• Gazete Makaleleri / Ekonomik Çözüm Gazetesi

  • Türkiye’de Sağlıkta Dönüşüm ve AB (II)

  • Türkiye’de Sağlıkta DönüşÃ¼m ve AB (II)

    Avrupa Birliği Türkiye Karma İstişare Komitesi AB-Türkiye Tüketici ve Sağlık Politikaları’nı 25. toplantısında Paris’te ele aldığını geçen yazımızda belirtmiştik. Raporla ilgili görüşlere bu hafta da devam ediyoruz.

    Sağlık ticaretinin bir gereği olarak hastane gelirlerinin daha da arttırılması için, yukarıda da belirtildiği gibi, özellikle özel ve üniversite hastanelerinden başlanarak katkı paylarının arttırılmasına başlanmıştır. Bu oranlar giderek daha yüksek miktralara ulaşacaktır. GSS artık giderek sağlık faturalarının bir miktarını ödemeye yarayan katkı payına dönüşmüştür. Şimdilerde bu pay % 30 dur. Bu hesaplara üniversite hastanelerinde muayene yapan öğretim üyelerine “hoca parası†olarak ödenen ilâve ücret ve katkı payları dahil değildir. Bu ücretleri ödemeden birçok üniversite hastanesinde tedavi olmak mümkün değildir!

    Sağlık hizmetlerinde önleyici ve koruyucu hizmetlerden de gene ilaç ve tıbbi teknoloji kullanılması ve tedavi edilecek yeni hastalıkların taranması anlaşılır hale getirilmiştir. İlaç kullanarak endüstri ve çevre nedenleri ve kazalara bağlı hastalıkların önlenmesi mümkün değildir. Bunun için fosil yakıtların kullanımının azaltılacağı ulaşım ve ısınma yöntemleri üzerinde durulmalı, içme ve kullanma sularının sağlıklı olması sağlanmalıdır. Toplumda gene ciddi bir sorun haline gelen şişmanlık da toplumun beslenme tarzının ve tüketilen gıdaların normal bir sonucudur. Beslenme alışkanlıklarına bağlı şişmanlığın da gene ilaç ve cerrahi yöntemlerle tedavisi de son derece sakıncalıdır ve bir önleme yöntemi değildir.

    Batı toplumlarında olduğu gibi Türkiye'de de kanser oranları artmaktadır. Bu artış tamamen iatrojeniktir (tıbbi uygulamalara bağlıdır); gereksiz ve bilerek uygulanan tedavi ve teşhis yöntemlerine bağlıdır. Kadınlarda menopoz tedavisi veya doğum kontrolü amacıyla verilen yaygın iç salgı (hormon) tedavileri bunun nedenlerinden birisidir. Tıbbi işlem ve gelirleri arttırmak için hemen her hastadan rasgele ve sık sık istenen AC, meme filmi ve diğer grafiler, tomografiler, sintigrafi ve anjiografilerle toplumun büyük bir kesimine Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombasının neden olduğu miktar kadar -belki daha da fazla- radyasyon verilmiştir. Buna, dedektörler ve güvenlik kapılarından alınan radyasyon dahil değildir.

    Herhangi bir hastalığın tedavi edilmediği, ilerde gelişeceği varsayılan hastalık ve durumların olasılığını azaltılmak amacı ile toplumun büyük bir kesimine kolesterol, kemik erimesi (kemiklerin yaşlanması=osteoporoz) tedavisi ve ilaçlarının yaygın olarak topluma kullandırılması başarılmıştır. Bu ilaçların uzun vadede sağlaması beklenen faydalar hâyâli ve varsayımsaldır. Fakat bu ilaçların kısa vadede kullanımları ile ilgili olarak bir çok hâyâti yan etkiler saptanmış olup bunlar gerçektir.

    Cerrahi tedavi ve girişimlerin ticari nedenlerle ve hastaların şu veya bu şekilde ikna edilerek, korkutularak veya aldatılarak uygulanması ile guatr, sezaryen, rahim (histerektomi) bademcik, geniz eti, kulağa tüp konulması, bel fıtığı, safra kesesi, apandisit ve benzeri birçok ameliyatlarda korkunç artışlar sağlanmış ve bu gibi ameliyatlarda gereksiz ameliyatların oranı% 50-80'lerin üzerine çıkmıştır.

    Hastanelerde verilen sağlık hizmetlerinin uygunluğunu, gerekliliğini ve maliyetini gösteren hiçbir istatistik veri mevcut değildir. Hastane, hastalık ve girişim başına yatış, maliyet, enfeksiyon, komplikasyon ve ölüm, oranları mevcut olmadığı gibi, bu oranlar özenle saklanmaktadır. Sağlık hizmetlerinde performanstan bahsedilirken sadece artan hasta, muayene, girişim ve kullanılan ilaç sayıları üzerinde durulmaktadır ki bu rakamlar sağlık ticaretinden kazanç sağlayan şirketlerin performans ölçüleridir. Hasta ve girişim sayısının artması, sağlıkta sağlıklı bir gelişme gibi gösterilmektedir.

    Kanser tedavileri: Bir endüstri haline gelmiştir. Kanserin kesin ve etkili bir tedavisi yoktur. Çok odaklı bir sistem hastalığı olan kanserde sadece kanserli bölgenin tanımlanması veya çıkarılması tedavi anlamında çok fazla bir anlam taşımamakta ve tedavi amacı ile yapılan işlemlerin sonuçları her hastada farklı olmaktadır. Bu hastaların tedavisinde tedavi kelimesi, bir iyileşme ve düzelmeden çok belki bir yararı olur diye bu hastalarda uygulanan uygulamalar anlamındadır. Bu hastalarda da genellikle diğer ilaçlarda olduğu gibi çok ucuz jenerikleri (marka ve patent koruması olmayan ilaç) bulunmasına rağmen, pahalı marka ilaçlar veya faz tedavileri adı altında uygulanan tedaviler giderek daha fazla uygulanan ve varsayılan tedaviler haline gelmiştir. Kanser hastalarında saptanan odakların çıkarılması için giderek artan oranda gama knife gibi yüksek teknoloji cihazların alınması ve kullanılması yoluna gidilmektedir. Hastalığın özelliğinden dolayı kanser hastalarında tedavi ve tetkik anlamında yapılan işler hastadan çok bu işin ticaretini yapanlara fayda sağlamaktadır.

     

    Â