Dünki yazımızda Rekabet Kurulu'nun ceza hesaplama tekniklerini irdelemeye başlamıştık. Bugün de devam ediyoruz. Komisyon'un
öncelikle bir taban miktarı saptadığına işaret edildi. Bu taban miktar, 17 Sayılı Tüzük'ün 15 (2) maddesi kapsamındaki esaslar
doğrultusunda ihlalin ağırlığı ve ihlalin süresi kriterlerine göre belirlenmektedir. İhlalin süresinin idari para cezalarında
değerlendirilme kriterleri incelendiğinde, ihlalin süresi göz önünde bulundurulurken aşağıdaki esaslar dikkate alınmaktadır. Bu
doğrultuda da para cezasına eklenecek ek miktarlar tespit edilmektedir.rnrnİhlal süreleri üç başlıkta toplanmaktadır:rnrn Kısa
süreli ihlaller (genellikle 1 yıldan kısa bir süre): Kısa süreli ihlallerde ek miktarda hiçbir ceza belirlenmemektedir.rnrn Orta
süreli ihlaller (genellikle 1-5 yıl arası): İhlalin ağırlığı esasına göre tespit edilen miktarın % 50'sine kadar ulaşabilen bir ek
miktar belirlenebilir,rnrn Uzun süreli ihlaller (genellikle 5 yıldan uzun süreli): Her bir yıl için ihlalin ağırlığı esasına göre
tespit edilen miktarın % 10'una kadar ulaşabilen bir ek miktar belirlenmektedir.rnrnBöylelikle, uzun süreli ihlaller için
uygulanan arttırma metodu, Komisyon'un daha önceki uygulamalarına kıyasla, daha ağır bir etki yaratacak şekilde düzenlenmiştir.
Nitekim, bu yeni hesap tekniği de 18 Temmuz 1996 tarihli Anlaşmalara Ceza Uygulanmaması veya Ceza İndirimi üzerine Duyuru1 ile
uyumludur. İhlalin süresinden kaynaklanan yüklü bir ceza artışı riski de teşebbüslerde ihlali ifşa etme veya Komisyon ile
işbirliği içerisine girme motivasyonu sağlamaktadır.rnrnBu açıklamalar ışığında, taban miktar ihlalin ağırlığı ve ihlalin süresine
göre belirlenen miktarların toplamı olarak ortaya çıkmaktadır. Sonuç olarak Komisyon, oldukça basit ve doğru bir metodla cezayı
hesaplamaktadır:rnrnX İhlalin Ağırlığı + Y İhlalin Süresi = Taban MiktarrnrnYukarıda belirtilen ceza hesaplama yöntemlerine ek
olarak, Komisyon ağırlaştırıcı sebeplere ya da hafiletici sebeplere göre nihai cezayı saptamaktadır.rnrnKomisyon'un taban ceza
miktarının artışına yol açan ağırlaştırıcı sebeplere gösterdiği örneklere bakıldığında;rnrn aynı tipteki rekabet ihlallerinin aynı
teşebbüsler tarafından tekrar edilmesi durumu,rnrn Komisyon ile işbirliğine yanaşmama ve hatta soruşturmanın akışını engelleyici
girişimlerde bulunma durumu,rnrn ihlalde elebaşı veya ihlali başlatıcı konumunda bulunma durumu,rnrn diğer teşebbüsler üzerinde,
bu teşebbüslerin de ihlale katılmalarını ve teşebbüsler arasında rekabeti engelleyici ihlale yönelik kararlara ya uyumlu eylemlere
uymalarını sağlamak üzere baskı kurma durumu,rnrn rekabet ihlalleri yoluyla elde edilen haksız kazançların nesnel (objektif)
olarak bir değerlendirmeye tutulabilmesinin mümkün olduğu durumlarda, yaptırımın, haksız biçimde elde edilen kazancı geçecek
şekilde arttırılması gerekliliğinin ortaya çıkması durumu,rnrn Komisyon'un değerlendiridiği diğer ağırlaştırıcı sebeplerin ortaya
çıkması durumu, sayılabilmektedir.rnrnYukarıda belirtilen ağırlaştırıcı sebeplerin yanısıra, rekabet ihlallerinde bir dizi
hafifletici sebeplerden söz etmek mümkündür. Bu durumda Komisyon, cezanın taban miktarında idirime gitmektedir. Taban miktarında
indirime yol açan hafifletici sebeplere bakıldığında;rnrn ihlalin oluşumunda teşebbüsün pasif veya takip edici rolünün
belirlenmesi,rnrn ihlal oluşturan eylemlerin veya anlaşmaların uygulanmaması,rnrn ihlal uygulamalarına Komisyon'un ilk
müdahelesinden hemen sonra son verilmesi,rnrn teşebbüsün, rekabeti kısıtlayıcı eylemin ihlal yönüne ilişkin makul tereddüt veya
şüphelerinin varlığının tespiti,rnrn ihlalin kasıt yönünün bulunmayıp ihmalden kaynaklanması,rnrn teşebbüsün, 18 Temmuz 1996
tarihli Anlaşmalara Ceza Uygulanmaması veya Ceza İndirimi üzerine Duyuru kapsamı haricinde soruşturmaya somut katkıda
bulunması,rnrn Komisyon'un uygun bulduğu diğer hafifletici sebepler görülmektedir.rnrnKomisyon yukarıda belirtilen genel esaslar
doğrultusunda idari para cezalarını uygularken, bir dizi temel esası da teşebbüslerin bilgi ve dikkatine sunmaktadır.rnrnPara
cezasının yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda şekillenmesi (taban miktarın hafifletici veya ağırlaştırıcı sebepler dikkate
alınarak hesaplanması) sonucunda ortaya çıkacak olan miktar, 17 sayılı Tüzük'ün 15 (2) maddesi hükmü doğrultusunda, hiçbir şart
altında teşebbüslerin Dünya çapındaki toplam cirolarının % 10'unu geçememektedir.rnrnÖte yandan teşebbüslerin Dünya çapındaki
toplam cirolarının hesaplanması esnasında dikkate alınacak olan mali dönem, mümkün olduğu sürece kararın alındığı yıldan önceki
yıl olarak değerlendirilmektedir. Bu mümkün değilse, hemen bir önceki mali yıl dikkate alınmaktadır.rnrnYukarıda esasları
belirlenen hesaplamaların yapılması akabinde, belirli bir ekonomik çerçeve içerisinde, ihlali gerçekleştiren teşebbüslerin elde
etmiş oldukları mali ve iktisadi kazanımlar, ilgili teşebbüslerin kendilerine has özellikleri ve bu teşebbüslerin para cezalarını
ödeyebilme güçleri gibi bazı objektif verilerin de ceza miktarları hesaplanırken şartlar elverdiği ölçüde dikkate alınması
gerekmektedir.rnrnTeşebbüs birliklerine kapsayan vakalarda, kararların ve para cezalarının şartlar elverdiği derecede birlik üyesi
teşebbüslere yönlendirilmesi önem taşımaktadır. Bunun imkansız olduğu durumlarda ise, (örneğin, üye sayısı böyle bir uygulamayı
imkansız kılacak derecede kalabalık olan teşebbüs birlikleri) teşebbüs birliklerine verilecek olan para cezaları yine yukarıdaki
esaslara göre üye teşebbüslere ayrı ayrı verilecekmiş gibi bulunan toplam bir değer olmaktadır. Öte yandan Komisyon, ihlalin
ağırlığı ve ihlalin süresine yönelik hiçbir hesaplama tekniğini dikkate almayacak şekilde 1.000 Ecu'lük sembolik bir para cezası
verme yetkisini elinde tutmaktadır. Ancak bu sembolik cezanın gerekçesi de karar içerisinde belirtilmektedir.rnrn rnrn1
Anlaşmalara Ceza Uygulanmaması veya Ceza İndirimi Üzerine 96/C 207/04 Sayılı Komisyon Duyurusu, ATRG, C 207, 1996, s:4