Bilindiği gibi son on yılda dünyada olduğu kadar Türkiye'de de hipermarketler perakende satış alanında sektörün öncüsü konumuna
geldiler. Tüketici için son derece cazip promosyon ve düşük fiyat avantajları sunan bu dev mağazalar bir diğer yandan başta
bakkallar olmak üzere değişik sektörlerde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli bir çok işletmenin de kapanmasına neden oldu.
Öyle ki, bir çok sektörde piyasalar oligopol, yani sadece birkaç teşebbüsün faal olduğu bir yapıya bürünmeye başladı. Aslında
serbest pazar ekonomisinin ve buna bağlı olarak da kıyasıya rekabetin yaşandığı her piyasa zamanla oligopol hale gelecek diye bir
kesinlik olmasa da, ülkemizde periyodik şekilde yaşanan ekonomik kriz ortamlarına küçük ve orta ölçekli işletmelerin dayanamaması
gerçeği ne yazık ki piyasaları bu yapıya götürüyor.rnrnGirişimciler de bir çok sektörü içine alacak şekilde yapılandırdıkları
süpermarket zincirlerini gerek büyüme gerekse bu alanda sunulan mal ve hizmetlere yenilerini eklemek kaydıyla geliştirme ve
büyütme eğilimindeler. Sadece Türkiye pazarında değil, dünya pazarında da bu sektörde faaliyet gösteren işletmeler yatırımlarını
gelişmekte olan, yani potansiyel müşteri kitlesine sahip pazarlara yöneltiyorlar. Buna örnek olarak geçen yıl basına yansıyan,
İngiliz perakende devi Tesco isimli teşebbüsün İzmir bölgesinde faaliyet gösteren Kipa'yı satın alması verilebilir. rnrnPerakende
satış sektöründeki stratejik büyüme çabalarından bir diğeri de teşebbüslerin kendi markalarını yaratma eğilimleri. İşte, yukarıda
adı geçen ve yaklaşık on ülkede faaliyet gösteren İngiliz şirketin ünü de buradan geliyor. Bu mağazanın pazarladığı mallar içinde
kendi markasını taşıyan ürünler, toplamın % 45'ini oluşturuyor yani neredeyse yarısı. Tesco'nun büyümesindeki en büyük etken de bu
marka. İngilizce karşılığı private label olan bu türden marka uygulamalarına Türkiye'de de son yıllarda rastlamak mümkün. Artık
süpermarketlerin hemen hemen hepsi piyasaya kendi markaları adı altında bir çok ürün sunmaya başladılar. Ancak, Türkiye'deki
uygulamanın ortaya çıkış biçimi diğerlerinden biraz farklı. Zira, Türkiye'de oluşan bu markalar geçtiğimiz kriz dönemiyle birlikte
ucuz olmalarından ötürü tüketicinin ilgisini çekti. Önemli olan bundan sonra da tüketicinin bu tür ürünlerden memnun kalması ve
satışların devam etmesi. rnrnBu tür örnekler aslında son derece ilgi çekici. Bir çok markayı içinde barındıran bir sektör olan
perakende sektöründe yer alan işletmelerin, sadece ürün markalarıyla değil kendi markalarıyla da rekabet etmesi işletmelerin
azımsanamayacak gücünü ortaya koyuyor. Sevindirici olan şu ki, bu şekilde markalararası rekabet arttığından tüketici de bundan
yarar sağlıyor. Gelecekte de bu tür atılımların devam etmesi dileğiyle.