Bir Türk klasiği olan cumhurbaşkanını seçememe ya da çok özel şartlar altında seçme geleneği yine bozulamadı. Ama bu kez Turgut
Özal ile başlayan cumhurbaşkanını halkın seçmesi meselesi Türkiye'nin yeniden gündemine girdi. İşin ilginç yanı bazı sivil toplum
örgütleri başkanları TOBB, TZOB, vb bir platform kuruyorlar ve Başbakanı hemen Anayasa Mahkemesi kararının ardından ziyaret edip
TBMM, Cumhurbaşkanını seçemiyor, sürekli kriz çıkıyor, halk seçsin olsun bitsin diyorlar. Hem de11.Cumhurbaşkanı bu yöntemle
seçilsin diyorlar. Hatta kendisi de bir hukukçu olan Erkan Mumcu buna hemen destek veriyor. Başbakan da çıkıyor bir kaç saat sonra
MYK ertesi bu görüşleri benimsediğini söylüyor.rnrnTürkiye'de siyaset panayır yerine dönmüş de bizim haberimiz yokmuş. Dünya'nın
hiçbir ülkesinde meclis Cumhurbaşkanı seçemiyor diye bunu halk seçsin şeklinde bir yaklaşım olamaz. Bu mesele bir rejim
meselesidir. Fransa'da bulunan ve alelacele bizimkilerinde esinlendiği iki turlu Cumhurbaşkanı seçim sistemi buzdağının görünen
kısmıdır. Bunun altında yarı başkanlık sistemi yatmaktadır. Demokratik rejimleri parlemanter, yarı başkanlık ve başkanlık olarak
dizayn edebilirsiniz. Bu tepe noktadaki konuma göre yasamanın, yürütmenin, yargının ve diğer tüm kurumların, hatta Anayasa
Mahkemesi'nin dahi işlevi konumu değişir. İşte örnek alınan Fransa'da yarı başkanlık sistemine geçiş 4üncü Cumhuriyet'ten 5inci
Cumhuriyet'e geçiş ile mümkün olabilmiştir. Şimdi belki 6ncı Cumhuriyet'e geçmeleri sözkonusudur. Bunu 6 Mayıs 2007 Cumhurbaşkanı
seçimi ertesinde göreceğiz. Ancak konumuzun dağılmaması bakımından önümüzdeki haftalarda yeri gelince orada ne olup bittiğini
anlatırım. Zira Türkiye'de bu işi yapacaksa Fransa'daki tartışma önemli zira Fransa'da yarı başkanlık sisteminde Cumhurbaşkanı'nın
bir sorumluluğu yok, bu çok önemli bir husus zira bizde bu işler padişahlığa döner.rnrnSonuç olarak Türkiye'deki mevcut Anayasal
Düzen ile Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesi mümkün değildir. Bakınız mevcut Anayasa ile demedim, o zamen malum. Elbette doğu işi bir
anlayışla seçim yaparken bir sandık daha koyar birini seçtirebilirsiniz. Ama son günlerin moda tabiriyle O zatı muhterem sözde
halkın seçtiği başkan olur özde halkın başkanı olmaz çünkü çok sınırlı yetkileri ile cumhurbaşkanlığını ifa edebilir.rnrnKaldı ki
cumhurbaşkanından önce seçim sisteminin değişmesi gerekmektedir. Bu konuya ilişkin öğretici bilgileri önümüzdeki yazılarımda
sizlerle paylaşacağım.rnrnTürkiye 1981 Anayasası'nı uzunca bir süredir tartışmaya zaten açmıştır. Bana kalırsa bu seçmilerden
sonra yeni yasama meclisinin yeni bir Anayasa çalışmalarına başlaması gerekmektedir. İşte bu bağlamda da Cumhurbaşkanı'nı halkın
seçmesi gündeme gelebilir. Yoksa meclis seçemedi halk seçsin uğraşı boş bir fikirdir. Burada şaşırtıcı olan olay Türk sermayesinin
bu kadar bilgisiz ve bilim adamlarına da saygısızlığı dikkat çekicidir. İnsan bari bir bilene sorar birader.