• Rekabet Hukuku / Yayınlarımız

  • İMKB Konferansı : REKABETİ ENGELLEYİCİ EĞİLİMLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

    • Sayfa : 24/28
      <1...2223242526...28>

    . Ben Hollanda'da bulundum orda Hollanda'da Holstein inekleri 12 ay askeri 20 santim otun içinde, adam bir kuruş ot parası vermeden, 12 ay besliyor ve günde 40 kilo süt veriyor. Bunu eşit rekabet diye tabiiki ona görede et veriyor eşit şartlarla aynı şeye getirilince işte hayvancılığımız öldürüldü. Halbuki doğuda 6 ay 7 ay ona ot vermesi lazım ot bulması lazım diye düşÃ¼nüyorum. Burada hepimizin gözünden kaçan bir şey gibi geliyor rekabette bunu da görmek lazım yani hakikatten bakkallarla bu büyük marketler arasında asıl en büyük sorun, beni en çok üzen ki 4 senedir de sanayi odasında Türk malı tanıtımı komitesi kurmak için çalışıyorum, çok şÃ¼kür kurdum ama çalıştırılmaması için neden olduğunu anlamadığım bir şekilde çalışmıyor, sizlerden daha fazla İstanbul Sanayi Odası'ndan şikayetçiyim. Şimdi arkadaşım Necati Arıkan, 8'de .....şeyini konuşmaya gidiyorlar bu demokrasinin ayıbı diyeceğim meclisin haberi yok ne konuştuğunu biz bilmiyoruz ne ettiğini çünkü onlar herşeyi biliyorlar. Meclis üyesi 106 kişiyiz girdiğimiz gün bir liste geliyor önümüze tıpkı partilerdeki gibi her holdingin bir üyesi vardır orda KOBİ'yi düşÃ¼nmeleri de mevzubahis değildir. bunuda demokrasicilik oyunu olarak görüyorum aynı şey meclisimizdedir en büyük hastalığımız odur bana göre buna çare bulmazsak hiçbir şey olmaz arkadaşlar mesela en büyük dediğim gibi geçenlerde Hürriyet Gazetesi'nde 4 sayfa mı ne ismini söylemeyeyim bi yine marketin ilanı vardı 4 sayfa renkli, Praktiker ismide hep bunların içinde belki 200 kalem malzemeki bunun %100'üde Türkiye'de var hepsinin üzerinde ithal, ithal, ithal yani geçen sene 55 milyar dolar ithalat yapıldı Türkiye'ye ben inanıyorumki bir sanayici olarak 40 senelik sanayici olarak bunun 40 milyar doları Türkiye'de vardı. Şimdi bir bakkal arkadaşım Avrupa'dan mal ithal edebilirmi Onu satabilirmi en büyük haksızlık burda gidin bakın hep Avrupa çocuk maması yok köpek maması yok bilmem ne hep Avrupa. Buna vatandaş olarak karşı çıkmamız lazım ve burada da Atatürk'ün büyük şeyini söylemek istiyorum bakın 38 senesinde Merinos'u açarken Türkler, Türk malı alınız Türk malı kullanınız Türk parası Türk toprağında kalsın diyor. Benim iki torunum var her torunumla her gün kavga ediyorum. Katiyen Türk malı olmayacak mektepte bilmem ne ayakkabısı giyiyor yok bilmem ne giyiyor buna biz hep bilinçli olarak vatandaş olarak kalkmalıyız ve buna karşı gelmeliyiz diye düşÃ¼nüyorum. Birde hakikatten şu anda bizim başımızda olanlar bu memleketi idare eden devletteki bürokratlardan demeyeyim de meclisten, bakın arkadaşlar dışarıdan eğer 1 milyon dolar para getirseniz ki bunu bütçe komisyon Başkanı olan bir arkadaşımın hesabı ile giriyorum, bu 1 milyon dolar parayı Türk parasına çevirip bir çok yerlerde Türkiye'nin işte devlet repolarında falan kullandığı zaman şu 15 sene 20 sene içinde %30, %55'e kadar yani 1 milyon 550 bin dolar götürüyorsunuz bir senede niçin burda enflasyon %40 iken dolar %20'de tutuluyor Neden Türkiye'de bu kadar devletin para sıkıntısı varken Merkez Bankası'nda 17 milyar dolar para tutuyor, kimin parasını sağlama almak için tutuluyor işte o 1 milyon dolarlarını dışarıdan getirip sonra bir sene sonra şey oluyor nedir ki Bir Reisicumhur ile bir Başbakan arasında ki bir ihtilafta bir gecede 7 milyar dolar çıkıyor bizler mi çekiyoruz bu bakkalar mı çektiniz bu 7 milyar doları Merkez Bankası'ndan Yani çok büyük acı bir şeydir bu hakikatten sanayici olarak çok şikeyetçiyim maalesef sanayi odalarımızda, odalar birliğimizde buna şey etmiyor vatandaşımızın kesinlikle ayırması lazım. Türk malını kullanmamız lazım çünkü her mal şey var. Bugün Amerika'da Türk Amerikan malı kullan vakfı var, İngilterede bir Türk İngiliz malı kullan ki bir İngiliz işÃ§i bulunsun diye bir reklam var, Fransa'ya siz bir Fransız malı satamazsınız yani bunu gayet iyi biliyorum. Şimdi biz ne yapıyoruz yok İtalyanlar şunu yaptı onları şey ediyoruz, Fransızlar bunu yaptı aslında hepimiz aklımızı başımıza toplayalım lütfen hepimiz Türkiyede yapılan malı kullanalım ki memleketimiz kalkınsın. Teşekkür ederim.



    PROF.DR.ARİF ESİN



    - Ben de çok teşekkür ediyorum. Efendim şimdi Sayın Ekrem Aksoy'a sonra da Sayın Ali Bilgen'e söz verip toplantıyı kapatacağız.



    EKREM AKSOY

    - Efendim tabii, üç saat bekledim ben biraz herhalde bazı düşÃ¼ndüklerim vardı ikinci bölüme bırakayım dedim ama o kadar hızlı ve heyecanlı geçti ki, bu süre sanıyorum ben de bu söyledilerimin bir kısmını özet haline getireceğim çünkü Sayın Başkanım beni de ikaz etmesin. Şimdi değerli dostum, TOSYÖY'de tekstil ile ilgili bir organizasyon yok dedi yani tekstil ile ilgili bir toplantı düzenlensin dedi. O zaman başından beri bir eksiklik yaptık galiba. TOSYÖY, tüm birimleri içine alan bir organizasyon yani açılımını bilenler bilmeyenler yoksa ben isterseniz söyliyeyim, Türkiye Ortaboy İşletmeler Yöneticileri Vakfı'dır, dolayısı ile sektörel bir dernek değildir. Onun için iddalıdır ve onun için lider olmaya çalışıyoruz zaten. Dolayısı ile bizim geçen dönem Başkanımız da bir tekstilci idi. Veysi Bakaç Bey dolayısı ile bizim ben ta başında söylediğim şeyi tekrar sahip çıkıyorum. Bütün şikayetlerimizin temelinde sistemsizlik oluşuyor. Rekabet Kurulu'na gelince bir sistem var ve bir yasa var bu yasayı koruyan Kurumun başında da TOSYÖY'ün iki dönem önceki Başkanı Sayın Tamer Müftüoğlu var. Dolayısı ile KOBİ'lerin sorunlarına yıllarca akademik çevrelerde çözüm üretmeye çalışan bir büyüğümüz. Ayrıca kendisini kutladım tekrar burdan kutluyorum çünkü 2000 yılı bürokratı seçildi. Ben Tamer Hoca ile gurur duyuyorum ama Rekabet Kanunu konusunda aynı şeyleri söylemem mümkün değil çünkü değişen koşullara göre bu yasanın da süratle yeniden ele alınması ve de doğru bir biçimde ortaya koyulması lazım. Şimdi hep yönümüzü batıya çevirdik diyoruz, bunun en çarpıcı ve acı örneğini Gümrük Birliği ile yaşadık. Biz 1995 yılında İstanbul şubesini kurarken, Brüksel'den Avrupa Daimi Temsilcisi gelmişti, Mr. Lake, belki tanırsınız. Anlattık büyük bir heyecan içerisinde ve o günlerdeki Kurulan organizasyonunmuzu da otomotiv sanayii ağırlıklı demin bir arkadaşım söyledi biraz bizim bu işin başında belki liderlik yapmamızdan kaynaklanan bir yapı oluşmuştu, dediki siz 2000 yılını göremezsiniz dedi, siz Gümrük Birliği'ne girmeye kabul ederek, özellikle otomotiv yan sanayisinde sonunuz gelecek dedi. Biz bunları yıllarca savunduk. Siyasi otorite bildiğini okuyor dolayısı ile ben ana sanayi yan sanayii destekleme taslağının, tekrar ciddi bir biçimde gündeme gelmesini istiyorum.


      Sayfa : 24/28
      <1...2223242526...28>