• Gazete Makaleleri / Finansal Forum Gazetesi

  • Uluslarüstü Rekabete Dayalı Globalleşmede İtici Güç: Tekno-Globalizm

  • Dünya ticaret hacmindeki büyüme, sermaye hareketlerindeki liberalazisyon eğilimleri ve doğrudan yabancı sermaye yatırımlarındaki artışlar globalleşmenin birer göstergesidir. Bu olgular doğal olarak uluslararası rekabet yapısını uluslarüstü bir anlayışa taşımaktadır.rnrnGlobalizasyon mantığı içerisinde uluslarüstü rekabet yapısına ulaşma sürecinde belli başlı üç aşamadan söz etmek mümkündür.rnrnBirinci aşama çok taraflı ticaret anlaşmalarının GATT çerçevesinde geliştiği ve Dünya ticaretinde hızlı bir artışa yol açan 1950-1960 dönemidir.rnrnİkinci aşama 1970-1980 dönemi olarak gösterilebilir. Bu dönemde iki petrol şokuna rağmen yapısal ayarlamalara hız verilirken dereglementasyon mekanizmaları kurulmuş ve özelliştirme hareketlerine hız verilmiştir. Bu olgular ise sermaye piyasalarının entegrasyonu ve sermaye hareketlerinin artmasını sağlamıştır.rnrnÜçüncü aşamada ise 80'li yıllarının başından itibaren yeni bir eğilim baş göstermektedir: doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında hızlı artışlar görülürken işletmelerarası birleşmelerde de bu eğilim gözlenmektedir. Bunun nedeni olarak teknolojik gelişmenin sonucu Dünya pazarlarının karmaşık bir yapıya kavuşması ve AR-GE harcamalarının devletlerin ve işletmelerin kaldırılamayacağı büyüklüklere ulaşmasıdır. Globalizasyon, basit bir karşılıklı bağımlılık esasından öteye ekonomilerin füzyona uğradığı bir yapıdır, şeklinde düşünülmelidir.rnrnİşte bu yapının itici gücü ise tekno-globalizm olarak gösterilebilir. Burada teknolojiye hakim olmak rekabet üstünlüğüne de hakim olmak anlamını taşımaktadır. Böylelikle teknoloji stratejik belirleyici bir faktör konumuna girmektedir.rnrnGlobalizasyonun itici gücü tekno-globalizmin ağırlığını hissettirdiği bir dizi alana rastlamak mümkündür.rnrnBirinci alan Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarıdır. Burada önemli konu yabancı sermaye yatırımlarının yerel üretim dokularıyla bütünleşmesidir. Ayrıca ulusal hükümetlerin yabancı sermayeyi özendirici tedbirlerinin ve teknoloji trasferine ilişkin isteklerinin uyumlaştırılması gerekmektedir.rnrn rnrnİkinci alan rekabet politikasıdır. Burada teknolojinin stratejik etki değerine bağlı olarak yaratacağı dengesizliklerin önlenmesi için uluslarüstü rekabet kurallarının tesis edilmesi öncelikli mesele halini almaktadır.rnrnÜçüncü alan teknoloji transferidir. Jeopolitik dengelerin değişmesi sonucu artık eski Doğu Bloku ve kalkınmakta olan ülkelerin sanayi dokularını yenileyebilecek teknolojilerin bu ülkelere kaydırılmasında siyasi kaygılar ortadan kalkmıştır. Sözkonusu transfer gerçekleştirilmediği sürece kalkınmakta olan ülkelerin globalizasyondan marjinalize olarak dışında kalacakları kuşkusuzdur. Bu durum Dünya'daki kalkınmışlık farklılıklarını arttıracağı gibi yeni siyasi ve askeri dengesizlikleri gündeme getirecektir.rnrnDördüncü alan stratejik teknolojilerdir. Stratejik teknolojilerin sanayi rekabetinde belirleyici rolü tartışılamaz olgular arasındadır. Bu teknolojilerin geliştirilmesi için çok kapsamlı AR-GE faaliyetlerine ihtiyaç duyulmaktadır.rnrnBeşinci alan fikri mülkiyet haklarıdır. Globalizasyon süreci içinde ekonomileri birbirlerine mafsallaştıran tekno-globalizm ivmesi aynı oranda da ciddi bir çatışma kaynağı olmaktadır. Bu çatışma alanı AR-GE sonucu elde edilen teknolojik yeniliklerinin ürün haline dönüşmeden ve/veya dönüştükten sonra buluşu yapan kurumun, ülkenin, vb. bunu koruyamaması sonucu diğerlerinin bu önemi maliyet faktörünü gözönüne almaksızın üretime geçerek rekabet üstünlüğü elde etmeleridir.rnrnSon alan teknik normlardır. Globalizasyon için en önemli aygıtlardan biri teknoki norm ve standartlarda uyumun sağlanmasıdır. Ancak ülkeler çoğu kez bir bütünleştirici unsur olan teknik normları korumacılık stratejilerinin bir aygıtı olarak kullunmaktadır.rnrnSonuç olarak tekno-globalizm ekonomileri bütünleştirici ve globalizasyonu taşıyıcı bir etken olarak ortaya çıkarken; aynı anda, uygulamalar ve hükümet politikaları düzeyinde de globalizasyonu önleyici, yapısal ayarlamaları geciktirici ve uluslararası serbest rekabeti zedeleyici faktörleri de beraberinde getirebilmektedir. İşte tekno-globalizm bu faktörlerden arındırabildiği oranda Dünya ekonomilerini globalizasyona bir an önce taşıyıcı role sahip olabilecektir.