• Fikri Mülkiyet Hukuku / Yayınlarımız

  • Fikri Sinai Haklar Çerçevesinde Paralel Ticaret ve Taklit Mallar

    • Sayfa : 4/5
      <12345>

    4-Fikri hakların kullanımında sanatçıların oluşturduğu meslek birliklerine özel hak ve imkanlar tanınmıştır. Örneğin SESAM (Sinema Eserleri Birliği), MESAM (Müzik Eseri Sanatçıları Birliği) vb. gibi örgütler üyelerinin haklarını korumak için dava açabilir, ilgililerin cezalandırılmalarını isteyebilir ve tazminat davaları açabilir. Sınai haklarda böylesi imkanlar yoktur. Hak sahibinin kendisi bunu takip etmek zorundadır.


    Sınai haklarda itiraz ve Enstitü kararlarının mahkemeye götürülmesi gibi hak ve imkanlar vardır. Ancak fikri haklarda böylesi kurum ve imkanlar yoktur.


    Fikri ve Sınai Mülkiyet Haklarının Korunması Hakkında Mevzuat Hükümleri


    Fikri haklar 5846 sayılı 05.02.1951 tarihli Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile güvence altına alınmış iken sınai mülkiyet hakları; 24.06.1995 tarihli; 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK (Kanun Hükmünde Kararname), 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında KHK, 555 sayılı, Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında KHK, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK ve anılan KHK'lerde değişiklik yapan 5194 sayılı Kanun ile söz konusu haklara ilişkin cezai hükümlerin yer aldığı 4128 sayılı Kanun kapsamına alınmıştır.


    4128 sayılı Yasa'da; marka, patent veya endüstriyel tasarım koruması altındaki ürünleri izinsiz olarak almak, satmak, ithal, ihraç etmek, herhangi bir ticari amaçla elde bulundurmak, hakkı olmadığı halde kendisini marka, tasarım veya patent hakkı sahibi gibi göstermek, yeni olmadığını bildiği bir endüstriyel tasarım veya patent için müracaatta bulunmak vs. gibi suç tanımlamaları yapılmıştır. Cezalar ise hapis veya para cezası, hem hapis hem para cezası, işyerinin kapatılması ve ticaretten men olarak belirlenmiştir.


    Yine 4128 sayılı Yasa ile hak sahibine tanınan münhasır yetkilerin, üçüncü kişiler tarafından izinsiz kullanımı tecavüz olarak değerlendirilmiş ve bu durum hukuk ve ceza davaları ile yaptırıma bağlanmıştır. Hukuk davalarında tecavüzün önlenmesi, kaldırılması, maddi ve manevi tazminat, ceza davalarında ise caydırıcılığı sağlayıcı nitelikte para ve hapis cezaları ile işyerinin kapatılması ve ticaretten men cezası öngörülmüştür.


    Yukarıda yer alan yaptırımlar fikri ve sınai mülkiyet haklarına ihlal eder mahiyetteki eşyanın Türkiye'de üretilmesi veya ticarete konu edilmesi halinde uygulanacaktır. Diğer taraftan söz konusu hakları ihlal eden eşya ithalata veya ihracata konu olması halinde ise durumun gümrük mevzuatı açısından irdelenmesi gereği doğmaktadır.


    Fikri ve sınai mülkiyet haklarının ihlal edilmesi hususunun Gümrük mevzuatı açısından incelenmesine aşağıda yer verilmiştir.


    4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 57nci maddesinin birinci fıkrası,


    “Fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması mevzuatına göre, marka, coğrafi işaret, endüstriyel tasarım hakları ile Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamına giren haklarla ilgili olarak, hak sahibinin yetkilerine tecavüz eder mahiyetteki eşyanın gümrük işlemleri, hak sahibinin veya temsilcisinin talebi üzerine veya söz konusu eşyanın sahte markalı ya da telif hakkına tabi taklit mal tarifine uyduğuna ilişkin açık deliller olması halinde, re'sen gümrük idareleri tarafından durdurulur. Durdurma kararı ithalatçıya veya hak sahibine veya temsilcisine bildirilir."


    hükmünü vazetmektedir.


    4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 57inci maddesi hükmü gereğince fikri ve sınai mülkiyet haklarının ihlal edildiğine ilişkin açık deliller olması halinde bu hakları ihlal eden eşyaya ilişkin gümrük işlemleri, herhangi bir başvuruya gerek duyulmaksızın gümrük idaresince durdurulur.


    Fikri ve sınai mülkiyet haklarını ihlal eden eşyalar; sahte eşya, sahte eşyanın tamamlayıcıları, telif hakkına tabi taklit eşya veya sahte veya telif hakkına tabi taklit eşyanın kalıp ve matrisleri olabilir.


    Sahte eşya; güvence altına alınan bir fikir veya sınai mülkiyet hakkını ihlal eder mahiyette ambalajı da dahil olmak üzere, yetkisiz olarak hak sahibinin geçerli tescilli markası ile aynı ticari marka veya esas yönleri itibariyle bu ticari markadan ayırt edilemeyen bir ticari markayı taşıyan eşya iken; sahte eşyanın tamamlayıcıları, sahte eşyayla birlikte veya ayrı olarak piyasaya sunulan logo, stiker, broşÃ¼r, kullanım kılavuzu, garanti belgesi gibi markayı simgeleyen eşya ile bu eşyaların markalarını taşıyan ambalajlardır. Keza telif hakkına tabi taklit eşya; bir telif hakkı, komşu hakkı veya tasarım hakkına konu eşyanın hak sahibinin fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması mevzuatına göre güvence altına alınan hakkını, ulusal kanunlar altında tescil edilmiş olsun olmasın, ihlal eder mahiyette, hak sahibinden veya bu hak sahibi tarafından üretim yapılan ülkede yetkilendirilen kişiden izinsiz olarak kopyalanan ve bu kopyalar kullanılarak üretilen eşyayı ve patent veya faydalı model hakkını ihlal eder mahiyetteki eşyayı; sahte veya telif hakkına tabi taklit eşyanın kalıp ve matrisleri ise; fikri ve sınai mülkiyet haklarını ihlal eden bir eşyayı üretmek amacıyla özellikle tasarlanan veya uyarlanan ve kullanılması halinde hak sahibinin fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması mevzuatına göre güvence altına alınan hakkını ihlal edecek kalıp ve matrisleri ifade etmektedir.


    Telif hakkına tabi taklit eşya daha çok fikri mülkiyet hakları kapsamına giren eşyada karşımıza çıkmakta iken sahte eşya daha çok sınai mülkiyet kapsamına giren eşyada karşımıza çıkmaktadır.


    4458 sayılı yasanın 57nci maddesine göre, gümrük idaresince alınan durdurma kararının hak sahibine tebliğinden itibaren on gün içerisinde hak sahibi tarafından esas hakkında yetkili mahkemede dava açılması veya mahkemeden tedbir niteliğinde karar alınması gerekmektedir. Aksi halde gümrük idaresince eşya hakkında beyan sahibinin talepte bulunduğu gümrük rejimi hükümlerine göre işlem yapması gerekmektedir.


      Sayfa : 4/5
      <12345>