• Gazete Makaleleri / Finansal Forum Gazetesi

  • İşsizlik ve AB Üyeliği

  • Kalkınmakta olan ülkelerde ve tabii olarak bu grubun içinde yer alan ülkemizde "çözümü olmayan sorun" olarak kabul edilen işsizlik giderek ağırlığını arttırmakta, kalkınmış ülkeler (sosyal refah toplumları) içinse katlanılabilir bir işsizlik olgusu olarak ortaya çıkmaktadır. rnÜlkemizde iç ve dış koşullara bağlı olarak ortaya çıkan işsizliği, çözülemeyecek bir sorun olarak görmenin haklı bir çok nedeni var. Kontrolsüz nüfus artışı, sermaye ve kaynak yetersizliği, dış borçlar, ekonomik kriz gibi sorunlar bu konuya sağlıklı ve kesin çözümler bulmayı engellemektedir. Dış pazarlarla bütünleşme arayışına girmenin bu soruna tam bir çözüm olabileceğine inanmak yanlıştır. Çünkü Topluluğa üyelik başvurumuzun reddedilme nedenlerinden biride sosyo-ekonomik problemlerimizdir. Birlik kendisinden bu yönde beklentileri olan ve sorunlara neden olacak bir ülke ile bütünleşmek istememiştir. Ayrıca dışa açılma ve büyük ekonomilerle işbirliği yapmak büyük bir yatırım patlaması getirmedikçe istihdam artışı açısından tahmin edildiği şekilde bir çözüm olamayacaktır bizler için.rnAB ülkelerinde işgücü piyasasında izlenen politikalara bir göz atacak olursak; İkinci Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan büyük sorunlara devlet seyirci kalmamış ve bu sorunların ancak devlet müdahalesi ile çözümlenebileceğine kanaat getirmiştir. "İç büyüme olmaksızın reformlar, reformlar olmadan büyüme olmaz" felsefesi ile haraket eden AB kuşkusuz halen daha bu politikanın geçerliliğine inanmaktadır. AB ülkelerinin sosyal ve ekonomik politikaları arasında farklılıklar ortaya çıkabilir ancak sistemin temel işleyişi değişmemektedir. AB ülkeleri belirli bir işsizlik oranı ile yaşamayı becermiş ancak yine de topluluk düzeyinde istihdam politikaları ağırlık kazanmıştır. Ülkemizin bu büyük problemi aşabilmesi için hükümetlerin istihdam ile ilgili olarak gerçekleşmesi mümkün, kesin ve sağlıklı sosyo-ekonomik politikalar üreterek biran önce hayata geçirmeleri gerekmektedir.