Bu hafta içinde siz okurlarımızla Rekabet Kurumu'nun yayımladığı tebliğlerle ilgili görüşlerimizi paylaşmıştık. Bugün de, Birleşme
ve devralmalarla ilgili Tebliğ'in uygulama alanına giren konuların Avrupa'daki uygulamaları hakkında bilgi vermek istiyorum.
Amacım, bu konuda Avrupa'da yapılan çalışmalar hakkında kamuoyunu bilgilendirmek. Böylelikle ilgili çevrelerin dikkatini bu
fevkalede önemli rekabet konusuna birkez daha çekmek istiyorum. rnrnTebliğ hakkında genel hatlarıyla bilgi vermek gerekirse;
teşebbüsler arası birleşme ve devralmalarda, teşebbüslerin Türkiye'de rekabetin korunmasını sağlamakla görevli Rekabet Kurulu'ndan
izin almalarının gerekip gerekmediğini ve hangi koşullarda bu iznin verilebileceğini, son olarak da konuyla ilgili yasal
düzenlemeleri yapan bir tebliğ. rnrnÖnümüzdeki sonbahardan itibaren hep beraber Türkiye'deki uygulamaları göreceğiz. Neler
olabileceği hakkında fikir sahibi olmak için Avrupa'daki uygulamalara bir göz atmanın oldukça aydınlatıcı olduğunu düşünüyorum.
rnrnÖncelikle bilinmesi gereken, konunun Avrupa Birliği'nde, öncelikle üye ülkeler boyutunda, belli bir eşiğin üzerinde de Birlik
bazında ele alındığı. Doğal olarak ülkeler arasında mevzuat ve uygulamalar açısından bazı farklılıklar bulunmakta. Ama bütün
uygulamalar Topluluğun kurucu anlaşması olan Roma anlaşmasının ruhuna uygun. rnrnDeğişik ürün piyasaları ile ilgili örneklerin
konunun geniş kapsamını göstermekte yararlı olacağı aşikar. Örneğin, Dünya'nın en büyük kağıt havlu üreticilerinden iki ABD
menşeli üreticinin, Kimberly-Clark ve Scott Paper'in birleşmeleri ve Britanya pazarına girmelerine, Komisyon tarafından ancak,
pazardaki rakiplerin korunacağı ve pazara yeni girecek şirketlere de yaşam alanı bırakılacağı garantileri alındıktan sonra izin
verilmiştir. İlaç sektöründe, Sandoz ve Ciba-Geigy'in birleşmeleriyle oluşan Novartis'in ilaç sektöründe yaklaşık 100 ürünlük bir
piyasada dengeleri değiştireceğine kesin gözüyle bakılmasına rağmen, biraz da sürpriz bir kararla ve taraflarca atılan geri
adımlar sonucu birleşmeleri Komisyon tarafından onaylamıştır. rnrnKomisyon kararlarının bir dökümü yapıldığında, 1990 yılından
beri Birleşmeler ve devralmalar konusunda oldukça fazla sayıda izin veren Komisyon'un yalnızca 6 red kararı verdiği görülmektedir.
Ayrıca sadece geçtiğimiz yıl içerisinde üç red kararı birden vermesi, ve 1997 yılında da özellikle Boeing-McDonnell Douglas
birleşmesini onaylamakta ayak sürmesi, iş çevrelerinde belli bir endişenin oluşmasına yolaçtı. Bu kararların incelenmesi, Türk iş
çevreleri açısından ileride Rekabet Kurulu'na yapacakları bildirimlerde veya planladıkları birleşmeleri veya devralmaları hayata
geçirmede hangi konuları gözönünde tutmaları gerektiğini ortaya çıkarmada kolaylık sağlayacaktır düşüncesindeyim. rnrn rnrnBu
nedenle bu kararları daha ayrıntılı olarak ele almak niyetindeyim: rnrn rnrnİlk karar, yeni üyelerden Finlandiya'nın, giyim,
yiyecek ve diğer tüketim maddeleri dağıtımında hem toptancı hem perakendeci olarak faaliyet gösteren iki devin, Tuko ve Kesko'nun
yaptığı ve Tuko'nun diğer şirkete devrini öngören anlaşma hakkında. Komisyon yaptığı soruşturma sonucunda, yukarıda belirttiğimiz
pazarda yapılacak devrin tamamen bir hakim pozisyon yaratacağı, üstelik oluşacak firmanın büyüklüğü nedeniyle pazarı Ortak Pazar
ticaretine bile kapatacak potansiyelde olması nedeniyle anlaşmayı onaylamadı. Soruşturma sırasında Kesko tarafından önerilen
değişiklikler, yeterli bulunmadığı için kabul edilmedi. rnrnKomisyon'un ısrarla karşı çıkmasının sebebi, Kesko ve Tuko'nun pazarda
uzun zamandır yerleşik olmaları nedeniyle, dağıtım ağları, satış noktaları ve müşteri bağlılığı gibi konularda pazarın yaklaşık
tamamını kontrol etme potansiyeline sahip olmalarıydı. Tarafların bazı iştiraklerini satma önerisi ise yeterli bulunmadı. İşin
ilginç noktası, olayı tamamiyle ulusal bir konu olarak gören Finli iş çevrelerinde büyük bir şok yaratmasıydı. Birliğe yeni giren
Finlandiya'da görülen bu tepki, Topluluğun uzun zamadır yürürlükte olan birleşmelerle ilgili tebliğin yeterli incelenmemesi ve
aynı zamanda yerel otoriteler tarafından gerekli bilgilendirmenin yapılmaması nedeniyle oluşan eksik bilgiden kaynaklanmaktaydı.
rnrnKimya ve metalurji sektörlerinde yapılması planlanan birleşmelere verilen red cevapları yarınki yazımızın konusunu
oluşturacak. Ama tekrardan belirtmek istediğim konu Rekabetin önemli bir bölümünü oluşturan Birleşmeler ve Devralmalar konusunda
iş çevrelerimizin yeterince aydınlatılması ve oluşabilecek zararların baştan giderilmesi için herkesin üstüne düşen görevi
yapması. Biz başladık.