• Gazete Makaleleri / Finansal Forum Gazetesi

  • Tetra Pak Davası ve AT'de Hakim Durumun Kötüye Kullanılması.

  • 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un müadili olan AT'nin 86'ıncı maddesi uyarınca, "bir veya birden fazla teşebbüsün ülkenin bütününde ya da bir bölümünde bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu tek başına yahut başkaları ile yapacağı anlaşmalar ya da birlikte davranışlar ile kötüye kullanması hukuka aykırı ve yasaktır". rnrn rnrnMadde 86'ın ihlal edilmesinin sözkonusu olması için üç koşulun bulunması gerekmektedir: Sözkonusu teşebbüs veya teşebbüslerin hakim durumda olması; sözkonusu teşebbüs veya teşebbüslerin kötüye kullanma halinde bulunmaları; kötüye kullanma halinin Üye Ülkeler arasındaki ticareti etkilemesi. rnrn rnrn14 Kasım 1996 tarihinde ATAD Tetra Pak II davası hakkında nihai hükmünü yayınlamıştır. Zaten 1992 yılında Komisyon, Tetra Pak'ı sıvı gıda ambalajı sektöründeki hakim durumunu değişik şekillerde kötüye kullandığı gerekçesiyle 75 milyon ECU'lük rekor bir para cezasına çarptırmıştı. rnrn rnrn6 Ekim 1994'te Bidayet Mahkemesi, Tetra Pak'ın Komisyon kararına itirazını reddetmişti. Bunun üzerine Tetra Pak, Bidayet Mahkemesinin hükmüne karşı dava açmıştı ancak ATAD bu davanın düşmesine karar vermişti. rnrn rnrnTetra Pak, Bidayet Mahkemesi'nin Tetra Pak'ın hakim durumda olmadığı (ancak pazar lideri olduğu) aseptik olmayan karton pazarındaki faaliyetlerinin, Tetra Pak'ın hakim durumda bulunduğu (%90) aseptik karton pazarında herhangi bir etkisinin bulunmamasına rağmen madde 86 uyarınca kötüye kullanma hali oluşturduğu yönünde aldığı kararın hatalı olduğunu iddia etmişti. rnrn rnrnATAD öncelikle, "85'ıncı maddenin, kötüye kullanma halinin hangi ürün pazarında yer aldığına ilişkin şartlar konusunda açıkça yol göstermediğini" belirtmiştir. Bununla birlikte, "86'ıncı madde uygulamasınn, iddia edilen kötüye kullanma hali ile hakim durum arasında bir bağ olduğunu öngördüğünü ve bunun normalde hakim durumda bulunulan pazardan farklı bir pazardaki faaliyetin bu farklı pazarda etki yaratacağının sözkonusu olmayacağını" belirtmiştir. "Bu davada olduğu gibi farklı fakat ilişkili pazarlarda ise, kötüye kullanma halinin bu ilişkili hakim durumda bulunulmayan pazara ve ilişkili pazara etkilerine 86'ıncı maddenin uygulaması sadece özel durumlarla haklı çıkarılabilinir." rnrn rnrnİlişkili bağlar açısından bakıldığında, ATAD, Bidayet Mahkemesinin şu üç maddeyi dikkate almasını onaylamıştır: rnrn rnrn-Tetra Pak'ın bir sektördeki müşterileri diğer faaliyet gösterdiği sektörler için de potansiyel müşterilerdir. rnrn-Tetra Pak ve Tetra Pak'ın en önemli rakibi dört pazarda da faaliyet göstermektedir. rnrn-Hakim durumda olduğu pazar sayesinde, Tetra Pak hakim durumda bulunmadığı diğer pazarlara daha fazla yoğunlaşabilmekte ve bu pazarlarda diğer ekonomik güçlerden (rakiplerinden) bağımsız olarak hareket edebilmektedir. rnrn rnrnATAD, "Tetra Pak'ın nerdeyse tekel olduğu aseptik pazarlarında ve lider konumunda bulunduğu farklı ama yakından ilişkili aseptik olmayan pazarlardaki gücünün Tetra Pak'ı sözkonusu pazarların bütününde hakim durumda bulunması ile karşılaştırılabilir bir konuma getirdiği" göz önüne alındığında Bidayet Mahkemesinin madde 86'yı uygulamakta haklı olduğunu kabul etmişti. rnrn rnrnGörüldüğü gibi, henüz Türkiye'de daha yolun başındayız ama birçok teşebbüs şimdiden ticari faaliyetlerinin 4054 Saylılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirmesini yapıp gerekli önlemleri almaya başladı bile.