İstanbul Ticaret Odası ve Franchising Derneği UFRAD'ın dün İstanbul Ticaret Odası meclis salonunda düzenlemiş olduğu 1.
Franchising Kongresi kapsamında sunduğum bildirinin ana hatlarını sizlerle dün paylaşmaya başlamıştım, bugün devam ediyor ve
bitiriyorum.rnDünkü yazımızda franchising grup muafiyetinin çıkarılmasına neden olan ünlü bir içtihattan söz ediyorduk. Alman
mahkemeleri önünde şikayetçi olan teşebbüs, gelinlik ve düğün aksesuarları satan Pronuptia de Paris adlı teşebbüsün Almanya'daki
temsilcisi olan Pronuptia de Paris GmbH idi. Bu teşebbüs aynı kişiye Almanya'nın üç ayrı bölgesinde franching verir. Franching
alan teşebbüsün anlaşmadan doğan royalite bedellerini Franching verene ödemekten kaçınması sonucunda ortaya çıkan ihtilaf,
Franching konusunun ATAD'a ilk defa intikal etmesini sağlayacak prosedürün başlamasına yol açmıştır.rnRoyaliteleri ödemeyen
franching alan taraf, mahkemede franching anlaşmasının Roma Antlaşması'nın 85 (1) maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini
ve bu yüzden anlaşmanın butlan olduğunu, bu nedenle de royalitelerin ödenmesi gerekmediğini ileri sürmüştür.rnFranching alan
taraf, anlaşmayla Pronuptia'nın ticari markasını belirtilen bölgelerde kullanma ve birçok alanda Pronuptia'dan destek alma
garantisi elde etmiştir. Karşılığında franchingi veren taraf ise üçüncü kişilere başka yollardan tedarikte bulunmamayı, ticari
lisans vermemeyi ve kendi adına mağaza açmamayı taahhüt etmiştir. rnAnlaşma gereği, franching alan, satışlar üzerinden % 10
komisyon ödemeye, tedariğinin % 80'ini franching verenden, kalanını da ancak onaylanmış tedarikçilerden sağlamaya, anlaşmanın sona
ermesinden itibaren bir yıl süresince franching verenle rekabet etmemeye ve reklam faaliyetlerinde ortak çalışmaya mutabık
olduğunu belirtmiştir. rnPronuptia vakası ile ATAD, her franching anlaşmasının, kapsadığı faaliyetlere ilişkin özel hükümler
içermesinden dolayı teker teker ele alınması gerekliliği üzerinde durmuştur. Franching sistemlerinin devamlılığının sağlanması
için üç önemli nokta olduğunu belirten Yüce Divan, bunları; franching sağlayanın know-how'ının, ticari kimliğinin ve birikiminin
korunması olarak saymıştır. rnBunların elde edilmesi için koyulan kurallar anlaşmanın Kurucu Antlaşma'nın 85 (1) maddesine
uymaması anlamına gelmemektedir. rnBu yaklaşım, Komisyon'un 1986 -1988 yılları arasında kendisine intikal eden Yves Rocher,
Computerland, Service Master ve Charles Jourdan vakalarında almış olduğu kararlarında ve bütün bu içtihatlar sonucunda şekillenen
Franching anlaşmalarına ilişkin grup muafiyeti tüzüğünde de belirleyici olmuştur.rnYukarıda sözünü ettiğim bu temel içtihatlar
sonrasında franching tebliğinin ana esaslarının bazıları üzerine Topluluk'ta oluşmuş içtihatlardan söz etmekte fayda
vardır.rnÖrneğin franching alan işletmelerin, franchinge konu olan hizmetin yerine getirilmesinde, rekabet içinde oldukları diğer
malları kullanmaları veya satmaları, bu mallara, franchinge konu olan mallarla birlikte anılma ve mevcut bir franching ağının
avantajlarından faydalanma olanağı sağlayacağından, yasaklanmıştır. Ancak bu kısıtlama franching anlaşmasına konu ürünlerle
birlikte kullanılan diğer aksesuar veya tamamlayıcı ürünleri kapsamamaktadır. İşte bu konu Yves Rocher vakası sonucunda ortaya
çıkmış ve franching alan teşebbüsler anlaşma konusu ürünlerle rekabet halinde olan ancak ana ürün sınıfına girmeyen bazı
aksesuarları satabilme hakkını elde etmişlerdir.rnDiğer önemli bir konu ise, tebliğde belirtilen bölgesel sınırlama esası,
franching alanların yatırımlarının korunmasında büyük önem taşımaktadır. Franching alanın, franching ağının bir üyesinin -ki buna
franching veren de dahildir- yer aldığı bir bölgede, doğrudan yada dolaylı olarak, benzer bir faaliyette bulunamamaktadır.
Franching alan, anlaşmanın bitiminden sonra da bu yükümlülüğe, franchingi kullandığı bölge için, bir yıl aşmayacak bir süre
boyunca uymak zorunda kalabilmektedir. İşte Computerland vakasında franching veren franching alanın, anlaşma bitiminden sonra bir
yıl boyunca hiçbir benzer faaliyette bulunmamasını, ikinci yılın sonuna kadar herhangi bir Computerland mağazasına yakın mekanda
benzer faaliyetlerde bulunmamasını, üçüncü yılın sonuna kadar da kendi eski Computerland franchinginin civarında benzer
faaliyetlerde bulunmamasını şart koşmaktaydı. Ancak Komisyon, bu tür kademeli bir rekabet etmeme hükmünün çok ağır olduğuna ve
franching alanın anlaşma bitiminden sonra kendi bölgesi veya mağazasının merkezinden belirlenen on kilometre çapında bir alan
içerisinde bir yıllık bir süre içerisinde benzer bir faaliyette bulunulmamasının makul olabileceğine karar vermiştir.