Bu kriz gündeminde doğal olarak Avrupa Birliği ile ilişkiler de aynı gündemin etkisi altında kalarak, Türkiye'nin mevzuat
alanındaki uyumundan çok siyasi bir alana doğru sürüklenmekte. Tam üyelik hedefinden çook uzaklaşıldığı bu günlerde Türkiye kendi
derdiyle boğuşmakta ve AB'de siyasi taviz için en zayıf anımızı beklemekte. Bu çok açık. Ancak, bir diğer taraftan da ağır aksak
çalışmalar devam etmekte. Nihayetinde Türkiye'nin taahütleri söz konusu. Bu taahütlerden biri de teşvik sistemimizin AB'ye
uyumlaştırılması.rnrn1/95 sayılı Türkiye-AB Ortaklık Konseyi kararının 34. maddesi "Türkiye'nin belli kuruluşları kayırarak veya
belli ürünlerin üretimini özendirmek suretiyle rekabeti bozan veya bozma tehdidi oluşturan ve devlet kaynaklarından yaptıkları her
türlü yardım Gümrük Birliği'nin düzgün işleyişi ile uyumlu değildir" şeklinde buyurmaktadır.rnrnMevcut sistem tam anlamıyla belli
bir sanayi kuruluşuna bir ürünün üretiminin özendirilmesi maksadıyla kamu kaynaklarından yardım edilmesini sağlıyor.rnrnHalbuki
yine aynı kararın 34. maddesinin 3. paragrafı; yaşam standartının anormal derecede düşük olduğu bölgelerde, işsizliğin ciddi
boyutlara ulaştığı yörelerde, Avrupa'nın ortak çıkarlarına hizmet eden projelerde, vb. gayet geniş bir yelpazeyi kapsayan
alanlarda devlet yardımlarına Komisyon'a haber verilmek kaydıyla müsade ediyor. rnrnBu durumda da mevcut Hükümet oturup düzgün bir
teşvik yasası hazırlayıp, bunu TBMM sunsa ve milletin vekilleri de bunu yasalaştırsa mesele ortadan kalkacak ve uyum da
gerçekleştirilmiş olacak. rnrnAslında bu iş pek kolay değil, çalışma istiyor, o sözü edilen bölgeler nasıl tespit edilecek, AB'nin
bu konudaki kriterleri neler, Avrupa 'nın çıkarları hangi konulara yönelmiş..işte bunları Komisyon ile müzakere etmek lazım. Rapor
hazırlamak lazım. Komisyon'u ikna etmek lazım. Bunlar uzun işler. Bunun yerine başka işlere bakmak daha cazip geliyor kumpanyaya.
Zaten kumpanya yasak teşviğe bayılır. Çünkü orada iş var. Dolayısı ile de vatandaşa aş var. İşte mantık bu. Kimilerine göre bu
doğru bir mantıktır.rnrnAma ben de burada Size söylüyorum beyler, bugün aldığınız teşvikler mesela ileride açılacak bir
anti-sübvansiyon soruşturmasında başınızı ağrıtacak. Kriz sebebiyle suni olarak kıpırdayan ihracat tamamen duracak, ödemeler
dengesi daha da bozulacak sonra da acar ekonomi yazarları çıkıp size, işler kötü gidiyor arkadaşlar, bunun nedeni Avrupa Birliği,
bize mali yardım yapmıyor diye gaz verecekler. rnrnBen de o zaman gülünecek halimize ağlayacağım...