Rekabet Kurulu’ndan Şirket Evliliklerine Yeni Düzenleme
Bilindiği üzere 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 7nci maddesi ile hâkim durum
yaratmaya veya mevcut bir hâkim durumu güçlendirmeye yönelik olarak, ülkenin bütünü yahut bir kısmında herhangi bir mal
veya hizmet piyasasındaki rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuracak nitelikteki birleşme veya devralma işlemleri
yasaklanmaktadır. Aynı maddenin devamında ise, belirli nitelikteki işlemlerin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için önceden
Rekabet Kuruluna bildirilerek izin alınması öngörülmüş ve hangi tür birleşme ve devralmaların hukuki geçerlilik
kazanabilmesi için Kurula bildirilerek izin alınması gerektiğini Kurulun çıkaracağı tebliğlerle ilan edeceği düzenlenmiştir.
Â
Birleşme ve devralma işlemlerinin kontrolü, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de rekabet
politikasının en önemli araçlarından birisidir. Bu çerçevede, Rekabet Kurulunun teşkilinin ardından çıkardığı ilk tebliğ olan
1997/1 sayılı “Rekabet Kurulu’ndan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ†ile bildirime ve izne tabi
birleşme ve devralma işlemlerinin neler olduğu açıklanmıştır. Bununla birlikte, 1997/1 sayılı Tebliğin yürürlüğe girdiği
tarihten bugüne kadar geçen sürede, gerek 4054 sayılı Kanun ve Türkiye ekonomisinde yaşanan önemli değişiklikler, gerekse
uygulamada karşılaşılan sorunlar yeni bir Tebliğin çıkarılmasını gerekli kılmıştı.
Â
1997/1 sayılı Tebliğin dayanağı olan 4054 sayılı Kanun, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
çeşitli değişikliklere uğramış, özellikle 2008 yılında yapılan değişiklikle izne tabi birleşme ve devralma işlemlerinin izin
alınmaksızın gerçekleştirilmesi halinde verilen para cezası miktarı önemli oranda artırılmıştı. Bu nedenle, teşebbüsler
açısından bildirimin hangi hallerde yapılacağının bilinmesi, yüksek cezalarla karşı karşıya kalınmaması açısından daha önemli
hale gelmişti.
Â
1997/1 sayılı Tebliğ ile izne tabi birleşme ve devralmaların belirlenmesi açısından pazar payını
da içeren bir eşik sistemi öngörülmesi nedeniyle, gerek uygulayıcılar gerekse teşebbüsler açısından yeterince hukuki
belirlilik sağlanamamıştır. Bu çerçevede, yeni Tebliğ ile hukuki belirliliği sağlayacak biçimde pazar payı eşiğinden
vazgeçilerek ciro esaslı bir bildirim eşiği getirilmiş bulunmaktadır.
Â
Öte yandan, Rekabet Kurumunun bugüne kadarki uygulama tecrübesi ışığında, mevcut sistemde bir takım eksiklik ve aksaklıklar görülmüş ve bunların bir bütün olarak gözden geçirilmesi gereği ortaya çıkmıştı. Bu kapsamda bildirimin usul ve esasları ile değerlendirmeye ilişkin yeni düzenlemelere 7 Ekim 2010 tarihinde gidildi. Aynı zamanda Tebliğ ekinde yer alan Bildirim Formunda da önemli değişiklikler yapılmış; ancak rekabet açısından sakınca oluşturma ihtimali düşÃ¼k olan birleşme ve devralmalar için Bildirim Formunun bazı bölümlerinin doldurulması zorunluluğu kaldırılarak teşebbüsler açısından daha kolay başvuru imkânı sağlanmıştır.