Dünya Ticaret Merkezi'ne uçakların saplandığı dakikalarda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Yardımcısı Süleyman Orakçıoğlu
Franchising Kongresi'nde konuşma yapıyordu. Özetle yurt dışında Damat-Tween markası ile açtığımız mağazaların sayısını artırma
kararı aldık; AB ülkelerine ve ABD'ye gerçek anlamda katma değerli hizmet ihracatı yapmaktayız ve marka, model ve mağaza ile
tüketici grubu kurulmuş olan yurt dışı franchising işimiz, Türk işadamına model oluşturmalıdır diyordu. rnBu tutarlı ve karlı
fikri 1995 yılında, o günler özel bir bankanın yöneticileri olan Engin Akçakoca ve Tevfik Alkınok'un beni götürdükleri Denizli'de
sanayicilere yaptığım konuşmada uzun uzun anlatmıştım. Sanayiciler, aman rekabeti Pamukkale'ye gelen yabancı tüccara biraz daha
iskonto yaparak havlu-bornoz beğendirmek ve ihracat yapmak olarak algılamayın; hizmetinizi kendi markalarınızla hedef pazarlara
taşıyın ve hizmet markası olarak alışveriş merkezlerinde cornerlere' verin diyordum. Bunu yapamayan Denizli sanayisi, uçak
çarpmadan-bomba düşmeden, çöktü gittirnMeraklısına bildiriyorum, tekstil ve hazır giyim işi, bir çekirge sürüsünün tarlaların
üzerinden geçip gitmesine benzer. Çekirgeler tarlayı yiyip bitirince yenecek başka tarlalara göçer. Dün Mısır'dı, sonra Türkiye
oldu, Uzakdoğuya kaydı, sonra şuraya gitti, falan filan. Üretim coğrafyalarındaki bu kaymaya rağmen bu işten her dönem para
kazanan ise kendi modelini yaratan, kendi markası ile kendi franchising mağazasında satan işadamı oldu. Kim nerede üretirse
üretedursun, gerçek işadamı pazara sahip olmak için rekabet etti, böylelikle maliyetleri de düşürme olanağı buldu. Sonra ayrı ayrı
pazarlardaki yerel markaları ezdi, geçti. rnDamat-Tween atağı ile Türkiye, ilk defa ürün modelini değil, iş modelini taklit
ediyor. Kısa sürede özgün mal tasarımı gibi, özgün iş modelini de yaratacaktır. New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan
saldırı serbest piyasa ekonomisinin gelişimini ve küreselleşmeyi durdurmaya yetmeyeceği gibi, yüzmilyonlarca petrol zengini arap
insanının da Amerikan tarzını kendi ülkelerinde de benimseyeceklerinin habercisidir. Türk iş adamı hazırlıklarını yapsın, şu
çalkantı geçer geçmez Arap dünyasındaki dışsal ambargoyla içsel direniş kalkacak ve Körfez Ülkeleri Türkiye'nin de en büyük
ciroları gerçekleştireceği hedef pazarlar olacaktır. Franchising ve benzeri iş modellerini doğru kurabilirsek, biliyoruz ki şu
petroller biraz da buraya akacak. TİM ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bu noktada üstlenmesi gereken iki görev var. İlki, doğru bir
teşvik uygulamasının kurgulanması, ikincisi hedef ülkelerdeki hukuki risklerin bertaraf edilmesi için formüller bulunması.
Önümüzdeki günlerde birkaç terörist serseriyi teslim ederek üzerindeki terörist damgasını silmeye çalışacak Arap Ülkeleri,
kendiliğinden serbest pazar rejimini benimsemiş olacak ve yakın zamanda da dış ticaretindeki hukuki belirsizlikleri ortadan
kaldırarak resmi pazarlar haline gelecekler.rn11 Eylül günü Franchising Konferansında Süleyman Orakçıoğlu'nun yurtdışı piyasalarda
marka ve mağaza ihracatını hedef gösteren konuşması esnasında WTC binalarına saplanan uçaklardan ötürü ölenler geri gelmese de,
çökenler emin olun geri gelecek. Ölen beyaz gömlekli neferler ise, piyasa ekonomisi şehidi olarak anılacaklar. Savaşta kimse bomba
beklemesin, petrol yüzünden çıkan ve ekonomik nedenlerle tırmanan terorizm yine ekonomik tedbirlerle islah altına alınacak. ABD
birkaç tane boş dağı döverek nasıl olsa iç politika dengesini kurar; serseriler de tıpış tıpış gelince, av sezonu kapanır, herkes
işine bakar.