Avrupa Topluluğu Komisyon'u, Fransa'dan, doğalgaz dağıtımı sektöründe yeni firmaların yaratılmasına dair düzenleme yapmasını
istemişti ve bunu elde etti. Uzun zamandır süren bu davada özel dağıtım şirketleri Gaz de France'ı (Fransız gaz işletmeleri)
Komisyon'a şikayet etmişti. Dava sonucunda ortaya çıkan karar neticesinde henüz dağıtım hizmeti götürülmemiş yerleşim bölgelerine
diğer şirketler tarafından hizmet götürülebilmesinin yolu açılmış bulunuyor. Fransa genel ekonomik çıkarlarına dayanarak bugüne
kadar bu uygulamayı gerçekleştirmeye yanaşmıyordu. Ancak daha doğalgazın ithalatı ve ihracatı konusunda ilerleme kaydedebilmesi
için bu sorunların çözülmüş olması gerekiyordu. Hatta bu konuda bir yönerge bile çıkmıştı. rnrn rnrnBizim devlet yapımızın Fransa
ile olan benzerliği malum. Üniter devletleriz ve dolayısıyla ülkenin üstün çıkarları her şeyden önce gelir. Bu bakış açısından,
Fransa 1964'de çıkardığı bir kanunla tüm doğalgaz sektörünü birkaç küçük istisna dışında devletleştirmiş. Ancak bu küçük özel
sektör giderek aktif olmaya başlayınca Gaz de France da yasal haklarını iddia etmiş ve bu şirketlerin coğrafi yayılmaya hakkı
olmadığını ileri sürmüştü. Dava Komisyon'a 1992 yılında gelmiş ve bunca süredir sürüncemede kalmıştı. Komisyon davayı ekonomik
yararı olmayan tekeller kapsamında ele aldı ve bu tekelin Roma Antlaşmasına aykırı olduğunu üstelik pazarın gerektirdiği
hizmetleri sağlayamadığını belirtti. rnrn rnrnPazara ilişkin birçok ayrıntı söz konusu; her türlü ortamda, alışılmış yakıtlardan
doğalgaza geçişin yaratacağı pazar potansiyelleri gibi. Burada ayrıntısına girmek istemediğim yeni bir kanunla özel sektörün
yalnızca yeni hizmete açılacak bölgelerde pazara girebileceği kararlaştırılmış. Böylece yetersiz olan doğalgaz KİT'i, karlılığı
yüksek olan alanlarda hizmet verme ayrıcalığını korumuş. Ancak tüm bunların yanı sıra Gaz de France'ın dağıtım altyapısını yapacak
kapasitesi yok. rnrn rnrnKomisyon bu konuda yayınladığı yönergede tüketicilerin istedikleri şirketten hizmet alma özgürlüğünün
olması gerektiğini belirtmişti. Özelleştirme işlemlerinin şeffaf olması gerekiyor ve Fransa örneğinde olduğu gibi devletin ulusal
ekonomik çıkarlarını göz önüne alarak bir takım ayrmcılıklara gitmesi yasak. Nitekim bu davadan çıkan kararların Fransa tarafından
uygulanıp uygulanmayacağı Komisyon tarafından takip ediliyordu. Fransa'nın yükümlülüklerinden kaçamayacağı çok açık.