Dün yazımızda Kopenhang kriterlerinden söz etmiştik, bugün ise Maastricht kriterlerine bir göz atalım. Bu kriterler manzumesine
alışmamız gerekiyor, çünkü Avrupa Birliği'nde kriterler hiç bitmez, birini yerine getirirsin, hemen arkasından diğerleri gelir.
Ayrıca bunları yerine getirmek de yetmez, iyi uygulanması gerekmektedir.rnEkonomik ve parasal birliğin son aşamasına geçiş
kriterleri olarak da anılabilen Maastricht Kriterleri esas itibariyle beş göstergeden ibarettir. O bakımdan da Kopenhang
kriterlerinden daha kolay anlaşılabilen ama o oranda da yerine getirlimesi Türkiye açısından daha zor kriterlerdir. Bu kriterleri
kendi başına tam üyeliğin olanaklarından yararlanmadan tutturabilen bir Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin içinde ne işi var sorusunu
bir kenara bırakıp Maastricht Kriterleri'ne birer birer göz atalım.rnBirinci kriter; Avrupa Birliği'nde en düşük enflasyona sahip
en iyi performans gösteren üç ülkenin yıllık enflasyon oranları ile ilgili üye ülkenin enflasyon oranı arasındaki fark 1.5 puanı
geçmemelidir.rnİkinci kriter; üye ülke devlet borçlarının GSYİH'sına oranı %60'ı geçmemelidir.rnÜçüncü kriter; üye ülke bütçe
açığının GSYİH'sına oranı %3'ü geçmemelidir.rnDördüncü kriter; herhangi bir üye ülkede uygulanan uzun vadeli faiz oranları 12
aylık dönem itibariyle, fiyat istikrarı alanında en iyi performans gösteren üç ülkenin faiz oranını 2 puandan fazla
aşamayacaktır.rnBeşinci kriter; son iki yıl itibariyle üye ülke parası diğer bir üye ülke parası karşısında devalüe edilmiş
olmamalıdır.rnYukarıda belirtilen beş kriteri yerine getirdiniz mi ekonomik ve parasal birliği kurmuş sayılabilirsiniz, ancak
parasal birliğin tam üyesi henüz olamazsınız, bu iş içinde başka kritenrler vardır. Ama önce bu beş kriteri tutturun sonrda
diğerlerini anlatırım.