Bilgisayarlarla ilgili fikri mülkiyetin korunmasına ilişkin yasal yapılanmanın ve korumanın Avrupa Birliği'ndeki gelişimi, 1987'de
üye devletlerde chiplere sağlanan fikri mülkiyet korumasını uyumlu hale getirmek için bir AT Yönergesi'nin yürürlüğe konmasıyla
başlanmıştır. Bu Yönerge'ye göre üye devletler topoğrafyaları hangi tür bir fikri mülkiyet mevzuatına göre (telif hakları,
tasarım, sui generis vb.) ve hangi formalitelere tabi olarak (tescil, fon yatırma vb.) koruyacaklarına kendileri karar
verebileceklerdir.rnrnAT ülkelerinin çoğu telif hakkı ve/veya tasarım korumasını seçmiştir. Karşılıklık, chip korumasının halen
önemli bir karakteristiğidir ve daha sonra çıkarılan pek çok AT Konsey kararı, üye devletlerin AB dışı ülke menşeli ürünlere
sağlaması gereken korumayı o ülkelerdeki koruma seviyesine göre genişletmiştir.rnrnYasal açıdan bu konuyu Türkiye kapsamında ele
almak bugün için oldukça kolaydır!, çünkü Ticaret Kanunu'nun haksız rekabetle ilgi hükümleri (56. ve 57. maddeler) dışında hiçbir
koruma mevcut değildir. Gümrük Birliği Kararı'nın Ek 8'indeki madde 7(2)'de Türkiye, üç yıl içinde, (1999'a kadar!) ülke
mevzuatında bu konu ile ilgili yasal düzenleme yapmayı kabul etmiştir. Yeni Türk Fikri Mülkiyet mevzuatında topoğrafyadan
bahsedilen tek yer, topoğrafyaların daha sonraki bölümlerde ele alınacak olan tasarım kanununun bütünüyle dışında bırakıldığının
belirtildiği yerdir.rnrnChiplerin temel ev gereçleri ve basit sanayi süreçlerinden, (yoğunlukla bilgisayarları içeren) yüksek
teknoloji ürünlerine ve süreçlerine kadar tüm sanayi kolları için taşıdığı temel önem ve chip sanayinin dünya çapındaki büyüklüğü
ve standartların altında üretilmiş chiplerin kullanılmasının yol açtığı zararlar gözönüne alındığında, bunun, ihmal edilebilecek
bir alan olmadığı ortaya çıkmaktadır.rnrnÜzerinde durulması gerekli olan bir diğer husus yazılımın korunmasıdır. 'Yazılım' terimi
yalnızca bilgisayar programlarına yönelik bir terim olmayıp tasarım hazırlık materyallerine, dökümantasyona ve programla birlikte
gelen talimatlara da yöneliktir. Geçtiğimiz on yıl içinde çoğu ülke bilgisayar programlarının, en iyi telif hakları kanunu ile
korunabileceğini kabul etmiştir.rnrnAncak, yazılımın telif hakları yasası ile korunmasının faydalarına ilişkin görüş ayrılıkları
hem akademik hem de ticari çevrelerde halen devam etmektedir.