• Gazete Makaleleri / Finansal Forum Gazetesi

  • AB'de Devlet Yardımları Meselesi

  • Avrupa Birliği ülkelerinde büyümenin 70'li yılların sonunda yavaşlaması üye ülkelerin sanayilerinin gelişmesi yönünde müdahale etme zorunluluğunu doğurdu ve gerileyen sektörlere ve bu sektörlerin yeniden yapılanmasındaki sorunları karşılamak üzere devletlerin büyük bir hızla çeşitli mali mekanizmaları yardım biçiminde harekete geçirdikleri görüldü.rnAyrıca 80'li yıllara girilirken AB üyelerinin ticari ödemeler dengelerindeki sıkıntıları ve istihdam sorunları da devlet yardımlarının makro-ekonomik gerekçelerinin başında gelmekte. Bu bağlamda devlet yardımları, üretim faaliyetlerini devam ettirebilmek (dolayısıyla istihdamı korumak), Birlik pazarı ve uluslararası pazarda rekabeti sağlayabilmek, sonuçta da ihracaatı desteklemek açısından zorunlu hamleler olarak değerlendiriliyordu.rnİşte kısaca bu gerekçelere dayanılarak Birliğin küreselleşen ekonomik konjonktürde rekabet gücünü koruduğu, bu nedenle de sanayi dokusunun yenilenmesi için devlet yardım mekanizmasını işlettiği görülmekte.rnEsas olarak devlet yardımlarının gerekçesi uluslararası işbölümünde Avrupa Birliği'nin değişen rolünün geleneksel sanayilerden (tekstil, gemi inşa, demir-çelik) ileri sanayilere (bioteknoloji, infoteknoloji, yeni malzemeler, uzay) kayması sonucu sanayi yapısının yenilenmesidir. Bu süreçte kar hadleri düşen sermayenin üretken olmayan yatırımlara yönelmesini önlemek, yeni yatırımlara özendirmek ve yeni kaynaklar yaratmak görevi devletlere düşmektedir.rnSözkonusu yeniden yapılanmanın zamanlaması doğru yapıldığı taktirde yeni istihdam alanları yaratacaktır, aksi halde ciddi bir işsizlik sorunu doğurma olasılığı bulunmakta. Örneğin İngiltere'de tekstil endüstrisinde uygulanan yeniden yapılanma programına bağlı olarak bir işsizlik sorunu doğmamıştır. Sektördeki işsizlik sadece ithalata bağlı kalmıştır. Bu durumda İngiliz tekstil sanayinin rekabet gücünü kaybettiğinin en güzel örneğidir.rnSonuç olarak yeniden yapılanma zorunluluğunun en belirgin sorunu istihdam dengeleridir. İstihdam dengelerinin bozulmasındaki belli başlı sebepler arasında ise ekonominin genel dinamizminin düşük olması, çalışanların ekonomik faktörlerden ötürü (kiralar, taşınma giderleri) sosyal hareketliliklerini kaybetmeleri, hizmet-içi eğitimin verilememesi vardır. Bunlara bağlı olarak ekonominin bir yandan dinamik bir yapıya sahip olması, öte yandan da sanayi yapısının yenilenmesi söz konusudur.