• Gazete Makaleleri / Finansal Forum Gazetesi

  • Teşviklerin Denetlenmesi Üzerine

  • Devlet yardımlarına ilişkin yasama, uygulama ve denetim fonksiyonlarının ayrı olduğundan bu fonksiyonları ifa eden birimlerin birbirinden ayrı kurumlar olması zorunludur. Örneğin teşvik uygulama birimi denetimi yapamaz, hatta burada çalışanlar dahi denetleme biriminde görev ifa edemezler. O bakımdan eski teşvikçilerin yeni denetçiler olması mümkün değildir. rnDevlet yardımlarının düzenleme biriminin diğer bir deyişle TBMM'nin ya da Hükümetlerin Türkiye'nin uluslararası taahhütleri doğrultusunda çerçeve düzenlemeleri yapacakları düşünüldüğünde uygulama birimlerinin bu esaslar doğrultusunda bugüne kadar olduğu gibi devlet yardımlarının hayati fonksiyonunu gerçekleştireceği kuşkusuzdur. Ancak devlet yardımlarının düzenli akışının sağlayan uygulama birimlerinin dışında bu birimler ile hiçbir kurumsal bağı olmayan diğer bir birim tarafından izlenmesi ve denetlenmesi yardımların etkin olarak uygulanmasını sağlayacaktır. rnBu fonksiyonlardan düzenleme fonksiyonunu üstlenen kurumun uygulama ve denetleme fonksiyonlarını yürüten kurumların görüşlerini de alması AB uygulamalarına uygun düşecektir.rnHer yeni yasama çalışması sırasında düzenleyici kurumun uygulama ve denetleme birimlerinin görüşlerine başvurması uluslararası normlarda devlet yardımlarının düzenlenebilmesi için gereklidir. rnDevlet Yardımlarının denetimi için idari ve mali özerkliği bulunan Rekabet Kurumu görevlendirilmelidir. Esasen Türkiye AB tam üye olmayı hedeflediğinden ve tam üyelik gerçekleştiğinde bu denetimin AB Komisyonu'na geçeceği düşünüldüğünde geçici nitelikte yeni bir kurum ihdas etmenin ülke kaynaklarını israf etmek anlamı taşıyacağı kuşkusuzdur.rnDevlet yardımlarının izlenmesi ve denetlenmesi görevi idari ve mali özerkliği bulunan bir kurum tarafından yerine getirilmelidir. Nitekim halihazırdaki idari örgütlenmede bu yapıda kurulmuş ve dört buçuk yıldır görev gören ve rüşvetin, adam kayırmanın giremediği Rekabet Kurumu mevcuttur. Esas itibariyle piyasaları izleyerek rekabeti kısıtlayıcı her türlü eylemi önleme amacıyla geniş yetkiler ile donatılmış bu kurumun söz konusu işlev ile görevlendirilmesi doğru olacaktır. AB uygulamalarında da rekabet otoritesi devlet yardımlarının izlenmesi ve denetlenmesi işlevini görmektedir. Ayrıca Rekabet Kurulu yasasından kaynaklanan yetkisi ile siyasi erke rekabet politikaları ile ilgili olarak görüş verme yeteneğini haiz bir kuruluştur. Böylelikle bu yeni görevi yadırgaması olası değildir. Öte yandan Türkiye'nin yakın bir gelecekte AB üyesi olması durumunda bu denetimlerin Komisyon'un Rekabet Genel Müdürlüğü tarafından yapılacağı göz önünde bulundurulduğunda sınırlı bir süre için yeni bir kurum ihdas etmenin ülke kaynaklarını israf etmek anlamı taşıyacağı kuşkusuzdur. Mevcut kaliteli uzman personeli ve fiziki koşulları yeterli gözüken bu kurumun devlet yardımlarını izleme ve denetleme işlevini yerine getirmesi amaca ve ihtiyaca uygun düşmektedir.