilerek, Tek Pazar'ın kurulmasını sağlamaktır. 



    Üçüncü temel hedef ise, ticari etkinliğin, gelişmenin ve tüketicinin yararına doğru hareket eden bir fiyat rekabetinin sağlanmasıdır. 



    Türkiye Avrupa Birliği'nin rekabet hukuku sistemini benimsemiştir. Türkiye'nin uluslararası yükümlükleri içerisinde yeralan Ankara Anlaşması'nın (1963) 16., Katma Protokol'ün (1971) 43. maddelerinde vazedilen esaslar doğrultusunda ve 1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı'nın 32, 33 ve 39. maddeleri ile mevzuat uyumlu olarak yasalaşan 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'u doğrudan bağlayan içtihatların Topluluk Rekabet Hukuku kapsamında geliştiği görülmektedir. 



    Avrupa Birliği'ni kuran Roma Antlaşması'nın 85, 86 ve 90. maddeleri Ãœye Devletler arasında mal ve hizmet ticaretinin serbestliğini sağlamak ve Ortak Pazar'da yoğun bir rekabet ortamı oluşturmak amacıyla rekabet kurallarını tanımlamaktadır. 



    Kurucu Antlaşma'nın 85, 86 ve 90. maddeleri kapsamında Konsey ve Komisyon'un tüzük, yönerge, karar, görüş, duyuru ve Avrupa Toplulukları Adalet Divanı (ATAD) ve Bidayet Mahkemesi içtihatları, Topluluk Rekabet Hukuku'nun müktesebatını oluşturmaktadır. 


      Sayfa : 4/5
      <12345>