• Gazete Makaleleri / Finansal Forum Gazetesi

  • Rekabet Hukuku ve Yayın Kaosu (III)

  • Türkiye'de futbol maçlarının yayın kaosu devam ederken Avrupa'da kaosun ne şekilde çözüldüğü üzerine bazı önemli gelişmeler oldu.rnrnAlman Yüksek Mahkemesi takımların kendi evlerinde düzenlenen Avrupa Kupa maçlarının film ve televizyon yayın haklarının kulüplere ait olduğu görüşündedir. Mahkemenin futbol maçlarının düzenleyicilerinin kim olduğu konusunda kesin bir görüşü bulunmamakla birlikte, en azından kulüplerin eşdeğerde "düzenleyici" oldukları konusunda bir yorumu bulunmaktadır. Kulüplerin, stadyumu ayarlamada, müsabaka ile ilgili diğer çalışmaları planlamada ve uygulamada sorumlulukları bulunmaktadır. Bilet satmak, reklam almak, stadyum güvenliği ile ilgili önlemler almak bu sorumluluklar dahilindedir. Mahkeme, bu görüşün, evsahibi kulüplerin "düzenleyici" sıfatı ile üçüncü tarafların maçları izinsiz yayınlamalarını önleme hakları ile ilgili önceki kararlar ile uyumlu olduğunu açıklamıştır.rnrnYüce Mahkeme'nin evsahibi kulübün hakları ile ilgili Alman Medeni Kanunu'nun (BGB) 818 ve 1004 sayılı maddelerine sürekli göndermelerde bulunması ve yukarıdaki açıklamalar ışığında; profesyonel kulüpler kendi sahalarındaki maçların yayın haklarına sahip oldukları belirtilmektedir. Alman Rekabet Kurumu'nun taraf olarak yalnızca Alman Futbol Federasyonu'nu alması, UEFA'nın hak sahibi olup olmadığı konusunu açıkta bırakmıştır. UEFA, Avrupa kupalarını düzenlemekte, müsabakaları ayarlamakta ve reklamını yapmaktadır.rnrnAlman Yüksek Mahkemesi, yalnızca yayın haklarının pazarlamasını gerçekleştiren Alman Futbol Federasyonu'nun UEFA ve Alman Kulüpleri ile karşılaştırıldığında hiçbir düzenleyici görevinin bulunmadığını karara bağlamıştır. Yüksek Mahkeme ayrıca, UEFA'nın sözkonusu yayın haklarının tek sahibi olduğu ve Alman Futbol Federasyonu'nun UEFA'dan temsil hakkı almak suretiyle yayın haklarının pazarlamasını yaptığı görüşünü paylaşmamaktadır. Mahkeme bu kararına dayanak olarak, UEFA tüzüğünün 14. maddesinin 1. paragrafının UEFA'nın yayın haklarına sahip olmadığını belirtmesini göstermiştir. Kulüpler, bireysel rekabetin kurallarına göre bağımsız olarak yayın haklarının pazarlamasını yapma hakkına sahiplerdir.rnrnAlman Rekabet Kanunu'nun 1. maddesine göre kartel yasaklamalarından muafiyet isteyen Alman Futbol Federasyonu'nun talebi ise Yüce Mahkeme tarafından reddedilmiştir. Alman Futbol Federasyonu, bu talebini yapısal olarak kamu yararına çalışan bir kurum olmasına ve yayın haklarının satışından elde edilen gelirlerle birinci ve ikinci ligdeki kulüpleri desteklemesine dayandırmıştır. Yüce Mahkeme bu durumu kabul etse de, bu durumun üçüncü tarafların rekabet etme şanslarını kısıtladığı için geçersiz bulmuştur. Alman Yüksek Mahkemesi, Alman Futbol Federasyonu'na Alman Rekabet Kanunu'nun 5. bölümü 2. ve 3. maddelerine uygun olarak iktisadi getiri sağlayan verimli kartellere muafiyet tanınmasını uygun bulmamıştır, çünkü maliyet analizi prensibine göre, havuz sistemi iktisadi getiri yerine sadece geliri arttırmaktadır.rnrnAlman Yüksek Mahkemesi'nin aldığı nihai kararın sonucu Yüce Mahkeme, Alman Rekabet Kurumu Kararı'nın Alman Profesyonel Futbol Ligi'ne uygulanacağını belirtmektedir. Yüksek Mahkeme kararının gerekçesinde belirttiği şekil ile Alman Futbol Federasyonu'nun Bundesliga'nın haklarını elinde tutması artık mümkün görülmemektedir.rnrnYüksek Mahkeme'nin kararı gereği kulüpler maçlarının yayın haklarının pazarlamasını kendileri gerçekleştirecektir. Birçok kulübün müsabakalarını pazarlama işine girecek olması, pazarda yeniden rekabetin tesisine yol açacaktır.rnrnİşte Türkiye'nin de ihtiyacı budur. Konunun sahibi Rekabet Kurulu'dur. Başka yerde avantür aramanın manası yoktur.