Avrupa Topluluğu'nda demiryolları sektörüne devlet bütçesinden yapılan tahsisat daha büyük bir rekabetin başlatılmasını
engellemeye doğru eğilim gösterirken, devlet mülkiyeti ne kadar devam edebilir ve bu tür sorunları çözmek için ne yapılabilir
Bundan başka, hükümetlerin bu sektörü belirsizliğe yönlendirmelerinin önüne nasıl geçilebilir Diğer bir deyişle, demiryolu
şirketleri ve hükümet arasındaki ayrılma nasıl gerçekleşirrnBunun bir yolu birleştirme, diğeri ise özelleştirme ise, her nasılsa
kamu hizmeti zorunluluğu sorun olarak kalmaya devam edecektir.rnYenilik hareketinde rekabet yaratılması işinde, ilk adım olarak
kamu hizmet zorunluluğu probleminin göz önünde bulundurulması ve birleşmenin ilk adım olarak önemi büyüktür. rnAvrupa'da ve
dünyanın pek çok yerinde demiryolları, şu sıra boyunca koşullandırılıyorlardı: a) devlet mülkiyetindelerdi, b) taşıma ücreti ve
hizmetler, diğer ücretler, iş ve görev seviyeleri devlet tarafından belirlenmekteydi, c) sadece demiryolu sektöründe değil, diğer
uygulamaların düzenlemesi ile de, rekabetten korunmuşlardı; d) günün sonunda bütçede açık olduğu farkediliyorsa bu açık finanse
ediliyor, devlet ise basit bir şekilde faturayla karşılaşıyordu. rnrnBirleşme işleminin anahtar göstergeleri ise, a) gerçekçi bir
finansal oluşumla, demiryollarının bağımsız yönetiminin başarılmasıdır, b) açık olarak finansal olabilecek fakat aynı zamanda
hizmet sınırları, trafik ve bunun gibi sınırlara ortak olabilecek net elementler; c) hangi nitelikte, ne fiyatla ve ne sıklıkla
hizmet verilmesi gibi, sözleşmeye bağlı ilişkilerin konusu olabilecek ticari olmayan uygulamalar, d) birleşme işlemi aynı zamanda
karışık bir sektörleşmeye sahiptir. Sektörleşme, tipik olarak, taşıma ücreti, uzun mesafe yolcusu ve kent civarındaki yolcu gibi
özel pazar bölümlerinde amaçlanan sektörlerin biçimini almıştır. rn1980'lerin sonuna doğru İngiltere ve özellikle Yeni Zelanda ve
Japonya gibi sektörde tecrübeli ülkeler, kamu ve özel sektörün uyumlu işbirliği neticesinde başarılı sonuçlar elde etmiştir.
Hakikaten bu üç ülkede de mevcut durumda demiryolları özel sektörden yana "kısmen" el değiştirmiş olmalarına rağmen; gerçek ivmeyi
özelleştirme yapılmadan ve mülkiyet sistemlerinde hareketli bir değişim yaşanmadan önceki uyumlu çalışmalar neticesinde elde
etmişlerdir. rnŞu net ki, kamu sektöründe pek çok şey birleşme ile başarıya götürülebilir. Önemli olan soru ise bu bağımsız
yönetimin nasıl başarılacağıdır. Bu işlem özelleştirmeye doğru ve/veya demiryolu sektöründe rekabetin sunulması arasında atılan
bir adım olarak mı görülmeli Bunun cevabını düşünürken de, bence örneğin 1992'den beri mevcut birleşik şirket olarak faaliyet
gösteren İtalya ulusal demiryollarının performansının hala Avrupa'nın en kötüleri arasında olduğu da dikkate alınmalı!