İki gündür bekliyorum, ne zaman DGM, kaset, çete, ihale yolsuzluğu, şantaj ve benzeri işlere pek meraklı olan güzide basınımızın
bu konuya değineceğini. rnrnDönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın hazırladığı yanlı bir raporda kendisi ve o
devrin mesai arkadaşlarının yolsuzluk iddaları arasında isimleri dolaylı da olsa geçmişti. rnrnHatta bir TV kanalı Rekabet Kurulu
Başkanı'nın resmini ve ismini Yeşil, Mavi, bilmem ne kod adlı eşkiya sürüsü arasında saydı durdu, gazeteler resimlerini yayımladı.
rnrnKamuoyu şoka girdi. Başkan mı çete reisi mi tartışması çıktı. Özerk bir Kurum'un başındaki kişinin geçmişi elbette ki çok
önemliydi. rnrnProf.Dr.Aydın Ayaydın hemen gitmiş 23 Ocak 1998 tarihinde Ankara DGM'ye başvurmuş ve Susurluk Çetesi ile bir ilgisi
olup olmadığının araştırılmasını ve hakkında soruşturma açılmasını istemiş. rnrnDGM onbir ay incelemiş ve Ayaydın'ın konu ile
uzaktan yakından ilgisi olmadığına karar vermiş. rnrnVe basında bu olay iki satırla geçiştiriliyor. Çünkü haber nteliği yok. DGM
suçlu bulsa idi, bak sen o zaman hengameye. rnrnHer zaman söylüyorum. Adam asmaca oyunundan vazgeçmeliyiz. rnrnSazan balığı gibi
her şeyin üzerine atlamayınız. Bir iddia ortaya atıldığında basın etik kuralları bu haberin yedi kaynaktan doğrulanmasını
emrediyor. Bakınız biz Finansal Forum'da bir duyum aldığımızda bu duyumu haber yapabilmemiz için nerede ise Genel Yayın
Yönetmeni'ne yemek ısmarlayıp haber yaptırmaya çalışıyoruz. Kesinlikle çok sağlam kaynak ve kanıtlar istiyor. Bu nedenle de hiç
bir gün teksip yemiyoruz. Bireylerin kişilik hakları ile oynamamaya özen gösteriyoruz. rnrnİşte bu nedenlerden ötürü gazete ikinci
yılını kazasız belasız geçebiliyor. rnrnSonuç olarak DGM'nin kararı ile kamuoyunun vicdanı fevkalade rahatladı. O DGM'nin eline
düşen çok nadir geri dönebiliyor da ondan.