YASED 21. kuruluş yılını kutlamaya hazırlanıyor. Yabancı sermayenin ülkelerin kalkınma dinamikleri içerisinde yer aldığı
tartışılmaz olgular arasındadır. Ancak doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının yasalar çervesinde yapılması gerekmektedir. Liberal
ekonomiler ile sömürge ekonomilerini ayıran temel farklılık da budur.rnrnKüreselleşme süreci ile hız kazanan liberalizasyon
eğilimi iki temel dinamiği de beraberinde getirmiştir. Bunlar; fikri ve sınai mülkiyet hakları ve rekabet
mevzuatlarıdır.rnrnUruguay Round sonucunda gelişmiş uluslar, gelişmekte olan ülkelere karşı tedrici olarak gümrük tarifeleri
bazında indirimleri üstlenirken; gelişmekte olan uluslar ise bu tarife kolaylıklarına karşı, fikri ve sınai haklara ilişkin
mevzuatları uygulamayı ve serbest piyasa ekonomisinin tesisi için gerekli olan rekabet yasalarını çıkartmayı taahhüt
etmişlerdir.rnrn2000'li yılların hemen başında sanayi mallarında yeryüzündeki gümrük vergileri tamamen kaldırılırken; haksız
rekabet ortamları, iç pazarlarda birbirine çok benzer olan milli rekabet hukukları, dış pazarlarda ise ithalatta haksız rekabetin
önlenmesine ilişkin anti-damping ve anti-sübvansiyon yasaları ile önlenecektir.rnrnFikri mülkiyet hakları ve ithalatta haksız
rekabetin önlenmesi alanlarında hızlı ve başarılı bir uyumu gerçekleştiren Türkiye, aynı başarıyı biraz gecikme ile rekabet hukuku
alanında da gerçekleştirmektedir.rnrnGerek fikri mülkiyet haklarında uluslararası kuralların geçerli kılınması, gerekse rekabet
hukukunun Türkiye'de tesisi, Türkiye'nin Dünya Ticaret Örgütü Anlaşması ve Gümrük Birliği Kararı'na bağlı uluslararası
yükümlülüklerinden kaynaklanmaktadır.rnrnNitekim rekabet hukuku alanında 6 Mart 1995 tarih ve 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi
Kararı'nın 32 33 ve 41 maddeleri Gümrük Birliği'nin düzenli çalışması için gerekli rekabet kurallarını karar ve imza altına
almaktadır. Söz konusu maddeler kurucu Roma Antlaşması'nın 81, 82 ve 86. maddeleri ile birebir aynıdır.rnrnAyrıca Türkiye, 1/95
sayılı Ortaklık Konseyi Kararının 39. maddesinin 2. paragrafının (a) bendi ile Topluluk kurumlarının geliştirdiği içtihat
hukukunun kendi sınırları içerisinde geçerli kılınmasını kabul etmiştir. Böylelikle de ATAD içtihatları milli mevzuatımıza
aktarılmıştır.rnrnYarın devam edeceğiz.