Devlet yardımlarının izlenme ve denetlenmesi gerekliliğinin zorunluluğu üzerinde geçen yazımızda durmuştum. Bu işlevin idari ve
mali özerliği haiz bir kurum tarafından yapılması gerektiği ortaya çıkmıştı. Bu nicel özelliğin yanı sıra teşvikleri denetleyen
kurumun uygulamacı kurum olmaması gerektiği şüphe götürmez bir konudur. Zira kurumların kendi kendilerini denetlemeleri kabul
görmez bir yaklaşımdır. O bakımdan da Hazine ve Dış Ticaretin uygulama birimleri olduklarından denetleme birimi olamayacakları
açıktır.rnBu durumda da devlet yardımlarının izlenmesi ve denetlenmesi için yeni bir birim kurulabilir veya bu hususlara uygun bir
kurum bu işlevi gerçekleştirebilir. rnNitekim halihazırdaki bu yapıya sahip ve uzun bir süredir görevini beşerı ile sürdüren
Rekabet Kurumu mevcuttur. rnÖte yandan Avrupa Birliği'nde de Komisyon'un rekabet genel müdürlüğü devlet yardımlarının izlenmesi ve
denetlenmesi görevini üstlenmiştir. rnAyrıca Rekabet Kurulu 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun gereği Hükümet'e
Türkiye'nin rekabet politikaları ile ilgili olarak görüş verme hakkına sahip bir kuruluştur. Böylelikle bu yeni görevi de
rahatlıkla yapabilir. rnAncak bundan daha da önemlisi Türkiye'nin yakın bir gelecekte AB üyesi olması durumunda bu denetimlerin
Komisyon'un yukarıda belirttiğim birimi tarafından yapılacağı düşünüldüğünde sınırlı bir süre için yeni bir kurum ihdas etmenin
ülke kaynaklarını israf etmek anlamı taşıyacağı kuşkusuzdur. Bir yandan kamu maliyesinde iktisada gidilirken, bir kaç zamanlığına
sonradan lav etmek üzere yeni binalar satın almak, yeni memurlar istihdam etmek, vb. giderleri bugünün koşullarında Devletin
taşıması mümkün değildir. Mevcut kaliteli uzman personeli ve fiziki koşulları yeterli gözüken Rekabet Kurumu'nun devlet
yardımlarını izleme ve denetleme görevini yerine getirmesi amaca ve ihtiyaca uygun düşmektedir.rnDevlet yardımlarının izlenme ve
denetlenmesi gerekliliğinin Rekabet Kurulu tarafından zorunluluğu üzerine hemfikir olunursa kısa sürede bu işlevin yerine
getirilmesi mümkündür.rnrnÖte yandan Avrupa Birliği'ne aday ülke uygulamalarına bakıldığında bu ülkelerde de benzer uygulamalar
görülmektedir. Bu uygulamalardan yarınki yazımda söz edeceğim.