Türkiye'de spor artık büyük bir sektör haline dönüştü. Futbol maçlarının, basketbol maçlarının yayın hakları giderek artan, çok
önemli meblağlarla ölçülüyor. Türk sporunun artan başarıları sektörün gelişmesinin en önemli nedeni. Telekomünikasyon gibi ilgili
sektörlerin de gelişmesi bunu destekliyor.rnrnGalatasaray'ın UEFA Kupası'nı alması, Dünya Kupası finallerine bu kadar yaklaşmış
olmamız, ve 12 Dev Adam gelecekte de sektörün Türkiye'de hızla büyüyeceğini gösteriyor. rnrnÖzellikle futbol maçlarının yayın
hakları daha önce birçok davaya konu olmuştu, bundan sonra da olacağa benziyor. Bu yüzden bu konunun Rekabet Hukuku açısından
iyice incelenmesi, bilinmesi gerekiyor.rnrnMevzuat uyumuna gitme çalışmaları yaptığımız Avrupa Birliği bakalım bu konuda ne gibi
düzenlemeler yapmış. Avrupa'da da bildiğiniz üzere spor sektörü çok büyük, ve yaklaşık iki milyon kişilik bir istihdam yaratıyor.
2000 Sidney Olimpiyatları'nın yayın hakları tam 1.3 milyar dolara satıldı.rnrnRekabet Hukuku'nun sektörde uygulanan hükümleri
genelde hakim durumu kötüye kullanmaya dair olanlar. Rekabet Hukuku'nun sporla ilgili ekonomik faaliyetlere uygulanmasında üç ilke
söz konusu:rnrn- federasyonların ve klüplerin yalnızca ekonomik faaliyetleri dikkate alınır,rnrn- federasyonların yayınladığı
tüzüklerle koyduğu kurallar tarafsız, şeffaf olduğu ve ayrımcılık içermediği müddetçe herhangi bir rekabet ihlali oluşturmaz
(Avrupa Birliği'nde Deliege kararında bir yarışma için öneleme yapılmasının ve katılımcı sayısının azaltılmasının sporun kendi
kuralları içinde olduğu ve rekabeti engellemediği ortaya konmuştu),rnrn- sporun sosyal ve kültürel işlevlerinin korunması
ilkesi.rnrnAvrupa'da da her spor dalı için bir federasyon bulunuyor ve bunlar klüplere para cezası vermeye kadar varan yetkilere
sahip; en önemli yetkileri ise yayın haklarını satma hakkı. Federasyonlara bu münhasır yetki sporun kendi özellikleri göz önüne
alınarak veriliyor. Federasyonlar spor kurallarını kendi çıkardıkları tüzüklerle belirliyorlar. Mesela FIFA'nın koyduğu kurallara
göre kontrollerinin aynı şahıslarda bulunduğu iki ayrı spor klübü aynı turnuvaya katılamıyor. Bu kuralın amacı ise klüplerin
bağımsızlığı korumak. Komisyon da bunun uygun bir çözüm olduğunu kabullenmekle birlikte rekabeti daha az kısıtlayıcı bir çözüm
aramayı sürdürüyor.