• Gazete Makaleleri / Finansal Forum Gazetesi

  • 4054 Sayılı Titanik Seferinde Şampanya Partisi

  • Reklam giderlerinin maliyetleri arttırması kar erozyonu mu yaratır, kar maksimizasyonu mu Bu sorunun cevabı, pazarın rekabetçi yapısına göre değişmektedir. Tekel karakterli piyasalarda reklam yatırımları genellikle imaj reklamları olarak göze çarpmaktadır. Rakip ürünlere karşı pazar payı arttırılması gibi bir endişe doğal olarak güdülmez, zira rakip yoktur. rnrn rnrnTam rekabetçi piyasalarda ise reklam harcamaları birim maliyetleri yükselterek oluşan piyasa fiyatına yaklaştırır ki, bu kar erozyonunu oluşturur. Yapılan reklam yatırım değil sarf olarak değerlendirilir. Fakat oligopol piyasalarda, az sayıda bulunan üreticinin yoğun olarak reklam yatırımları yaptıkları görülmektedir. Reklam maliyeti bazı ürünlerde birim maliyetinin % 30'una ulaşır. Reklamlar sayesinde talebin canlı tutulabildiği iddia edilir. Doğrudur ama eksiktir. Reklam bütçeleri ile pazara yeni girişlerin önlenebildiği açık olarak ifade edilmemektedir. rnrn rnrnİki-üç firma hakimiyetindeki karlı pazarlara yeni teşebbüslerin girmesine engel olmak için uygulanabilecek en tutarlı strateji, birim maliyetleri arttıran reklam yatırımlarıdır. Hem üretmek hem de reklam yapmak durumunda olan yeni giren, ürününe talebin dikkatini çekmek için büyük reklam bütçelerini hasılat ile dengelemek durumundadır. Pazara giriş eşiğini yükseltmiş olan yerleşik firmalara karşı elde edilen hasılat, reklam bütçesini kaldıramayacaktır. rnrn rnrnBu gerçekten hareketle yüksek sermaye gücüne sahip firmalar tarafından yüksek reklam bütçeleri ile hem talep arttırılır, üst limitte sabitlenen fiyat noktasında reklam bütçesi ile şişirilen yüksek birim maliyetlere rağmen kar oranı muhafaza edilir, piyasaya giriş çıtası yükseltilerek oligopol saadet devam ettirilir. rnrn rnrnFakat iktisat biliminin piyasalar ve sermaye ile eklemleştiği kaygan zemini üzerinde bu tip hesaplar her zaman tutmayabilir. Çok uluslu deve karşı sermayasini rizikoya sokarak mücadele etmeye kalkışan bir Türk firması, düşük düzeyde yatırım gerektiren bir temizlik tozu ile piyasaya her ne pahasına olursa olsun girmeye karar verebilir. Dev rakibine karşı göreceli olarak ucuz satar. Pazar bu yeni ürünü kabul eder. Türk firması bu üründen önemli sermaye birikimi oluşturur, daha yüksek yatırımları ve daha sofistike temizlik ürünleri üretmeyi hedefler. Dev rakip, küçük firmanın büyük oyunu bozması karşısında zorlanmaktadır. Küçük firma yakın zamanda büyük kar marjı olan üst ürün klasmanına yapmakta olduğu yatırımları tamamlayacak, büyük firma aynı kurt kapanını tekrar ensesinde hissedecektir. Küçük firmanın kar sağladığı alt grup ürününde fiyatları yüzde 50 aşağı çeker. Her sattığı koli malda yüzde 15 zarar etmektedir artık. Küçük firma sermaye temerküzü ve yatırım hesaplarını bir kenara bırakır, kısa vadeli borç sıtması nöbetine yakalanır. Zira küçük balık, sığ sularda rekabet kanununun eksikliğini hesaba katamamıştır. rnrn rnrn*** rnrn rnrnBu bir hikayeydi. Şöhretli tenis kulüplerinde şöhretli firmaların şöhretli müdürlerinin portakal sularını yudumlarken anlattıkları "haksız rekabet kahramanlığı" tefrikası. rnrn rnrnGarsonun, fiyakalı kartvizitlerin oluşturduğu hakim konumların rehaveti ile Titanik'e şezlong serenlerin şampanyalarının yeterince soğuk olup olmadığını sormasına gerek kaldı mı... rnrn rnrn*** rnrnKar zararın kardeşidir. İflas müessesesi ise serbest piyasa ekonomisinin yapı taşı. Şekerlemeden traş bıçağına, dondurmadan deterjana iflasların arkasında hep haksız rekabet mi var Okul önlerindeki macuncuyu emekli eden haksız rekabet miydi, teknolojik ilerleme mi, tüketim kalıplarının değişimi mi rnrn rnrnHer vakanın ayrı ayrı incelenmesi gereken sanayi ve ticari dokularda sözü edilen iflasların arkasında üretim teknolojisinin yenilenmesi ve insan kaynaklarını güçlendirmesine yönlendirilmesi gereken sınai faydanın yatlara-kotralara dönüştürülmesi mi var, yoksa yıkıcı rekabet mi Salt ithalatçı karakterli bazı müteşebbislerin fizibilitelerden mahrum sanayi yatırımlarında "nam yürüsün" ilkesiyle hazırlanan kasabavari reklamlar neticesinde ulaşılan sükut-u hayallerin tüm sorumluluğunu kartellere yüklemek doğru olmaz. rnrn rnrnAma şampanya çin-çin'lerini duydukça anlıyoruz ki, Titanik eğleniyor...