• Gazete Makaleleri / Ekonomik Çözüm Gazetesi

  • POLEMİK - Seçim Sistemleri (III)

  • Seçim sistemlerini anlatan yazılarımıza devam ediyoruz. Umut ederiz ki, birileri bunları inceliyordur, zira sağda solda yanlış yorumlara rastlıyoruz.rn2. Çoğunlukçu Temsil SistemirnBir seçim bölgesinde sandalye/sandalyeleri en yüksek oy miktarını alan aday/aday listesine vermeyi içerir. Liste seçimine uygun olduğu gibi, tek isimli seçime de uygun bir sistemdir; zaten aralarındaki tek fark, birincisinde seçim bölgesinin ikincisine oranla daha büyük olmasıdır. rnİlkeleri aynı olmakla birlikte, daha sık uygulanan tek isimli seçimi ele alacağız. Tek turlu seçim ve iki turlu seçim olarak ikiye ayırıyoruz.rn2.1.Tek Turlu Dar Bölge Çoğunlukçu Temsil (İngiliz Sistemi)rnTek tur sonucunda en çok oyu alan aday seçilir. Bu adayın mutlak çoğunluğu elde etmesi gerekmez.rnBaşlıca sakıncası adil bir temsil olanağı sunmamasıdır. Bir seçim bölgesindeki temsil edilmeyen artık oylar, ulusal düzeydeki oylar arasında küçük bir farklılık söz konusu olduğunda sandalyelerin dağılımı açısından çok önemli olabilir. Hatta, ulusal düzeyde küçük bir farkla daha az oy alan bir parti, sandalyelerin çoğunluğunu alabilir. Bunun en çarpıcı örneği 1951'de İngiltere'de ortaya çıkan seçim sonuçlarıdır: rnMuhafazakar Parti: 13.713.419 oya 321 sandalyernİşçi Partisi: 13.948.604 oya 295 sandalyernBu sistemin başlıca üstünlüğü, bir çoğunluk hükümeti çıkarabilmesidir. Bir seçim sisteminin her şeyden önce etkili olması gerekir ki, söz konusu seçim sistemi seçmeni işe yarar oy kullanmaya yönelterek, büyük partileri desteklerken parti sayısını da azaltır. Temsilin adaletsizliği üçüncü partinin zararına olacaktır. rnNitekim İngiltere'de 1966 seçimlerinden çıkan sonuçlara göre:rnİşçi Partili bir parlementer 35675 oyu,rnMuhafazakar Partili bir palementer 45132 oyu,rnLiberal Partili bir parlementer 193961 oyu temsil etmekteydi.rn2.2. İki Turlu Dar Bölge Çoğunlukçu Temsil (Fransız Sistemi, 3. ve 4. Cumhuriyet'lerde uygulanmıştır)rnİlk turda mutlak çoğunluğu elde eden adayın seçilmesini, bunun gerçekleşmediği takdirde de, ikinci turda basit çoğunluğu elde eden adayın seçilmesini içerir.rnİlk turda azınlıkta kalan bir adayın ikinci turda çoğunluğu alarak seçilmesi bir sakınca olarak görülebilir ama, birbirine yakın politika izleyen partilerin ulusal düzeyde ittifaka gittikleri düşünülürse, bu sakıncanın önemi azalır, ancak, adaylıktan çekilmeler kişisel ya da yerel düzeyde keyfiyete bağlı gerçekleşiyorsa eleştiri alabilirler (bu oldukça az rastlanan bir durumdur). Daha ciddi bir sakınca da temsilin adaletsizliğinden kaynaklanır.rnİki turlu sistem tek turlu sisteme oranla daha esnektir, fikir akımlarını yumuşatır ve frenler. İkinci turda, birinci turdaki eğilim devam edebileceği gibi, azalabilir de. Bu ivme, tek turlu sistemin gerçekleştireceğinden daha ılımlıdır. Bu da iki turlu çoğunlukçu sistemi, tek turlu çoğunlukçu sisteme oranla nisbi temsil sistemine yakın kılar. Fakat bu özelliğinden dolayı nisbi sisteme yöneltilen eleştirilerin büyük bir kısmından payını alır (özellikle, parti sayısının çokluğunu muhafaza etmesi açısından). rnBöylelikle varolan sistemleri özetle okuyucularıma tanıtmak istedim. Buyrun alın, beğenin, seçin. Beni de zırp pırt aramayın zira ben konunun uzmanı değilim, sadece Paris Hukuk Fakültesi'ndeki toprağı bol olsun anayasa hukuku hocam Jacques Cadart'ın kitabından derledim.