Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliği sürecinde sürekli sözü edilen Kopenhag Kriterleri'ne uyum meselesinin kamuoyunda
bilinmesi, hatta tartışılması gerekmektedir. Her önüne gelen Kopenhag Kriterleri'nden söz etmekte ve bunların olmazsa olmaz
kurallar olduğunu belirtmektedir. İşin garibi bu kriterleri savunduklarını iddia edenler bile kriterleri bilmemekteler. Bir konuyu
tartışmak için önce ne olduğunun anlaşılması gerekir. Bilmemek değil ama öğrenmemek ayıptır.rnKopenhag Kriterleri 1993 Haziran
ayında Kopenhag'da gerçekleştirilen Zirvede kabul edilen ve Avrupa Birliği'ne tam üyelik için başvuruda bulunan ülkelerde aranan
ya da uymaları istenen koşullardır.rnSöz konusu kriterler siyasi, iktisadi, üyeliğin gereklerini yerine getirme kapasitesi, AB
muktesebatına uyum sağlama yolundaki idari kapasite olarak dört başlıkta toplanmaktadır.rnSiyasi kriterlere bakıldığında
demokrasi, hukukun üstünlüğü ve de insan hakları ve azınlıkların korunmasıdır. Azınlık hakları ise üç başlıkta toplanmıştır: Sivil
ve siyasi haklar, ekonomik, sosyal ve kültürel haklar, azınlık hakları ve azınlıkların korunması.rnİktisadi kriterler ise iki
başlıkta toplanmıştır. Bunlar: İşleyen bir pazar ekonomisinin varlığı ve AB'nin rekabet ortamına uyum sağlama
yeteneğidirrnÜyeliğin gereklerini yerine getirme kapasitesi ise daha karmaşık ve zorlu göstergelerden oluşmaktadır. Bunlar;rna)
Sınırlardan Arındırılmış bir İç Pazar: Kişi, mal, hizmet ve sermayenin serbest dolaşımı ve Rekabet kurallarının pazarda egemen
kılınması,rnb) Innovasyonrne) Ekonomik ve mali konular: Ekonomik ve parasal birlik, vergilendirme ve istatistiklerrnd) Sektörel
politikalarrne) Ekonomik ve Sosyal Uyum: İstihdam ve sosyal konular, bölgesel politikalara uyum rnf) Yaşam Kalitesi ve Çevrerng)
Adalet ve İçişleri konularırnh) Dış Politika: Ticaret ve uluslararası ekonomik ilişkiler, kalkınma, Gümrükler, Ortak dış ve
savunma politikasına uyumrni) Mali kontrolrnYukarıda belirtilen uhususlar görüydüğü gibi tamamen muktesebat uyumu ule ilgilidir.
Nitekim Türkiye'nin Ulusal Programi'da büyük ölçüde bu hususları kapsamaktadır.rnAB muktesebatına uyum sağlama yolundaki idari
kapasite olarak da idari yapıların üçüncü başlıkta sözü edilen meseleleri gerçekleştirebilecek idari yapılanmanın sağlanmasıdır.
rnGörüldüğü gibi Kopenhag Kriterlerinin idam cezası ya da ana dille eğitim ile bir ilgisi yoktur. Bu iki husus okyanustaki iki
küçük damlacıktır.