Kadın Kotası üzerine?

Bu yıl Türkiye iki önemli seçim geçirecek. Önce Cumhurbaşkanı seçilecek ardından da TBMM yenilenecek. Son haftalarda saçma bir tartışma kamu oyunun gündemine getirilmeye çalışıldı: TBMM'ne partilerin pozitif ayırımcılık diye adlandırılan bir prensip ile hak etmediği halde kadın milletvekili adaylarını seçilebilecek sıralardan seçime sokarak yüce meclise yollamak.rnrnTürkiye'de yeterli kadın milletvekili bulunmadığı ileri sürülüyor. R.Tayyip Erdoğan da Başbakan olarak tartışmaya noktayı güzel koydu. Ne diyor Başbakan kadınlar mal mı ki kota konsun Doğru bir yaklaşım. Hak etmemiş siyasete girmemiş birileri, vitrin olsun diye sokaktan eli yüzü düzgün olmak kaydıyla bulancak ve meclise yollanacak. Böyle demokrasi olur mu İşin garibi bir takım kadınlar kendilerini pazarlamak ve meclise göndertmek adına bu zırvalığı tezgahlıyor, onların destekçileri de boy boy poz veriyorlar. Babası mevkute zengini bir başkasıda sivil toplum adına ben malım bunda ne var gocunacak, kota konsun diyor. rnrnParlemanter demokrasinin en ileri aşamada olduğu kabul edilen Fransa'da bu yıl bizim gibi iki önemli seçim geçirecek. Önce hemen hemen bizimle aynı tarihlerde yeni Cumhurbaşkanları seçilmiş olacak, arkasındanda meclis yenilenecek. Oradaki durum ne diye baktım. Mevcut meclisin yapısa göre kadın vekil yüzde % 10 civarında, bunların çoğu da Başkan Chirac'ın partisinden seçilmişler. Sol partiler kısmen daha az kadın milletvekillerini meclise taşıyabilmişler. rnrnBu arada yeri gelmişken gençlerin meclise taşınmasına da değinmek istiyorum. Fransa'da 577 toplam sandalyeden 30-40 yaş arası vekil sayısı sadece 11; 40-50 yaş arası vekil sayısı ise 85; 50-60 yaş arası vekil sayısı ise 225 ve sıkı durun 60-70 yaş arası milletvekili adedi 215. Diğer bir anlatımla meclisin % 80'i 60 yaşın üzerinde seçilmişlerden oluşmakta.rnrnŞimdi bu tablodan bazı dersler çıkartmamız lazım. Dünya'nın hiçbir yerinde kadınlar aman aman, akın akın meclise girmiyorlar. Bunun nedeni siyasete ilgi duymamalarıdır. Duyanlar örneğin yine Fransa'da cumhurbaşkanı adayı bile olabiliyorlar. Nitekim belki de kadın aday Ségolène Royal seçilecek.rnrnGençlere gelince; siyaset tecrübe işidir. Çoluk çocuk işi değildir. Nitekim Fransa meclisinin ne kadar deneyimli bir topluluktan kurulduğu görülmektedir.rnrnMilletvekili yaşının indirilmesi popülist bir şovdan öteye bir şey değildir. Seçmen yaşının indirilmesi ise olumlu bir girişimdir. Bu iki işi birbirine karıştırmamak gerekir.rnrnİşte Türkiye önümüzdeki haftalarda bu iki konuyu tartışacak duracak, belki gelecek hafta mesleklerden de söz ederiz. Mesela Fransa meclisinde türkücü var mı Manken var mı İşçi var mı...