AB ve Türk Ailesi Birarada Yaşamaya Nekadar Hazır? (II)

Son yapılan araştırmalar Türk toplumunun yüzde 60 oranındaki bölümü Avrupa Birliği üyeliğinden yana olduğunu belirtmişler. Türk ve Avrupalı ailelerin bir arada yaşamaya ne kadar hazır olduklarını incelediğimiz yazımıza bugün de devam ediyoruz. rnAile yapısındaki değişimlerin yanında bir diğer önemli eğilim de kadınlara daha fazla hak ve özgürlük verilmesidir ki bu, özgürlük politikası ile aile politikası arasındaki bir uzmanlaşma zeminini zorunlu kılmaktadır. Sosyal güvenliği gerçekleştirme yönünde bir eğilim de ailede verilen hizmetleri desteklemek ve evkadınının bu yolla emeklilik hakkını kazanmasıdır.rnEkonomik ve siyasi açıdan yeryüzünün en büyük güçleri arasında olmakla beraber, derin ekonomik, toplumsal ve kültürel farklılıkları bünyesinde barındırmaktadır. Türk ailesi ile Birlik ailesi arasındaki temel farklılık, değer yargıları, anlayış ve kültür farklılıklarından ileri gelmektedir. Ancak bu tür farklılıklar Birlik ülkesinin içerisinde de mevcuttur. Ama burada daha homojen bir durum göstermektedir. rnBirlik ülkelerinde açık bir şekilde nüfus sorunu yaşanmaktadır. Yapılan tahminler Topluluk nüfusunun 2010 yılında gerileyeceği yönündedir. Ancak Türkiye'de ise nüfus hızla artmaktadır ama bunun kontrolsüz bir biçimde olması gelecek için olumsuz etkiler yaratmaktadır.rnAB ülkelerinde aileler sosyal güvenlik açısından Türkiye'ye göre geri durumdadır. Gelir düzeyleri açısından karşılaştırdığımız zaman ise Birlik ailesi Türk ailesine göre çok ileri bir seviyededir. Beslenme düzeyi açısından karşılaştırdığımız zaman ise görürüz ki Birlik ailesinde genel olarak görülen beslenmede denge, Türk ailesinde yoktur. Karşılaştırmalara devam edersek, sağlık düzeyi arasında büyük farklar görürüz. Türkiye'de sağlık Bakanlığı'nın genel bütçe içindeki payı AB ülkeleri ortalamasının dörtte biri civarındadır.rnDayanıklı tüketim mallarının kullanımı açısından Türk ailesi hızlı bir gelişme içerisindedir. Sözgelimi kentlerdeki buzdolabı bulundurma oranı topluluk ortalamasına yakındır. Diğer dayanıklı tüketim maddeleri ise hızla yaygınlaşmaktadır. Topluluk ailesi ise bu açıdan oldukça iyi bir konuma sahiptir.rnTürk ailesinde kendi konutunda oturma oranı (%64.75) düzeyindedir. Bu oran topluluğa göre de iyi bir düzeydedir. Ancak bu durumu konut konforu açısından aynı şekilde görmek mümkün değildir. Konforun göstergeleri olan birçok eşyayı bulundurma ve kullanma durumuna göre Birlik daha ileri bir konumdadır.rnYarınki yazımızda devam edeceğiz.