Rekabet ihlallerinin Topluluk Rekabet Hukuku kapsamında değerlendirilebilmesi için öncelikli şart bu ihlallerin Üye Ülkeler
arasındaki ticareti olumsuz yönde etkileyecek kapsamda olmalarıdır. Bununla birlikte Komisyon hangi vakaları kendisinin
yürüteceğine, anlaşma veya hakim durumu kötüye kullanma fiilinin etkisini ve ihlalin niteliğini dikkate alarak belirler. Burada
sözü edilen etki ve nitelik faktörlerinin daha detaylı bir biçimde açıklanmasında fayda vardır.rnEtki faktörü başta gelmektedir.
Bir anlaşma ya da hakim durumu kötüye kullanma fiilinin etkileri, anılan fiilin gerçekleştiği sınırlar ve ilgili coğrafi pazar ile
doğrudan bağlantılıdır. Nitekim, ilgili coğrafi pazarın tek bir Üye Ülke'nin sınırları içerisinde bulunması ve ihlalin de sadece
bu ülkede gerçekleşmiş olması durumunda, anılan ihlalin etkilerinin (her ne kadar varsayımsal olarak bu ihlalin Üye Ülkeler
arasındaki ticareti etkileyebileceği düşünülebilse dahi) sadece o Üye Ülke'de ortaya çıktığı kabul edilmektedir.rnNitelik faktörü
ise incelenmesi gereken ve etki faktörü kadar ağırlıklı diğer bir kriterdir. Nitekim, bir ihlalin niteliği, bu ihlalin 81. Madde
veya 82. Madde kapsamına girmesiyle bağlantılı olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, daha önce de belirtildiği üzere, 81.
maddenin birinci paragraf hükümlerini aynı maddenin üçüncü paragrafı uyarınca uygulanmaz kılma yetkisi sadece Komisyon'a aittir.
Yani muafiyet şartlarını sağladığı gerekçesiyle a priori muafiyet kapsamına girebilecek anlaşmalar sadece Komisyon tarafından
incelenirken, aynı kapsamda, daha önce sağlanmış olan bir muafiyetin kaldırılmasına ilişkin inceleme ve karar yetkileri de sadece
Komisyon'un tasarrufunda bulunmaktadır. Ancak, 82. Madde kapsamına giren ihlallere ilişkin olarak Komisyon ve Üye Ülkeler arasında
herhangi bir yetki kısıtlaması veya belirlenmiş bir öncelik mevcut değildir. Her ikisi de hakim durumun kötüye kullanılmasına
ilişkin şikayetleri değerlendirme ve ihlallere yaptırım uygulama yetkilerine sahiptirler.rnSon olarak ise, Topluluk için önem
taşıyan vakalar Komisyon açısından özel bir konumdadır. Bazı vakalar, -her ne kadar milli kurumlar tarafından incelenmeleri
gerekse dahi- Topluluk açısından önem taşımaları durumunda Komisyon tarafından ele alınabilmektedir. Bunlar, özellikle, Topluluk
Rekabet Hukukunda daha önce gündeme gelmemiş, ve Komisyon, Bidayet Mahkemesi ve Adalet Divanı'nda karar konusu olmamış vakalardır.
Aynı kapsama, Antlaşma'nın 86 (1) maddesi uyarınca özel yetkilerle donatılmış kamuya ait teşebbüslerin ve yine 86 (2) madde
uyarınca kamu yararını gözeten veya iktisadi tekel konumunda olan teşebbüslerin rekabeti kısıtlayıcı fiillerine ilişkin vakalar da
girebilmektedir.