• Gazete Makaleleri / Ekonomik Çözüm Gazetesi

  • Kadın Erkek Eşitliği Üzerine AB ve Türkiye

  • Dünyada her üç kadından en az biri hayatları boyunca en az bir kez dayak yiyor, cinsel ilişkiye girmeye zorlanıyor veya cinsel tacize uğruyor. Kadınların % 47'si ilk cinsel ilişkilerini zor kullanarak yaşıyor. Mültecilerin % 80'ini ise kadınlar oluşturuyor. Bu iç karartıcı tablo daha pek çok örnekle genişletilebilir. Peki bu korkutucu durum için Dünya'da ve ülkemizde neler yapılıyorrnrnAvrupa Birliği Komisyonu kadın-erkek eşitliğini destekleyecek pek çok projeye önayak oluyor. Bu bağlamda AB'ye üye ülkelerin hepsinin katılımıyla Komisyon 2000-2006 yılları arasında Avrupa Sosyal Fonu içerisinde EQUAL isimli bir program yürütüyor. Bu altı senelik süre zarfında programın toplam bütçesi 2.847.000.000 Euro. Programın neredeyse sonuna yaklaşılmasına rağmen Birlik konuya ilişkin hemen hemen hiçbir ilerleme kaydetmiş değil.rnrnEQUAL programı 2000 ile 2006 yılları arasında yapılacak çalışmalarla esas olarak, kadın erkek eşitliğinin ekonomik, politik, sosyal hayatta kısacası yaşamın her alanında kabul edilmesi ve uygulanmasını amaçlıyor. Program daha önce bu alanda uygulanmış tüm program ve stratejileri göz önünde bulundurarak oluşturuluyor. Bu nedenle programın genel stratejisi halkın bu konudaki duyarlılığını arttırmak ve daha kapsamlı ve etkili uluslararası projeler oluşturarak kadın erkek eşitliğini gerçekleştirmek.rnrnBu bağlamda AB Konseyi, 20 Aralık 2000 tarihinde 5. Eşit Fırsat İçin Topluluk Hareket Programı'nı başlattı. 2001 ile 2005 tarihleri arasında yürütülecek olan ve EQUAL kapsamında uygulanan bu program da, kadın erkek eşitliği üzerinde durarak, doğrudan veya dolaylı olarak uygulanan cinsel ayrımcılığın ortadan kalkmasını amaçlıyor.rnrnAvrupa Birliği Komisyonu çeşitli sempozyumlarla destek verdiği 8 Mart Dünya Kadınlar gününe ve kadın erkek eşitliğine, görüldüğü gibi ülkemizin aksine sadece bir gün için değil yıllarca süren programlar ve çalışmalarla destek veriyor ve son derece yapıcı, etkili ve uzun süreli çalışmalara imza atıyor.rnrnBuna karşılık ülkemizde ise hala tecavüze uğradığı ve hamile kaldığı için töre cinayetine kurban giden kadınlar bulunuyor. Her ne kadar yeni TCK bu konuda önemli gelişmelere sahne olduysa da uygulamanın ne derece başarılı olduğunu söylemek için çok erken. Yine ülkemizde her yüz kadından sadece yirmi tanesi okuma yazma biliyor ve kadınların işgücüne katılım oranı ise % 27'lerde bulunuyor. rnrnKadınların siyasi yaşama katılımı ise seçimler öncesine denk gelen propaganda günlerinde kadınlarımız tarafından sokaklarda dağıtılan karanfiller ile sınırlı kalıyor. Peki ama bu konuda yapıcı ve etkili çalışmalar ne zaman yapılacak Daha kaç tane geçmişte olduğu gibi Güldünya vahşice katledilmeli ki biz de AB Komisyonu'nun gösterdigi duyarlılığı ve çabayı gösterelimrnrn2005 yılının Ekim ayında başlaması beklenen tam üyelik müzakereleri sürecinde Türkiye'nin kadın erkek eşitliği konusunda oldukça başı ağırayacaktır. Ancak 2006 ertesinde başlayacak olan AB'nin yeni programına katılması sözkonusu olabilirse bu alanda da bazı ilerlemeleri zaman içinde görmemiz mümkün olacaktır.