Otomotiv sektörü tatlı karların yapıldığı sektörlerin başında gelir, Avrupa Birliği'nde rekabetin bir türlü tesis edilemediği bu
sektör 2002 yılında büyük bir değişime uğradı ve sektörü düzenleyen çok önemli regülasyonlar yayımlandı. Türkiye ise bu
düzenlemeleri bir yıl içerisinde uygulamaya almakla yükümlü olduğu halde lobilerin etkisi ile ancak bu yıl bu iş
yapılabildi.rnrnTürkiye'de araç üreten firmaların yıllık yedek parça cirolarının 70 milyon dolar civarında olduğu, yedek parça
satış cirosunun firma başına ortalama 27 milyon dolar olduğu ve yedek parça satışı ile elde edilen cironun ana sanayi firmalarının
cirosu içinde önemli bir pay oluşturduğu bilinmektedir. Başka bir değişle distribütör firmaların yedek parça satışlarından elde
ettiği toplam yıllık ciro 400 milyon doların üzerindedir. Bu tabloda mağdur olan önce yan sanayciler,i bayiler ve servisler ile
hiç şüphesiz tüketicilerdir.rnrnİşte buradan yola çıkarak haksız rekabeti ortadan kaldırma ve daha verimli piyasa şartları
oluşturmak üzere 12 Kasım 2005 tarihinde Türk otomotiv yedek parça sektörü için tarihi olaylardan bi tanesi gerçekleşti. Motorlu
Taşıtlar Sektöründeki Dikey Anlaşmalar ve Uyumlu Eylemlere İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği resmi gazetede yayımlandı. Bu tebliğ
araç satış ve servis faaliyetleri alanında yetkili satıcılara geçmişte uygulama alanı bulunmayan bir çok avantajı ve yeni hakları
getirmektedir.rnrnBu tebliğ ile artık yan sanayici ürettiğini doğrudan servislere ve yedek parça ticareti yapan serbest satıcılara
(yedek parçacılar) satabilecek. Hem üretici kazanacak hem de yetkili servise giden otomobil sahibi kazanacak. Yılda 140 milyon
dolar doğrudan olarak ana üreticinin cebine giriyordu. Şimdi yedek parça üreticisi yeni tebliğe göre doğrudan servislere ürün
satabilecek ve bu paranın büyük bir kısmı yedek parça üreticisinin cebine girecek. Yan sanayi sözleşmelerinde deniyorki; Sen yan
sanayici olarak bizim iznimiz dışında hiçbir yere satamazsın. Yani doğrudan servislere satamazsın, sen sadece bana satacaksın ben
de ana sanayi ya da distribütör olarak servislere satabilirim deniyordu. Zaten Avrupa Birliğinde de sürtüşmeler bundan çıkıyor.
Araç ve yedek parça fiyatları çok pahalı. Bizde de bu böyle idi. Bunun sebebi de Türkiyede ki distribütör firmaların aşırı
karlarıdır.rnrnTürkiyede yapılan bir araştırmaya göre otomotiv yan sanayi firmalarınca üretilen ve araç üretiçileri kanalı ile
yetkili servislere ulaşan parça fiyatlarının tüketiciye ortalama olarak %35'lik bir fiyat artışı ile ulaştığı görülmekte. Aslında
bu fiyat farkı bazı ürünlerde %80'e kadar çıkmaktadır. Basit bir hesapla tamir ve bakım için yetkili servislere giden araç
sahipleri, yılda yaklaşık 140 milyon dolar kayba uğramakta. (400 milyon dolar x %35 =140 milyon dolar) Veya diğer bir açıdan
bakarsak yedek parça üreticisi yılda yaklaşık 140 milyon dolar kazanmaktan vazgeçmektedir. Yani burada hem yedek parça üreticisi
hemde tüketici kayba uğramaktadırrnrnŞimdi ne olacak En basit tabirle yedek parça ucuzlayacak. Yukarıdaki bahsettiğim rakkamlar
Türkiye rakkamları, başka bir ülkenin veya dünyadan alınmış rakkamlar değildir. Bu düzenleme Avrupa Birliği'ne uyum kapsamında
Türkiye'de uygulama buluyor. Ana sanayi ve distribütörler gümrük birliği taahhütlerimiz arasında yer alan ve dört yıl önce
yürürlüğe girmesi gereken bu düzenlemeyi geçiktirmeyi başardılar. Ancak Hükümet tam üyelik müzakereleri sürecinde bu maskaralığa
dur dedi. Hepimize hayırlı olsun.