• Rekabet Hukuku / Rekabet Bülteni

  • Sayı : 3 / Yıl : 2000

  • Yurtiçi Roaming Anlaşmaları

  • Yurtiçi Roaming Anlaşmaları
    ESC Consulting

    Topluluk resmi belgelerinde roaming anlaşmaları uluslararası ya da yurtiçi şeklinde kesin çizgilerle ayrılmamaktadır. Mobil iletişime dair çıkan Yeşil Kitap’ta roaming anlaşmaları “mobil araç kullanıcılarının diğer bir operatörün ağından yararlanmalarına izin veren ticari anlaşmalar†olarak tanımlanmıştır. Uluslararası roamingin gereksiz yatırımları önlemesi ve mobil iletişim ağını hızla genişletmesi açısından faydaları genel kabul görmüştür. Yurtiçinde yapılan roaming anlaşmaları da Topluluk hukukunda farklı bir muameleye tabi değildir, zira getirdiği faydalar aynıdır. Topluluk tarafından yeni nesil mobil telefon teknolojisi olan UMTS için çıkarılan düzenlemede yurtiçi roamingin üye devletlerce teşvik edilmesi gerektiği ve gerekirse üye devletlerin bu yönde kararlar alabileceği belirtilmiştir. GSM şebekeleri için de durum farklı değildir.

    Özellikle nüfusun az olduğu bölgelerde yatırım yapmaktan kaçınan mobil telefon operatörleri, yurtiçi roamingin teşvik edilmesiyle ülke bütününe hizmet verebilir duruma gelebilecektir. Lisans hakkını alan ilk operatör ya da operatörler yaptıkları büyük yatırımların karşılığı olarak geniş kitlelere hitap edebilme ve büyük müşteri portföyü oluşturma imkanına sahip olurlar. Daha sonra lisans alan operatörlerin ise pazara ilk giren operatörlerle rekabet edebilmeleri için yurtiçi roaming anlaşmalarına ihtiyaçları vardır çünkü yapacakları yatırımlar karşılığında metropollerde pazar payı kapmaları zor olacaktır. Oysa nüfusun seyrek olduğu bölgelerde yapılan yatırımlar yeni pazarlar yaratacağından pazara sonradan giren operatörlerin da şansı artacaktır. Ancak böyle bir durumda yeni operatörün ayakta kalabilmesi için halihazırda kurulmuş olan diğer operatörlerin altyapısından yararlanması kaçınılmazdır. Aksi bir durum haksız rekabet yaratacaktır; pazara ilk giren operatörler hakim durumlarını pekiştireceklerdir. Yukarıda da belirttiğimiz üzere, Topluluk Hukuku da bu konuya değinmiş ve üye devletlere gerekli tedbirleri alma yetkisini vermiştir.

    Mobil telefon lisansları her ülkede sınırlı sayıda verilmektedir. Bu da pazarın tam olarak serbest rekabete açık olmadığını, pazarda rekabetin ancak bir kontrol mekanizması ile tesis edilebileceğini gösterir. İşte bu aşamada yurtiçi roaming anlaşmaları önce lisans alanlarla, sonradan lisans alanlar arasında bir haksız rekabet yaşanmaması ve iletişim ağının tüm yurda hatta yatırımın verimsiz olduğu bölgelere bile yayılması açısından son derece yararlı ve gerekli görülmektedir.

    Pazara sonradan giren ve yurtiçi roaming anlaşması imzalayan firma, yaptığı altyapı yatırımının kendini kurtarmasına yetecek bir zaman zarfında pazara ilk giren firmaların altyapısından yararlanma hakkına sahiptir. Burada önemli olan söz konusu sürenin makul olması gerekliliğidir. Firmanın kendini idame ettirecek duruma gelmesinden sonra ise anlaşmaya taraf iki şirket arasında yurtiçi roaming anlaşması bedel karşılığı sürdürülebilir.

    Sonuç olarak; yurtiçi roaming anlaşmaları nitelik olarak Rekabet Kanunu’na aykırı da olsalar, gereksiz yatırımların önlenmesi ve iletişim ağının genişleyerek yurt sathına yayılması sureti ile kamu yararının gözetilmesi açısından gereklidir ve bireysel muafiyet alabilecek özelliklere sahiptir.
     

    ESC Yayınları

    Yayın Sorumlusu
    Prof. Dr. Arif ESİN

    Adres
    Akaretler Sıraevleri
    S.Seba Caddesi No: 35
    Beşiktaş 80680
    İstanbul - Türkiye
    Tel: +90 212 2369656 (pbx)
    Fax: +90 212 2614196

    e-mail
    esc@escrc.com
    Web Sitesi
    www.escrc.com
    ISSN: 1302 - 4019