Kasım 1997 itibarıyla şikayet dilekçelerini, ihbarları ve çeşitli başvuruları kabul etmeye başlayan Rekabet Kurumu'nun,
tahminlerin de ötesinde bir performans sergilediği konusunda herkes görüş birliği içerisinde. rnrnTürk bürokrasisinin dillere
destan olan yavaşlığı, hantallığı tüm müteşebbis camiada yakından bilindiği için, Rekabet Kurumu ve Kurulu'nun da bu değirmen taşı
gibi ağır ağır dönen çarkın bir dişlisi olacağı, bir takım sözde girişimci aymazın bugüne kadar hep yapageldikleri "hamili kart
yakinimdir" uygulamaları ile kurdukları gayrimeşru sistemin daha uzun yıllar devam edeceği sanılıyordu. rnrnFakat böyle düşünen
zevat bu defa sert kayaya tosladıklarını yavaş yavaş anlamış bulunuyorlar. Çünkü Türk bürokrasisinin içinde olduğu böylesine bir
atalet ortamında Rekabet Kurumu'nun ardarda çıkardığı tebliğler, kurum uzmanlarının çeşitli firmalara yaptığı baskınlar ve Kurumun
re'sen yürüttüğü incelemeler daha şimdiden Rekabet Kurumu'na haklı bir şöhret kazandırdı. Rekabet Kurumu'na ihdas edilen özerk
yapı ve üyelerine getirilen statü marifetiyle Kurum adeta bağımsız yargı organları gibi ilgili rekabet yasa ve tebliğleri
doğrultusunda kendi hür iradesini tamamen öne çıkarmış durumda. Bu nedenle Türkiye piyasalarında faaliyet eden kuruluşlar, ivedi
olarak gerek faaliyetlerini ve gerekse yapılarını kanun ve tebliğler çerçevesinde öngörülen tanımlara uyumlu hale getirme
çabasındalar. rnrnFirmaların yeni rekabet unsurlarına uyum sağlayabilmik için gösterdikleri özveriler gerçekten çok önemli. Çünkü,
Türk müteşebbislerinin, içi ve dış pazarlarda sağlam temellere oturmuş rekabetçi bir yapı kazanabilmelerinin, vizyonlarını
genişletebilmelerinin yegane yolu, yeni rekabet enstrümanlarına uymaktan, bu yapıları benimsemekten geçmektedir. rnrnRekabet
Kurumu'nun çıkarmış olduğu 1997/1 sayılı birleşme ve devralmalara ilişkin tebliğ iş aleminde geniş yankı uyandırdı. Birleşme ve
devralma gibi oluşumlar artık Rekabet Kurumu'nun denetimi ve bilgisi dahilinde olacak. Özellikle büyük ve çok ortaklı şirketlerin
bu operasyonlara çok dikkat etmeleri gerekmekte. Bu ortakların birleşme veya devralmaya tabi şirkette varolan hisseleriyle beraber
diğer şirketlerdeki hisseleri de bildirimlerde önemli bir yer oluşturuyor. rnrnTebliğ beraberinde daha bir çok hak ve yükümlülüğü
de getirmekte. rnrn rnrnÖrneğin, Aşağıdaki hususlar, Kanunun 7 nci maddesi çerçevesinde teşebbüsler arası birleşme ve devralma
kabul edilerek bu Tebliğat kapsamında sayıldığından, bunlar hakkında Tebliğ'in 4 üncü maddesindeki koşullara bağlı olarak Rekabet
Kurulu'ndan izin alınması gerekiyor. rnrn- Bağımsız iki veya daha fazla teşebbüsün birleşmesi. rnrn- Herhangi bir teşebbüsün ya da
kişinin diğer bir teşebbüsün malvarlığını yahut ortaklık paylarının tümünü veya bir kısmını ya da kendisine yönetimde hak sahibi
olma yetkisi veren araçları devralması veya kontrol etmesi. rnrn- Amaçlarını gerçekleştirmek üzere işgücü ve malvarlığına sahip
olacak şekilde bağımsız bir iktisadi varlık olarak ortaya çıkan ve taraflar arasındaki veya taraflarla ortak girişim arasındaki
rekabeti sınırlayıcı amacı veya etkisi olmayan ortak girişimler (joint-venture). rnrnBu maddeler, birleşme ve devralma konusunun
belli başlı temel birkaç maddesi. Konu bu maddelerle bitmiyor ve daha derinlere iniyor. Bu bakımdan konu üzerinde inceleme yapmaya
ileri ki günlerde de devam edeceğiz.