Önümüzdeki günlerde Türkiye'de bankalar arasında birleşmeler hatta bazı bankaların devralınma durumları ortaya çıkacak. Bunların
Rekabet kurulu iznine tabi olduğunu hatırlatmaya gerek yok. Ancak banka ve benzeri finans kuruluşlarının Avrupa Birliği'nde diğer
sektörlerde olduğu gibi çeşitli birleşmeler ya da devralmalar yaptıklarını görülmektedir. Ancak finans kuruluşlarının gerekli izin
bildirimleri yaparken cirolarının hesaplanması hususu diğer teşebbüslere nazaran bazı özellikler taşıyor. rnrn1310/97 Sayılı
Tüzük, kredi ve finans kurumları için ciro miktarı olarak, Bankaların ve Diğer Finans Kurumlarının Yıllık Hesap ve Konsolide
Bilançolarına İlişkin 8 Aralık 1986 Tarih ve 86/635/CEE Sayılı Konsey Yönergesi'nde1 açıklandığı doğrultuda, aşağıda belirtilen
kalemlere ilişkin işlemler toplamından katma değer vergileri ve bu kalemlerle doğrudan bağlantılı diğer vergilerin düşülmesi
sonucunda elde edilen miktar dikkate alınmaktadır: rnrn Faiz gelirleri ve benzer gelirler, rnrn Hisse senedi ve tahvil gelirleri,
rnrn Hisse ve pay gelirleri ve diğer tahvil gelirleri, rnrn İştirak gelirleri, rnrn Komisyon alacakları, rnrn
Finansal işlemlerden elde edilen net kar, rnrn Diğer işletme gelirleri. rnrn1310/97 Sayılı Tüzük ayrıca birleşme ve devralma
işlemlerine taraf finans kuruluşlarına, Komisyon'un işlemin Ortak Pazar ile uyumunu inceleme aşamasında taahütler sunmalarına izin
veren düzenlemeler getirmektedir. Bu düzenlemenin amacı, Komisyon'un birleşme ve devralma işleminin Ortak Pazar ile uyumuna
ilişkin şüpheler taşıması durumunda, ilgili finans kuruluşları taahütler sunarak Komisyon'un olumlu karar alma sürecini
hızlandırmaktır. rnrnYarınki yazımızda Türkiye'deki durumu inceleyeceğiz.