Gelecekteki Rekabet ve Uzay Teknolojisi

Gelecekteki Rekabet ve Uzay Teknolojisi

Prof. Dr. Arif ESİN

Avrupa Birliği, Komisyon ve Avrupa Uzay Ajansı ile birlikte yürüttüğü çalışmalar neticesinde yayınladığı bir bildiri ile gelecekteki uzay politikasını gözden geçiriyor. Bildiri geniş anlamda, AB’nin uzay teknolojisi ile ilgili pazarlara girişi, bu pazarlarda istihdam edilen insan kaynakları, bu konuda yapılan uluslararası çalışmalar ve uygulamalar, güvenlik sistemleri açısından uzay teknolojisinin önemi gibi son derece önemli konuları içeriyor.

Komisyon, AB’nin diğer alanlarda yakaladığı başarıların devam edebilmesinin uzay teknolojisinde atılacak adımlara bağlı olduğunu vurguluyor. Çünkü uzay teknolojisi geleceğe dönük olarak enformasyon alanında yapılacak çalışmaların tek kaynağı. Aynı zamanda bu sektörde istihdam edilen yaklaşık otuz bin kişi tarafından yapılan yeni buluş ve teknikler de endüstri ve sanayinin her alanında kullanılmaları dolayısıyla ekonomiye ve özellikle üreticiye son derece faydalı. Bunun yanında tüketici de bu alandaki gelişmelerden nasibini fazlasıyla alıyor. Uzaya yerleştirilen Avrupa uyduları ve veri destekleyicileri, AB birey ve kurumlarını televizyon, gelişmiş iletişim teknikleri, hava tahminleri, uzun vadede iklim değişiklikleri ve doğal afetleri haber verme konusunda sınırsız bilgilerle donatıyor. Tüketiciye sunulan bu imkanlar aynı zamanda yeni pazarlar yarattığı için yatırımcının da ilgisini çekiyor. Her ne kadar yeni pazarlara girmeyi bir çok yatırımcı risk olarak nitelendirse de özellikle son yıllarda uzay çalışmalarıyla bağlantılı olarak ortaya çıkan ziraat yönetimi, sivil ve askeri güvenlik, bölge planlaması ve çevre koruması gibi hizmet sektörlerine yatırım yapan bir çok teşebbüs görüyoruz. Bunların istihdam ettikleri insan sayısı da azımsanamayacak kadar çok.

Her alanda olduğu gibi uzay araştırmaları konusunda da Avrupa Birmiği Amerika Birleşik Devletleri ile büyük bir rekabet yaşıyor. Ancak ABD’nin uzay araştırmaları için yaptığı yatırım ve ayırdığı bütçeye baktığımızda bunun Avrupa’dakinin yaklaşık altı katı olduğunu görüyoruz. Geçtiğimiz yıllar önce uzay mekiğinin düşmesi sonucu meydana gelen korkunç kaza ve kazanın getirdiği maddi ve manevi yıkım bile ABD’yi bu alanda durdurmadı. Uzay mekiği programının gelecekte sürdürülüp sürdürülmemesi konusunda ABD’de tartışmalar yaşandı ve programa geçtiğimiz günlerde son verildi. Ancak ABD her koşulda uzay çalışmaları konusunda bütçede ayırdığı payı düşÃ¼rmeyecek gibi görünüyor. AB ise bu konudaki eksiğini “Galileoâ€� adını verdiği yeni bir proje ile tamamlamaya ve bu bağlamda Amerika ile boy ölçüşmeye hazırlanıyor. Zira, bilgi çağını yakalamadan küresel şekilde rekabet imkansız gibi gözüküyor.